Büyükekşi'nin TFF Başkanlığı bitti. Çebi'nin başkanlığı da. Beşiktaş'la oyun oynanmaz. Gürel Yurttaş yazdı

Büyükekşi'nin TFF Başkanlığı bitti. Çebi'nin başkanlığı da. Beşiktaş'la oyun oynanmaz. Gürel Yurttaş yazdı

Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeceğim.

Mehmet Büyükekşi'nin zaten üstüne bol gelen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı gömleğini artık çıkarması gerekmektedir.

O çıkarmasa da 'TFF Başkanıyım' diye ortalıkda dolansa da artık benim gözümde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı değildir.

Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tüm kulüplere eşit mesafede yaklaşmalı, ona göre davranmalıdır.

Zaten Beşiktaş'a karşı olan tavırları, başkanına yaptığı terbiyesizlik (Masa elini vurarak konuşması), cezalarda bonkör davranması, adı lazım değil; bazı kulüpleri kayırması tarihine yazılmış kara notlardır. Beşiktaş'ın son Lugano maçındaki tepkisinin nedenleri bunlardır.

Tamam; küfür edilmesine karşıyım. Ama protesto etme hakkını da sonuna kadar savunurum. Mehmet Büyükekşi'nin kendisine yapılan protestoya sinirlenip stadı terk etmesi de kendi bileceği iştir. Ancak giderken Beşiktaş Kulübü'nün başkanına (Ahmet Nur Çebi değil de o koltukta kim oturursa otursun) parmak sallaması tarihte görülmemiş bir şeydir.

"Ben size göstereceğim" demek istiyor sanırım o parmakla. Sen kimsin? Ne göstereceksin? Zaten Beşiktaş'ın TFF Başkanı değildin, artık hiç değilsin.

Futboldan zerre kadar anlamayan, kel alaka adamları etrafında yetkili yapıp görevlere getiren, saçma sapan kararlarla milli takımı bile tepe taklak eden, Zihni Sinir proceleriyle milletin sinir uçlarıyla oynayan bir adamın TFF Başkanlığı gibi bir koltukta oturması bile başlı başına saçmalıktır.

O kendini TFF Başkanı sanıyor hala. Ama artık TFF Başkanlığı bitmiştir.

Şimdi gelelim Beşiktaş yönetimine.

Artık Ahmet Nur Çebi'nin de başkanlığı bitmiş, yönetim kurulu da görevini (!) tamamlamıştır.

Taraftarla bu kadar karşı karşıya kalan bir başkan o koltukta imkanı yok fazla oturamaz. Trölle mrölle bu işler geçiştirilemez. Tröl mröl yok ortada. Lugano maçında istifa diye bağıran, maçtan sonra stadı uzun süre terk etmeyen binlerce taraftar mı tröl?

İş baştan yanlış yapılmıştır. Beşiktaş Başkanı yönetim kuruluna bir tane bile futboldan gelen adam almaz mı? Ya da sporun içinden gelen?

Görevlendirme tercihleri yanlış kararları getirdi. Yanlış kararlar da bugünkü tabloyu ortaya çıkardı. Camiada onca Beşiktaş'ın içinden yetişmiş, 8, 10 veya 15 yıl formasını giymiş, spor adamı olmuş, dünyayı bilen, yabancı dili olan kişi varken gidip de Gökhan İnler'i getirmek örneğin...

Daha fazla uzatmayacağım.

Son olarak şunu tekrarlayayım. Bu sökük dikiş tutmaz artık. Ne kendinizi daha fazla yıpratın ne de futbola ve Beşiktaş'a gönül verenleri.

Yazarın Diğer Yazıları