CHP’nin bugünkü kongresinin anlamı belli!.. Parti Meclisi seçiliyor ama.. Partinin 72 milletvekili ile 56 il yöneticisinin ciddi ciddi tasfiye edilme endişesine düştükleri, kulislerden yansıyıp duruyor...
Gerçekten de böyle bir durum var..
Kılıçdaroğlu önemli bir hamle hazırlığında bu kongre ile birlikte..
Yeter ki amaçladığı ‘blok liste’yi çıkarsın, Parti Meclisi onun bloğunda gerçekleşsin..!
Kılıçdaroğlu, İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı ile başladığı “CHP’yi ele geçirip, değiştirme hareketine” emin adımlarla devam etmek istiyor..
CHP kurulduğundan beri “Birinci Adam-İkinci Adam” temelli bir üst yönetim üslubundadır.. Bu durum şimdi de ‘Kılıçdaroğlu-Tekin’ zirvesi ile devam ediyor..
Kılıçdaroğlu’nun her adımında Gürsel Tekin imzası var..
Bu “ikili”, İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı döneminden bu yana kol kolalar.. Şimdi Parti Meclisi seçilecek.. Bu seçim sonrası, Kılıçdaroğlu CHP’si yerleşecek, amaç bu..
Eğer Kılıçdaroğlu “blok liste”yi hayata geçirirse bu sonuç, Baykal’ın da parti içerisinde figüranlaşmasını kesinleştirecektir..
O kadar ki; seçimlerde aday gösterilmesi bile “hatır için, etrafa ayıp olmasın diye” gerçekleşir...
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, yıllardır aynı isimlerin ön planda olduğu örgüt ve Meclis Grubu’nda, kurultay sonrası büyük çaplı bir değişime gideceği konuşuluyor. İnfaz listesinde İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek başta geliyor. (Kurtulursa, Önder Sav etkili olursa, kurtulur!..) Listede, Kılıçdaroğlu’nun “açılım politikaları ile ters” milletvekilleri de var...
Yani bu kongreden Kılıçdaroğlu ‘blok liste’ çıkarırsa, CHP içerisinde önemli bir kadronun artık bavullarını toplama zamanı gelmiş demektir..
CHP delegesi, 80 kişilik Parti Meclisi’ni yenilemek için oy kullanacak..
Tam 1.242 delege..
Bu delegelerin tamamı Baykal ve Sav tarafından tek tek seçilmiş isimler. Bizdeki siyasetin kuralı belli.. Delegeyi, partinin tepe noktası seçer.. Seçilen delege de o yönetimi başta tutmak için oy kullanır...
Kılıçdaroğlu, kendi “bloğunu” yaratmak için bu bloğu yıkacak.. Nasıl yıkacağı da belli..
Öncelikle, “taraftarlar-bindirilmiş kıtalar” devreye girecek!.. Yani Kılıçdaroğlu “aşireti(!)”  ile Gürsel Tekin’in toplayacağı kitleler, kongre salonunu dolduracak.. Tribün baskısı yaratılacak..
Ötesi kolay...
Deniz Baykal; başına gelenleri, Önder Sav tarafından sırtına sokulan hançeri unutmuyor.. Önder Sav’ın yok edilmesi için Kılıçdaroğlu’nun önünü açtı..
Kongreye olumsuz bir katkı sunmayacak, delegeleri etkilemeyecek..
Önder Sav, artık milletvekilliğini kurtarma derdinde!..
O da, Kılıçdaroğlu’ndan şefaat bekliyor!..
Yani Kılıçdaroğlu’nun işi zor değil!..
İşi “zor” olan; Türkiye’nin, CHP’nin ulusal duruşudur artık!..
Kemal Kılıçdaroğlu rotasını belli etti...
Önceleri, ağzından kaçırdıklarını inkar etse de artık, üzerinde yürüyeceği yolu açık seçik gösteriyor...
CHP’yi, ABD-AB rotasında, hakim sermayenin kılavuzluğunda ulusal duruşun dışına taşıyacağını saklamıyor...
Bundan sonra, bu partinin içerisinden yükselecek olan, Cumhuriyetin temel değerlerine yönelik “liberal(!)” çıkışlar, kimseyi şaşırtmasın..
Bugünden Kılıçdaroğlu’na methiyeler düzenlere bakın ve anlayın!..