Yine gözaltılar... Dün İstanbul’da operasyon vardı. CHP’nin kazandığı ilçelerde, belediye başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri gözaltına alındılar. Suçlama: Teröristlere yardım.
Yine bir ceza geldi. Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan 3 yıl 9 ay ceza aldı. Abdullah Zeydan DEM Parti’den seçilmişti.
Önceki günkü soruşturma ise son seçimde Türkiye’nin birinci partisi çıkan CHP’ye idi. Sebep; Kemal Kılılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’e CHP’nin genel başkanlığını kaptırdığı kongrede, delegelerin parayla satın alındığına dair ihbar.
Devleti ne derece ilgilendiriyor, bilmiyorum, PKK’nın siyasî uzantıları DEM Parti’nin ve DBP’nin elemanları, 16 Şubat’ta Irak’a gidecekler. Barzanistan’da Mesud Barzanî ile Talabistan’da Celal Talabanî’nin oğulları Bafil ve Kubat’la görüşecekler. Bilmiyorum ama asıl rotaları Talabistan’ın başşehri Süleymaniye olsa gerek. Talabanî’nin uşakları (uşak: çocuk, oğul. Başka türlü de anlayabilirsiniz!) PKK ile daha iç içeler. Komşu devletle birlikte PKK’nın lider kadrosunu koruduklarından da hiç şüpheniz olmasın. Yoksa bu kadro çoktan derdest edilirdi. (Bafil Talabanî’nin Süleymaniye’de, 4 Temmuz 2003’te, ABD’nin askerlerince Türk askerlerinin başına çuval geçirilirken bir taraftan sigarasını tüttüren diğer taraftan filme çeken “k...”. (O ağır sıfatı yazmayım, “karaktersiz”, diyeyim!)
DEM’ciler, asıl hedefimiz Barzanistan ama bu arada Barzanî’ye de ayıp olmasın, Erbil’e uğrayalım bir selâm verelim. Hem Ankara da işkillenmesin, demiş olmalılar.
Irak’a geçecekler içinde İmralı’ya gidip gelen, Abdullah Öcalan’ı “Başkanım başkanım...” diyerek yere göğe koyamayan Pervin ile Sırrı Süreyya başı çekiyor. Pervin ve Süreyya 2013-2015 arası Çözüm=Çözülme döneminde de İmralı’ya gidip geliyorlardı. Pervin, hükûmetin açtığı yolla, arada Kandil’e uğruyor, oradakilerden Abdullah Öcalan’a selâm getiriyordu. (Bu yazdıklarımın hepsi, PKK’nin Almanya’da bastırdığı “İmralı Notları” kitabında yer alıyor. Kendi açıklamaları!)
Irak’ta devlet içinde iki devlet var: Barzanistan ile Talabistan. Aslında Talabistan da Barzanistan içinde ama Celal Talabanî’nin veletleri ayrı baş çekiyorlar. (“Velet” demem yanlış anlaşılmasın sakın! “Çocuk”un Arapçasını kullandım. Alınan olursa değiştireyim Kurmançça, “zarok” diyeyim!)
Türkçede “velet”in “sevimli söylenişi de var. “Şu yaramaz vaeletler!” denir ya... Bu vesileyle belirteyim. Allah rızası için kimse, biz Türkçeyi Türkçeleştireceğiz, diye yola çıkmasın. Cümleyi yanlış kurmadım. Kimse Türkçede kök salmış, kıymetini yitirmemiş kelimeleri Arapçadan gelmiştir, Farsçadan gelmiştir, değiştirmeliyiz diye akılları sıra “Türkçülük” yapmasın.
Söz açıldı madem, devam edelim. En Türkçüler de etnikçiler. PKK uzantısı DEM, CHP ile seçim antlaşmasına “Kent uzlaşısı” dememiş miydi?! Konuşmalarına dikkat edin, her biri uydurma Türkçe ustası!
DEM’ciler neden Kuzey Irak’a gidecekler? Barzanîlerle görüşmelerini geçelim, Talabanîlerle neyi görüşecekler? Neyin alışverişi? Acaba yine eli silahlı PKK grubundan, Abdullah Öcalan’a selâm mı getirecekler? Bunun başka izahı olabilir mi?
***
Yukarıda bahsettiğim gözaltılar “kent uzlaşısı” adı altında DEM’in CHP’yle girdiği pazarlıkta, CHP kanadından seçilenler.
Anlaşılan o ki; CHP’yi zora sokmak için, hükûmet, PKK ile en ufak bağlantıda harekete geçiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, cumhurbaşkanlığı seçiminin iddialı ismi Ekrem İmamoğlu, bu son gözaltılar üzerine X hesabından yaptığı açıklamada: “İstanbul’daki bazı CHP ilçe belediyelerimize bu sabah yine şafak operasyonu düzenlendi. 2 belediye başkan yardımcımız ve 7 ilçe meclis üyemiz gözaltına alındı. Seçimlere kadar rutin işlerini yapan, normal hayatlarına devam eden bu insanlar, seçimlerden sonra her nedense aniden ‘terörist’ ilan ediliyor.” dedi.
Ekrem İmamoğlu yine daha önce tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e sahip çıktı:
“Tıpkı 65 yaşında ‘terörist’ ilan edilen Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer gibi. 31 Mart seçimlerinde AK Parti’den 12 ilçe belediyesi kazanan, İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı kazanan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde rakibine 1 milyon oy fark atan partimizin başarısını sindireceksiniz. Öyle ya da böyle sindireceksiniz. Siyasal depresyonlarınıza, yargıyı alet ederek, çeşitli kılıflara sarılan siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz.”
***
Her gün bir şey ortaya çıkıyor. CHP nasıl tedbir alacak?
Öncelikle, Saray’dakilerin kulaklarını dikeceği davranışlardan, açıklardan mutlaka kaçınmaları gerekmiyor mu?
