Çocuklara ev bırakma borç bırak!

Çocuklara ev bırakma borç bırak!

Türk insanının en belirgin düşüncesidir çocuğuna bir ev bırakmak.

Ortalama 70 yıl olan hayatının neredeyse 50 yılında hep bir sonraki nesile, yani çocuğuna ev bırakmak için çalışır durur.

Hayatını yaşamaz yani! Yemez, içmez ve yaşamaz ama çocuğuna bir beton ev bırakmak için yıllarca dişini tırnağına takar çalışır, fedakârlık yapar.

Kendinden sonraki nesil de aynısını yapar.

Bir beton ev uğruna kayıp hayatlar asırlar boyu gider kaybolur.

Her şey bir beton ev içindir. 10 yıl vadeli konut kredilerini ödemek için yapılan fedakârlık çok büyüktür.

Türk halkı şimdi, başka bir fedakârlık yapıyor.

Niçin?

AKP''nin akıllara ziyan bir ekonomi politikası için.

80 milyonluk ülkenin kaderi saraydaki tek bir kişide ve oradan çıkan kararlarda.

İnanılmaz kararlar hayatımızı, dahası o beton ev ile geleceğini kurtarmaya çalışacağımız çocuklarımızın geleceklerini karartıyor.

Saray''ın yine gece yarısı yaptığı Merkez Bankası operasyonu, Türkiye''ye ağır fatura ödetmeye devam ediyor. Bu ağır faturalar son yıllarda hiç bitmiyor. Her gün bir yenisi geliyor önümüze.

Saray gece yarısı operasyonu ile Merkez Bankası''ndan bazı başkan yardımcılarını görevden aldı.

Dolar her zaman olduğu gibi yine yükseldi.

Ben maaşımı dolarla mı alıyorum, ya da dolar borcum yok diyen insanların vurdumduymazlığı, hayatımızı mahvediyor.

Nasıl mı?

* Dolardaki her kuruş artış; senin geçmediğin hatta Türkiye''nin büyük bir bölümünün sadece fotoğraflarda gördüğü köprü, havaalanları ve yolların 5 müteahhidine, garanti bedeli olarak devleti, milyarlarca lirayı ekstradan ödemek zorunda bırakıyor.

Büyüklüğü 67,5 milyar dolara ulaşan kamu özel iş birliği (KÖİ) nedeniyle devletin bu müteahhitlere ödemesi var. Sadece dolardaki bir haftalık kur artışından dolayı 29 milyar lira daha fazla ödeme yapacak.

* Faizi indirdiklerini düşünen bir zihniyet, Türkiye''nin risk primini patlattı. Türkiye ekonomisini, yurt dışından borç ile döndürüyor. Bunun için sürekli olarak dışarıdan borç alıyor. Bu borcu almak için sigorta bedeli ödüyor. Bu bedele CDS deniliyor. Bu ne kadar yüksek ise senin borçlanma maliyetin de o kadar artıyor. Son saray operasyonundan sonra Türkiye''nin risk primi 380''den 450''ye yükseldi. Türkiye bugüne kadar yurt dışından tefeci faizi kabul edilen dolar bazında yüzde 6.5 ile borçlanıyordu artık bu maliyet daha çok artacak. En son yapılan 1.5 milyar dolarlık tahvil borcu dolardaki 400 kuruşluk artış ile 600 milyon lira daha fazla ödenecek. 80 milyon bu borcu ödemek için daha çok çalışacak, daha çok vergi verecek.

* İğneden ipliğe her şey zamlanacak. Türkiye şu anda üreten değil tüketen bir ülke. Bu nedenle yediğimiz ekmeğin buğdayı bile Rusya''dan ithal ediliyor. Bu da iğneden ipliğe her şeye zam demek. Akaryakıta daha fazla bedel ödeyeceğiz o da nakliyedeki artışa yansıyacak ve aklınıza gelen, gelmeyen her şey zamlanacak.

Akaryakıt...

Türkiye''nin enerji ithalatı için ödediği tutar, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,1 artarak 4 milyar 368 milyon 373 bin dolara yükseldi. Bu benzine daha fazla ödememiz anlamına geliyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlere Antalya''dan gelecek olan gıda maddelerinin nakliye nedeniyle daha pahalıya ulaşmasına, dolayısıyla zamma neden olacak.

Sonuç olarak; Türkiye, gelecek nesillere çok ağır bir fatura bırakıyor ve Türkiye''nin halen yüzde 30''luk bir kesimi bunun farkında değil!..

Kendisini ve çocuğunu, 100 metrekare beton evin koruyacağını düşünüyor.

Emin olun ki, bu insanların çocukları yarın anne ve babalarının verdiği siyasi kararın bedelini, yıllarca köle gibi çalışarak ödeyecek. Belki yaşamak için babasının hayatını adadığı o beton evi de satarak...

Yazarın Diğer Yazıları