Çocukların ilk üç yaşının neden çok önemli olduğu ortaya çıktı

Çocukların ilk üç yaşının neden çok önemli olduğu ortaya çıktı
Çocuklarda hayatlarının ilk yıllarında en temel gelişim alanlarından birisi olan ilk üç yaşın neden önemli olduğunun açığa çıkması dikkat çekti.

Çocukların ilk yaşları, bağlanma konusunda çok önemli bir zaman dilimidir. Bu zaman içinde, çocuklar bedensel ve zihinsel olarak hızla büyürler. Bu büyüme, çocukların kendilerini, çevrelerini ve ilişkilerini nasıl gördüklerini belirler. Bu nedenle, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişmeleri için, onlara sevgi, ilgi, güven ve destek sunacak bir bakım verene ihtiyaçları vardır. Bu bakım veren, genellikle anne, baba veya yakın bir akrabadır.

Çocuklar, bu bakım verene güvenerek, kendilerini güvende hisseder, dünyayı merakla keşfeder ve sosyal beceriler kazanırlar. Ancak, bazen çocuklar, bakım verenlerinden yeterli ve uygun bir ilgi alamazlar. Bu durumda, çocuklar güvensiz bir bağlanma deneyimler. Güvensiz bağlanma, çocuklar için travmatik bir olaydır ve hayatlarının ilerleyen dönemlerinde birçok soruna yol açabilir. Peki, güvensiz bağlanma nedir, nasıl oluşur ve nasıl önlenir?

İşte, çocuklarda bağlanma travması hakkında bilmeniz gerekenler…

Güvensiz bağlanma, çocuğun bakım verenine güvendiğini hissetmediği, onun ihtiyaçlarını karşılamayacağı veya onu bırakacağı endişesi duyduğu bir bağlanma şeklidir. Güvensiz bağlanma, çocuğun fiziksel veya duygusal olarak ihmal edilmesi, istismar edilmesi, reddedilmesi, tutarsız davranılması, ayrılma veya kayıp yaşaması gibi durumlarda ortaya çıkar.

Güvensiz bağlanma, çocuğun kendine olan güvenini, duygu yönetimini, sosyal ilişkilerini ve öğrenme becerisini olumsuz etkiler.

Güvensiz bağlanma, üç alt tipe ayrılır: Kaçınan, kaygılı ve dağınık. Kaçınan bağlanma, çocuğun bakım verenine karşı ilgisiz, soğuk ve uzak davrandığı, onunla yakınlaşmaktan kaçındığı, ona ihtiyacı olmadığını belirttiği bir bağlanma şeklidir. Kaçınan bağlanma, çocuğun bakım vereninden yeterli ilgi ve sevgi almadığı, onunla oyun oynamadığı, onu sakinleştirmediği, onunla konuşmadığı durumlarda gelişir.

Kaçınan bağlanma, çocuğun kendini değersiz, yalnız ve istenmeyen hissetmesine, duygularını saklamasına, başkalarıyla yakın ilişki kurmaya çekinmesine ve bağımsızlık saplantısına neden olur. Kaygılı bağlanma, çocuğun bakım verenine karşı aşırı bağlı, kıskanç ve endişeli davrandığı, ondan ayrılmaya korktuğu, onunla sürekli ilgilenilmesini talep ettiği bir bağlanma şeklidir. Kaygılı bağlanma, çocuğun bakım vereninden tutarsız bir ilgi aldığı, onun bazen ilgili ve sevecen, bazen ilgisiz ve reddedici davrandığı, onun davranışlarını tahmin edemediği durumlarda oluşur. Kaygılı bağlanma, çocuğun kendini güvensiz, yetersiz ve değersiz hissetmesine, duygularını kontrol edememesine, başkalarına aşırı bağlı olmasına ve ayrılık endişesi yaşamasına sebep olur.

Dağınık bağlanma, çocuğun bakım verenine karşı çatışmalı, korkulu ve kararsız davrandığı, ona hem yakın olmak hem de uzak kalmak istediği, onunla hem sevgi hem de nefret duyduğu bir bağlanma şeklidir. Dağınık bağlanma, çocuğun bakım vereninden fiziksel veya duygusal olarak istismar gördüğü, onun hem güvenli bir liman hem de bir tehlike kaynağı olduğu durumlarda meydana gelir. Dağınık bağlanma, çocuğun kendini korku, öfke ve suçluluk duyguları içinde hissetmesine, duygularını dile getirmekte güçlük çekmesine, başkalarıyla sağlıklı ilişki kuramamasına ve kişilik bozuklukları yaşamasına sebep olur.

Çocuklarda bağlanma travması, çocuğun bakım verenine güvensiz bağlanması sonucunda yaşadığı travmatik bir olaydır. Bağlanma travması, çocuğun gelişimini, sağlığını ve mutluluğunu olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden, çocuklara sağlıklı bir bağlanma sağlamak için, onlara sevgi, ilgi, güven ve destek vermek çok önemlidir.

İlgili Haberler