Devletin uçağıyla gidilen umrenin sevabı bize de yazılıyor mu?

Devletin uçağıyla gidilen umrenin sevabı bize de yazılıyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la beraber Körfez Turu’na çıkan gazeteciler arasında yer alan Fulya Öztürk Umre yaptı!

Umre’den fotoğraf paylaşan Öztürk, paylaşımına, “Allah bana da nasip etti” notunu ekledi.

Allah isteyen herkese nasip etsin!

Ancak burada şöyle bir sorun var!

Fulya Öztürk oraya cumhurbaşkanlığı uçağıyla gitti, yani sizin bizim vergilerimizle deposu dolan uçakla!

Bunu nereden biliyoruz?

Öztürk, yolculuk öncesi aprondan mavi halının önünden “yolculuk başlıyor” paylaşımı yaptı.

Gazetecilerin devlet başkanlarıyla yurtdışı seyahatlere gitmesi olağandır!

Personelin masrafını, kalacağı otelin parasını genellikle çalıştıkları kurumlar öder!

Genellikle seyahat ise resmi uçakla yapılır, bu ne kadar etik ayrı bir tartışma konusu ancak geçmişten günümüze gelen bir uygulama bu!

Gerçi artık o da değişti, o uçağa binmek için artık iktidar yandaşı olmak gerekiyor!

Bir tane muhalif gazeteci yer alamıyor cumhurbaşkanlığı uçağında!

Neyse konumuza dönelim!

Bir gazetecinin artık cumhurbaşkanlığı uçağıyla seyahat yapması tartışılmıyor bile!

Ancak bir gazeteci sırf iktidara yaranma uğruna, meslekte yükselme uğruna herkesin kestiği pozları kesmeye kalkınca abest oluyor!

Üstüne üstlük bu gazeteci kamu kaynaklarıyla yani sizin benim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vergileriyle deposu dolan bir uçakla Suudi Arabistan’a gidip, üstüne “Umre yaptım. Allah nasip etti” deyince iğreti duruyor!

Üstüne “Hamdolsun. Nasip işi” diye de ekleyince tadından yenmiyor!

Bu nasıl bir nasiptir ki arkadaş, sırf iktidar yandaşlarına uğruyor!

Fulya Öztürk’ün bu tutumu bugün sosyal medyada çok eleştirildi.

Eleştiren ilk kişilerden biri de benim.

Sosyal medyada Öztürk’e tepki gösterirken aynen şu ifadeleri kullandım:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Körfez Turu'nda eşlik eden gazeteciler arasında, Cumhurbaşkanlığı uçağındaydınız!

Kamu kaynaklarıyla gittiğiniz ve eda ettiğiniz umrenizin sevabı bize de yazılıyor mu acaba?

Allah’ım bu eleştirime ne yorumlar ne yorumlar!

İnsanların gözleri nasıl kör, kulakları nasıl sağır olmuş!

Yok ‘Avrupa’da bara gitseymiş’ sesimiz çıkmazmış.

Yok, pavyona gitse ses etmezmişiz!

Yok, bir fırsat doğmuşken değerlendirmiş, bundan ne olacakmış!

Kabe’yi ziyaret etmesinde ne gibi bir olumsuzluk varmışta bilmem ne?

Hakaret edenler de cabası zaten!

Sözü olmayanların, beyni yetmeyenlerin, algılama yetileri gelişmeyenlerin başvurduğu küfürlerini aynen kendilerine iade ederim!

Diğer taraftan bu insanların hakkını da savunuyor olmak gerçekten çok zor!

Arkadaşlar anlamadığınız şey şu; kendi parasıyla, harcırahıyla her nereye giderse gidebilir bir gazeteci.

İsten pavyona gider, ister diskoya gider, tercih eden de Arabistan gezisindeyse Kabe’yi ziyaret edebilir

Biner tarifeli uçağına, gider cumhurbaşkanını takip eder.

İşi dışında gidip Kabe’yi de ziyaret edebilir elbet, buna kimsenin laf söylemek haddi değil!

Ancak,

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vergisiyle deposu dolan bir uçakla seyahati bedavaya getirip, sonra da “Allah nasip etti. Nasip işi” gibi laflarla edebiyat parçalayamaz!

Parçalarsa biz de eleştiri yağmuruna tutarız elbette bu kim olursa olsun!

Bize bunu eleştirdik diye ateist diyenler, dönüp Müslümanlıklarını sorgulasın!

Biz devlet işi için ayrı kendi işi ayrı mum yakan Hazreti Ömer’in adaleti arıyoruz!

En başta sorduğumu tekrar soruyorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Körfez Turu'nda eşlik eden gazeteciler arasında, Cumhurbaşkanlığı uçağındaydınız!

Kamu kaynaklarıyla gittiğiniz ve eda ettiğiniz umrenizin sevabı bize de yazılıyor mu acaba?

Yazarın Diğer Yazıları