Sıradan görünümlü insanlar nasıl katil çıkar? Sosyal deney: Milgram

Sıradan görünümlü insanlar nasıl katil çıkar? Sosyal deney: Milgram
1900'lü yıllarda yapılmış olan bir deneyde askerlerin eylemleri sorgulanmış ve gündelik hayatında oldukça sakin olan insanların bile içerisindeki katil potansiyeli ortaya çıkarılmıştır. Peki ama nasıl? İşte detaylar...

WebTekno''dan alınan bilgilere göre; tarih boyunca bazı siyasiler ve devlet adamları ya da sanatçılar günümüze kadar hep eleştirilmiş, çoğu zaman haklarında hep olumsuz yönleri aktarılmıştır. Bunlardan bir tanesi de Adolf Hitler''dir. Çünkü yaşamış olduğu dönemde acımasızlığı ve gerçekleştirdiği insanlık dışı eylemlerle akıllarda yer almış olan diktatör Hitler, Almanya ve dünya tarihine hiç unutulmayacak bir leke haline gelmiştir.

1945 yılında Hitler''in ölmesiyle birlikte çok sayıda Nazi görevlisi yakalandı ve hâkim karşısına çıkarıldı. Bu kişilerin arasında Milgram deneyine ilham kaynağı olmuş Adolf Eichmann da yer almıştır.

Eichmann’ın görevi, milyonlarca Yahudi''nin kamplara gönderilmesini dolayısıyla ölmesini sağlamaktı. Eichmann’ın hâkim karşısındaki sakinliği ve açıklaması ise herkesi şaşırttı: Sadece emirleri uyguladım. Savunması yeterli bulunmayan Eichmann idam edildi.

Bu sözler ve davranışlar Stanley Milgram adlı profesörü kendi deneyini kurmaya itti. Bu "sorumluluğu otoriteye atma" durumunun sadece askerlerde olup olmadığı araştırıldı. 

Araştırmanın sağlanabilmesi için Milgram bir sosyal deney yapmaya karar verdi. Deneye gönüllü katılımcı bulabilmek için Milgram saat başı 4 dolar vereceğini duyurdu. Bu da günümüzdeki 38 dolara denk gelmekte ve dönemin insanları tarafından tercih edilebilir bir durum olmaktaydı. Toplumun farklı kesimlerinden kişiler seçildi. Bu insanların herhangi bir psikolojik sıkıntıları bulunmuyordu. Deneyde 3 kişi bulundu ancak sadece 1 kişi denek olacaktı.

E: Gözetmen, T: Denek, L: Aktör

Deneyi gerçekleştiren Milgram karşısındaki iki kişiye kura yoluyla rollerini dağıtıyor. Bu bağlamda bu kişilerden biri öğretmen, diğeri de öğrenci oluyor. Ancak bu sadece işin görünen yüzü. denek olarak katılan kişinin yanında, daha önceden bilgilendirilmiş olan aktör bulunuyordu. Yani olacaklardan kendisi haberdardı. Bu bağlamda kartların ikisinde de aslında öğretmen yazıyor ve denek, her şekilde öğretmen koltuğuna oturuyordu.

Öğrenci yani aktörün elektrik koltuğu benzeri bir cihaza bağlanması sağlandı. Öğrencinin öğretmenin okuduğu kelime çiftlerini aklında tutması gerekiyordu.

Her yaptığı hatada ise kendisine 15 volttan başlayan ve sonraki hatalarda 15’in katları şeklinde yükselen bir elektrik akımı veriliyordu. Bu miktar, 450 volta kadar ilerliyordu. Aktörün doğru cevaplarla başladığı deney bir noktadan sonra yanlış cevaplarla ilerlemeye başladı.

Olay küçük inlemelerden yalvarmalara kadar ilerledi. Hatta deneyin bazı varyasyonlarında aktörler, kalp rahatsızlıkları olduğunu ve bundan endişe duyduklarını bile söylediler.

Deneklerin yanındaki kişiler deneklere şu kibar ifadelerle telkin veriyordu:

- Lütfen devam edin.

- Deney gereği devam etmeniz gerekmektedir.

- Devam etmeniz gerçekten çok önemlidir.

- Başka seçeneğiniz bulunmuyor, devam etmek zorundasınız.

ğer dördüncü cümleden sonra denek yine ısrar etseydi deney bitecekti. Fakat çok az sayıda kişinin bu noktaya ulaşabildiği görüldü.

Sonuç olarak: Deneye katılan 40 kişinin yüzde 65’i, yani 26 kişi son seviyedeki ölümcül olan 450 volta ulaştı.

Gözetmenler deneyden önce deneklerin yardım çığlıklarına sessiz kalmayacağını ve deneyi o noktada sonlandıracaklarını söylemişti. Ancak durum deneyde tam tersi oldu. Psikoloji uzmanına insanların vereceği tepkiler konusunda yanıldı.

 

İlgili Haberler