En azından Agarta'yla suçlanmıyorsunuz!

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde, "FETÖ yöneticisi" olduğu iddiasıyla yargılanan eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, hakkındaki suçlamalara tepki gösterip "Yaşım tutsa, Kennedy cinayetinden de sorumlu tutulacaktım. Allah'tan yaşım tutmuyor" diye isyan edince, aklıma "Ergenekon" yaftalı kumpasın mağdurlarının kökleri Agarta'ya dayandırılan bir gizli örgüt üyesi olmakla suçlanmaları geldi!

***

Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Sevgi Erenerol'dan ele geçirildiği söylenen bir CD'deki, bir makale delil gösterilmiş ve iddia ettikleri "Ergenekon Terör Örgütü"nün amaç ve hedefleri;

- Dünyamızdan 8.6 ışık yılı uzaktaki Sirirus yıldızının misyonuyla ilişkilendirilmiş…

- Mu kıtasına dayandırılmış…

- Atlantis'te, kozmik bilgileri insanların zararına kullanmaya başlayan ve Kara Maji uygulamalarına yönelen "Belilal'in Oğulları" ile iyileri temsil eden "Bir'in Oğulları"nın mücadelesine bağlanmış…

İnsanları ezoterik bilgiden uzak tutmayı hedefleyen Şamballa'yla, Şamballa'nın "Kara Tarikat" üyesi taraftarlarıyla, uzay gemisiyle inen mitolojik atalarının soylarından geldikleri iddia edilen Dogonlar'la bağlantılandırılmaları…

Afganistan içlerinde bir yerde, ya da Hindikuş Bölgesi'nde bulunan ve Tufan öncesi nesilden gelen bir yeraltı dünyası uygarlığı olan Agharti'nin merkezinde bulunan bir bilgi işlem ve uygulama merkezi olarak tanımlanmaları…

Hatta…

Ziya Gökalp'in

"Ergenekon yurdun adı,

Börteçine kurdun adı.

Dört yüz sene durdun hadi,

Çık ey yüz bin mızrağımız" mısralarındaki "yüz bin mızrağın", iddia ettikleri terör örgütünün çıkarmaya hazırlandığı silahı sayılması…

Bunların ciddi ciddi iddianame eklerinde yer alabilmiş olması geldi.

***

Hukukun üstünlüğüne inanan, bu bağlamda da devam eden FETÖ yargılamalarında zaman zaman tanık olduğum akla ziyan uygulamaları da açıkça eleştirmekten çekinmeyen biri olarak İbrahim Okur'a şunu söyleyebilirim:

Size ızdırap veren şey sizin eserinizdir!

 

Tercih beyanı….

Hiç o haritalara, sınırdan bildirmeci strateji uzmanlarına filan gerek yok, nefeslerini boşa tüketmesinler…

Çok büyük iddialarla sahaya sürdüğünüz askerinizi susturduktan hemen sonra güvenliği uğruna askerinizi şehadete yolladığınız devletinize "katil" diyenleri konuşturmaya başlıyorsanız; bu tercih beyanı üzerine kim kazandı-kim kaybetti diye konuşmaya dahi gerek kalmamıştır.

SORU-YORUM

Sayın Ömer Çelik, dünkü konuşmanızda "Terör örgütleriyle müzakere olmaz mücadele olur" derken mi samimi düşüncenizi dile getiriyordunuz, yoksa 2009'da, sonradan "Çözüm Süreci"ne dönüşen "Demokratik Açılım" raporunu hazırlarken mi?

 

++++++++++

 

Gelenler gelmeyenleri de getirsin

----

Geçtiğimiz hafta, Ankara Kitap Fuarı'nın açılışında buluşmuştuk sizinle. Şehir henüz fuar havasına girmemişti; buna rağmen, öyle akın akın olmasa da "yalnız bırakmadınız" diyecek kadar yanımızda olduğunuz için teşekkür ederim.

Güldük, ağladık, tartıştık, kucaklaştık; yine çok şey paylaştık; geçen fuarda daha annesinin karnında olan hatta isim aradığımız bebekler de geldi, doğacak torunlarına kitap imzalatan büyükanneler, büyükbabalar da…

"Nicelik" bahsinde maalesef bizim mahalle kıt ama "nitelik" her buluşmamızda ülkeme ve geleceğine dair daha da ümitvar kılıyor beni.

Sayıca "piyasa"nın altında kalıyor ve hatta bir miktar eziliyor olsak da, bizim bir okurumuzun yüreği, samimiyeti "piyasa"nın belki bin misli; keza bu duygudaşlık sağlam kılıyor direncimizi.

Ama ne yalan söyleyeyim;

Fikir, düşünce, eleştiri, duruş, tavır, kimlik; hiçbir şey içermeyen, sade suya tirit, sabun köpüğü kağıt tomarları önünde uzayıp giden kuyrukları görünce bir burukluk da, derinden derinden vuran bir sancı da kaplamıyor değil içimi.

***

Ne dersiniz;

-Ha gayret-, belki biz de, sayısal olarak da "varız" ve "buradayız" diyebileceğimiz buluşmalar gerçekleştirebiliriz böyle günlerde.

***

Naçizane ben, Birini Asacaklar, Darbeleri Okuma Klavuzu ve yeni, daha dün elime aldığım kitabım Son CelAli'yle birlikte;

26 Ekim 2019, Cumartesi, yani yarın saat 16.00-19.00 arasında Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) standında,

27 Ekim 2019, Pazar günü 14.00-18.00 arasında A-604 numaralı Galeati Yayıncılık standında, bekliyor olacağım sizi; ümitle.

Ayrıca…

26 Ekim 2019, Cumartesi günü, saat 15.00'te, yani yarın, fuarın yapıldığı ATO Congresium 1 No'lu salonda bir söyleşim de olacak TESUD'un organizasyonuyla…

Önce söyleşide, peşinden de imzada görüşmek üzere.

Yazarın Diğer Yazıları