En etkili çözüm

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, salgınının küresel ekonomi ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine karşı 1 trilyon dolarlık kaynağı kullandırmaya hazır olduklarını açıkladı. Bu kaynağın bir kısmının Fert başına geliri düşük olan üyelere faizsiz verileceğini de açıkladı.

Rusya ve Türkiye IMF'den para istemediklerini bildirdiler. Gerçekte ise IMF'den gelecek 30-40 milyar dolar bizim için en iyi çözüm olacaktı. Neden en iyi çözüm olacaktı?

Doğrudan yabancı sermaye ve sıcak para girişi için IMF desteği çıpa görevi yapacaktı. Zira bizimde ortak olduğumuz bir fon olan IMF'nin görevi global ekonomide istikrarı sağlamaktır. Yani kimsenin kaşı gücü için destek vermiyor. 189 ortağın kendisine verdiği küresel ekonomide finansal istikrar sağlama görevini yerine getiriyor. Uluslar arası sermaye hareketlerini  IMF bağlantıları ve kararları etkiliyor.

Dolar  kuru daha istikrarlı olacaktı. Virüs krizi global ekonomide belirsizliği tırmandırdı. Nakit talebi arttı. Yatırımcılar ellerindeki tüm riskli varlıkları satarak nakit dolara yöneldi. Dolar dünyada ve doğal olarak Türkiye de değer kazandı. Türkiye'de ilave etkiler var... Yabancı yatırım sermayesi gelmiyor, kısa vadeli yabancı sermaye çıkışı hızlandı. Merkez Bankasının TL arzını artırması, hükümetin destek paketleri nedeniyle artan TL'nin bir kısmı dolara gidiyor. Nakit tutmak isteyenler de dolar tercih ediyor. Taze döviz girişi, döviz arzını artıracaktı. Merkez Bankası rezervleri artacaktı. Kur artışı frenlenecekti.

IMF kredileri  Dış borç riskini düşürürdü. Türkiye'nin dış borç riski diğer ülkelere göre arttı. Söz gelimi Türkiye'nin dün itibariyle uluslararası piyasalarda 5 yıllık tahvillerin sigorta risk primi olan CDS oranı 600 baz puan idi. Rusya'nın 214, İspanya'nın 104, Yunanistan'ın 220 idi. IMF kredileri dış borç riskini düşürürdü.

Merkez Bankası TL arzını artırmasında karşılık olacaktı. Her ne kadar kriz ortamı nedeniyle talebin düşük olması ve ayrıca MB sürekli para basmayacağı için, enflasyonist etki sınırlı olacaktır. Ancak MB rezervleri artmış olsaydı ve dolar olarak karşılık olsaydı, para basmanın negatif etkileri olmazdı veya sınırlı oldurdu.

Buna rağmen IMF'den neden destek istemedik? Üstelik bugünkü iktidar IMF ile stand-by düzenlemesi de yapmıştı.

Halk arasında IMF hakkında yanlış bir kanaat var. IMF bu kriz için para verirse, karşılığında ne isteyecek? diye soranlar var.

Herşeyden önce IMF bir devlet değil, emperyal bir amacı da olamaz. Krize giren ülkelere, ödemeler dengesi sorunları yaşayan veya yaşaması muhtemel üye ülkelere, krizin diğer ülkelere yayılmasını önlemek için kredi desteği sağlamak görevi var. Bunu yaparken de bu desteğin maceracı hükümetler tarafından yerinde ve istikrar sağlamak için kullanılıp - kullanılmadığını bilmesi gerekir. Stand-by anlaşmasının esası da budur.

IMF'nin salgınla mücadele için destek vermesi farklıdır. Elbette bu amaca ugun harcandığını da bilmek hakkıdır.

Aslında IMF başkanı da krizle mücadelede herkesin bunu yaptığını söylüyor.

Uzun süreli ekonomik hasarı önlemek için ek mali teşvikler gerekir.

Gelişmekte olan ülkelerin, sermaye akışı dönüşleri ile emtia şoklarını giderme zorluklarını dengelemeleri gerekir. Dövize müdahale etmeleri, faiz oranları ve diğer para politikası önlemleri almaları gerekir.

Bankaların sermaye ve likidite tamponlarını kullanarak baskı altındaki borçlular için kredi koşullarını yeniden müzakere etmeleri gerekir.

Türkiye'nin neden IMF desteği  istemediği bir  hükümet politikasıdır. Bu krizi atlatacağız. Ancak bilmeliyiz ki,  IMF desteği ile bu krizi daha kolay ve daha az ekonomik hasarla atlatabilirdik.

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları