Kafayı en çok nelere takıyoruz neler yaşıyoruz

Kafayı en çok nelere takıyoruz neler yaşıyoruz
Dr. Sivi Kuçi Kızılay, bir psikiyatri uzmanı, depresyon ve bipolar bozukluğun en sık rastlanan duygudurum bozuklukları olduğunu söyledi. Ayrıca, duygudurum bozukluğu yaşayanların üçte birinden fazlasının psikotik veya kaygı bozukluklarına sahip olduğunu belirtti.

Dr. Kızılay, ruh halinin değişkenliğinin normal olduğunu, ancak duygudurum bozukluğu teşhisi için belirtilerin uzun süre devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Duygudurum bozukluklarının kişinin davranışlarını, işini veya okulunu etkileyebileceğini vurguladı. Bu bozuklukların sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda ve gençlerde de görülebileceğini, ancak semptomların farklı olabileceğini ve çocukların duygularını anlatmakta zorlanabileceğini ekledi.

Dr. Kızılay, duygudurum bozukluklarının bir kısmının genetik olduğunu, aile öyküsünün önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi. Bunun yanında, sevgili birinin kaybı, kronik stres, travma, çocukluk istismarı gibi stresli yaşam olaylarının da duygudurum bozukluklarına yol açabileceğini, özellikle depresyona neden olabileceğini anlattı. Depresyonun diyabet, Parkinson hastalığı ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklarla da bağlantılı olduğunu bildirdi.

HİPOMANİK VE MANİK DEPRESYONLAR

Dr. Kızılay, duygudurum bozukluklarının depresif, hipomanik veya manik ataklar şeklinde ortaya çıkabileceğini, bunların belirtilerinin şunlar olduğunu açıkladı: Depresif ataklarda, çoğunlukla veya her gün üzüntü, enerjisizlik, değersizlik, umutsuzluk, ilgi kaybı, intihar düşünceleri, odaklanma güçlüğü, uyku ve iştah sorunları görülebilir. Hipomanik veya manik ataklarda ise, aşırı enerji, mutluluk, hızlı konuşma, hareketlilik, ajitasyon, sinirlilik, riskli davranışlar, düşünce uçuşması, uykusuzluk yaşanabilir.

Dr. Kızılay, duygudurum bozukluklarının tedavisinin duruma ve belirtilere göre değiştiğini, genelde ilaç ve psikoterapinin birlikte kullanıldığını söyledi. Bilişsel davranışçı terapi, diyalektik davranış terapisi, psikodinamik terapi gibi farklı terapi yöntemlerinin uygulanabildiğini belirtti. Duygudurum bozukluklarının seyri ve sonucunun hastalığın tipi, şiddeti, teşhis zamanı, tedavi uygunluğu gibi faktörlere bağlı olduğunu ifade etti. Depresyon ve bipolar bozukluğun nüksedebileceğini veya sürebileceğini, bu yüzden uzun dönemli veya ömür boyu tedavi gerekebileceğini anlattı.

Duygudurum bozukluğu olanların üçte birinin psikotik bozukluklar, üçte birinin de kaygı bozuklukları geliştirdiğini söyledi. Duygudurum bozukluklarının tedavi edilebilir olduğunu hatırlatan Dr. Kızılay, doğru tedaviyi bulmanın zaman alabileceğini, ancak kişinin kendini daha iyi hissetmek için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Doğru teşhis ve tedavi ile duygudurum bozuklukları olan kişilerin istikrarlı, üretken, sağlıklı bir hayat sürebileceğini sözlerine ekledi.

DHA

İlgili Haberler