Önce Yasin Kol. Sarı kart elinde çıkmış maça. Sanırım başlama vuruşunu yapana da kart gösterecekti de kendini zor tuttu. Sonra peş peşe olur olmaz pozisyonlarda kartını çıkardı, durdu. Bir de öyle fauller çaldı ki; çoğu faul bile değildi. Hadi kartlarda haklı oldukları vardı. Ama haksız oldukları da vardı. Örneğin Beşiktaş''ta ilk kez ilk onbirde sahaya çıkıp da ilk yarıda iki sarı kartla atılan Emrecan Uzunhan. Bence ağır kararlardı, Beşiktaş''ı daha 37. dakikada 10 kişi bıraktı.
Beşiktaş sıcak havada hızlı bir başlangıç yaptı maça. Ghezzal bu takımın yüzde 51''i olduğunu 45 dakika kaldığı oyunda gösterdi. İlk golde temeli attı, ikinci golde asisti yaptı, üçüncüde penaltıyı gole çevirmeyi başardı. Bir ağzıyla kuş tutmadığı kaldı! Sonra NKoudou. Bir de Bandırmasporlu bir oyuncuyu almak için az daha göndereceklerdi onu. Direndi, kaldı, ilk maçta kurtarıcı olarak sonradan girmişti, ikinci haftada ilk onbire girdi. Göndermek isteyenlerin acaba hedefi neydi. Weghorst bir santrforun nasıl oynaması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi. Orta sahada Salih Uçan en başarılı maçlarından birini çıkarıyordu, güzel oyununu golle süsledi. 
Alanyaspor ise ilk yarıda topa sahip olan taraftı. (Yüzde 71''e 29). Ama tehlikeli olmaktan çok uzaktı.
Böyle bir ilk yarıda Beşiktaş''ın kaleyi bulan 3 topu da gol oldu. NKoudou''nun golünde Weghorst''un asisti mükemmeldi. 
Alanyaspor, Beşiktaş eksik kalınca hücuma daha rahat çıkmaya başladı. Frikikten de Efkan''la golü attı. Bu da Alanyaspor''un kaleyi bulan ilk şutuydu.
Alanyaspor Teknik Direktörü Farioli, soyunma odasına giderken ikinci yarıyı nasıl çevirebileceğinin hesaplarını yaparken, "Şu Ghezzal, NKoudou ve Salih olmasa ne güzel olurdu" diye düşünüyordur eminim.
Onun düşündüğünü Valerien Ismael yaptı işte. Sahanın en başarılı 3 ismini ikinci yarıya çıkarken dışarı aldı. Yerlerine Necip, Montero ve Boyd''u aldı. Takıntılı olduğu 3 stopere döndü. Beşiktaş''ın tamamen geriye yaslanmasını sağladı. Sanki karşısında Alanyaspor değil de Real Madrid varmış gibi Weghorst dahil herkesi kendi yarı sahasına çekti.
Alanyaspor Teknik Direktörü Farioli ise "Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz" misali bir sevinmiştir ki buna; bunu da yaptığı değişikliklerle gösterdi, hücumcuları aldı oyuna. Nasıl olsa artık kalesine gelen giden yoktu.
Maç tamamen tek kaleye döndü ikinci yarıda. Alanyaspor sağdan soldan geliyor, Beşiktaş karşılaşamakla yetiniyordu. Yine de pozisyona giremiyordu ev sahibi ekip derken, o işi de Beşiktaş yaptı. Saiss''in kendi kalesine attığı kafa golü tam bir ustalık (!) işiydi. Benim diyen santrfor o topa öyle kafa vuramaz. 
Son dakikalara daha da sıkıntılı girdi Beşiktaş. Alanyaspor ise yüklendikçe yüklendi. Gedson''un Zinedine Ferhat''ı düşürmesiyle de penaltı kazandı, uzatma dakikalarında beraberliği de sağladı.
Şimdi... Açık açık konuşma zamanı. Geçen sezon da söylemiştim, yine iddia ediyorum. bu Valerien Ismael, bu takımın hocası değil. Şampiyonluğa oynayan bir takım 3-0 öne geçtikten sonra bu duruma düşmez. Hele de hocası takımının en iyi oynayan 3 oyuncusunu kenara almaz. Bu teknik direktörlük suçudur. Ve ben bu suçun işlendiğine maçı izleyen milyonlarca futbolsever gibi şahit oldum. Bu adamı bulanı, bulup da getireni geçen sezon tebrik etmiştim! Bir kez daha kutluyorum! Dünyada bu kadar hoca varken böylesini bulanı da ayağa kalkıp alkışlıyorum.