Gazeteci yazar Yaşar Gürsoy, sosyal medya hesabından “Saat 06:01, İstanbul Metrosu, 2 dk sonra gelecek treni bekleyen gençlik. Uykusuz, belirsizlik içinde...” notuyla paylaştığı fotoğraf gençlerimizin içinde bulunduğu durumu gözle önüne serdi.
Fotoğrafta birkaç dakika sonra gelecek treni beklerken uyuya kalan gençlerin o hali yürek burktu.
Fotoğrafın altına yorum Çetin Özhüsrev ise “Sokakta yaşayan evsiz o kadar çok insan var ki Metro tramvay seferleri başladığı zaman binip koltukta uyuyorlar sözün bittiği yer” ifadeleri ile sokaklarda, toplu taşıma araçlarında sık sık karşılaşılan manzaraları hatırlatarak içinde bulunduğumuz umutsuzluk girdabına dikkati çekti.
Sokaklarda mikrofon uzatılan gençlerden duymaya alıştığımız, fark etmeden normalleştirdiğimiz geleceğe duyulan güvensizlik günden güne büyüyor.
Gençlerimizi henüz çocuk yaşlarda etkisi altına almaya başlayan gelecek kaygısı, kısıtlı imkanlarla tamamlamaya çalıştıkları eğitim öğretim serüveninde de bırakmıyor yakalarını. Ailelerinden maddi destek alamayan çok sayına üniversite hatta lise öğrencisi aldıkları eğitim ile uzaktan yakından ilgisi olmayan sektörlerde çalışarak eğitimlerini tamamlamaya çalışıyor.
Gençlerimiz henüz hayatlarının baharında tanışıyor ekmek kavgasıyla. Bu yıllarda kaybediyor bir çoğu gelecek umutlarını.
Barınma sorunu, sınavlar, yeme-içme giderleri ile geçiyor en güzel yaşları.
Kimileri bu yükün altında eziliyor, oracıkta bırakıyor kalemi kitabı. Tamamlayanların büyük çoğunluğu ise ya işsizlik ordusuna katılıyor ya da çok çalışıp az kazandıkları işlerde istihdam ediliyor. Hayat denilen mücadelede günün ışımadığı yollara çıkıyorlar sabahın ilk saatlerinde. Onlar çalışırken üstlerine batıyor güneş. Gün yüzü görmeden geçiyor vakitleri.
Otobüste, trende, vapurda... Yüzlerine baktığınız yorgunluktan, mutsuzluktan, umutsuzluktan izler kalıyor geriye.
ENSEYİ KARARTMAYIN, AFGANİSTANDAN İYİ DURUMDAYIZ
Azmedip başaranı beynini de alıp göçüyor okyanus ötesine. Beyin göçü diyorlar buna. Türkiye''nin geleceği olabilecek pırıl pırıl gençler Batı''nın lokomotifini geliştiriyor, güçlendiriyor.
Sonrada Almanya''daki, ABD''deki, İngiltere''deki Türklerin başarılarının satırlarına sarılıyor, avunuyoruz Tarihe imzasını atan Türk ile. İmkan verilmediği için göçen her beynimiz ile kömür atıyoruz Batı''nın lokomotifine.
Ancak enseyi karartmamak lazım. Hala mutsuz ülkeler sıralamasında Afganistan''dan iyi durumdayız.
Birleşmiş Milletler''in 149 ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği ve Afganistan’ın en mutsuz ülke olarak belirlendiği Dünya Mutluluk Raporu''nda 93''üncü sırada olan Türkiye''nin 104''üncü sıraya gerilediği, ülkemizdeki mutsuzluğun büyüdüğü bildirildi.
İyimser verileri ile tanınan TÜİK''in araştırmalarında dahi ülkede günden güne artan mutsuzluk gizlenemedi.
TÜİK''in 2020 yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması''nda gençlerin %52,8''si mutsuz olduğunu belirtti.
Araştırma sonuçlarına göre, 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu olarak beyan edenlerin oranı 2019 yılında %56,7 iken 2020 yılında %47,2''ye geriledi.
Gelin TÜİK''in iyimser verilerinde dahi kendini gösteren ‘mutsuzluk, umutsuzluk pandemisi’nin sokaktaki karşılığına bakalım…
