Attığı her adımda, söylediği her sözde AKP’yi yalayan Ahmet Hakan, unutmadan sıkılmadan çıktı, gazeteci ve ekran yorumcularının partizanlığından dem vurdu.

Seçime giderken oluşan atmosferden şikayet eden Ahmet Hakan, oluşan partizan ortam nedeniyle partilerin milletvekillerinin bile gazeteci ve ekran yorumcularından daha gerçekçi olduğunu belirtti.

AKP yalakalığı bizzat Erdoğan tarafından tasdiklenen Ahmet Hakan “gazeteciler partizan oldu” diyor!

Trajikomik!

Yahu daha 6 ay önce Erdoğan, Abdülkadir Selvi’ye öğüt verirken “Ahmet bey gereğini yapıyor. Sen de yap” diye seni örnek vermedi mi?

Sonra sen çıkıp “iktidar partisi temsilcisi gibi muhalefeti kıyasıya eleştirmedim” demedin mi?

“Hep gereğini yaptım, yaparım, yapacağım” demedin mi?

Yazılarında muhalefeti eleştirmemek, iktidar yalakası olmadığının bir göstergesi midir peki?

Sen CNN canlı yayınında Hande Fırat’ın Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu’yla ilgili aktardığı haberdeki “Cumhurbaşkanı uygun gördüğü bir tarihte iki büyükşehir belediye başkanını başkan yardımcısı olarak atayacak" sözlerini telaşla kesmedin mi?

Seçilirse, seçilirse... Yani seçilirse değil mi yani, bir dakika Hande. Seçilirse..." diye araya girmedin mi?

Yahu 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş depremi sonrası yaşanan aksaklıkları görmezden gelerek, “Olumsuzluklar çok az, olumlu yönler daha fazla. Gerisi hava civa” demedin mi?

Gerçi sonra yine utanmadan çıkıp “Konuşmamı kesip, biçmişler” diye isyan da etmiştin!

Yazının başlığını bir de "Alçak, şerefsiz, rezil, kepaze, leş herifler" diye atmıştın!

Utanma, arlanma, ahlak, insanlık?

Bu kavramlar yolun karşısında kaldı sanırım, karşı mahallede?

2011’de sen değil miydin Yiğit Bulut’la ilgili şu ifadeleri kullanan:

Yiğit Bulut''un yalakalığı boşa gitti diyenler! Unutmayın: hiçbir yalakalığın boşa gitmeyeceğini en iyi yalakalar bilir.

Doğru söze ne hacet!

Takunyadan kunduraya, cami avlusundan dev plazalara, Fatih’ten Nişantaşı’na

Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor!