Ülke gündemi içinde ilk sırayı ekonomi almaya devam ediyor. Bazı günler yerini farklı başlıklara bıraksa da sonuç pek değişmiyor. Piyasa koşulları içinde şirketlerin de en önemli konu başlığı finansman olarak karşımıza çıkıyor. Özel sektör, gelecek projeksiyonunda hafif bir sislenme olduğunda bile ilk tercihini kamuya borçlu kalmak oluşturuyor. Zira kamuya borçlanmak, kredi almaktan ya da diğer borçlanmalardan daha kolay finansman sağlıyor.
Son yıllarda arka arkaya gelen yapılandırma yasaları şirketler için her seferinde yeni bir sayfa açmıştı. Her ne kadar yapılandırma deyince doğrudan özel sektörün faydalanacağı bir uygulama gibi gözükse de kişilere de oldukça avantajlı koşullar doğabiliyor.
Diğer tarafta ise tahsilat yapabilmek için kamu idarelerince sarf edilen emek bulunuyor. İcra dosyaları, idareyi zorladığı gibi yargıyı da tıkıyor. Şirketlerin ve kişilerin kamuya sürekli borçlu kaldığı bir sistemin getirdiği iş yükünün zamanla oluşturacağı maliyet, borcun hafifleterek tahsili yolunu gerekli kılıyor. Bu nedenler gözetilerek, bugüne kadar belli aralıklarla yapılandırma yasaları yürürlüğe girdi.
Yürürlük tarihi | Bir önceki yasa ile arasındaki yaklaşık süre | Yapılandırma yasa numarası |
|
11/09/2014 | - | 6552 |
23/08/2016 | 23 ay | 6736 |
27/05/2017 | 9 ay | 7020 |
18/05/2018 | 12 ay | 7143 |
17/11/2020 | 30 ay | 7256 |
9/6/2021 | 6 ay | 7326 |
12/3/2023 | 21 ay | 7440 |
Tablodan da görüleceği üzere 12/03/2023 tarihinde en son yapılandırma düzenlemesi yapılmış durumda, yaklaşık 25 aylık süre geçmiş. O günden bugüne kadar da depremden etkilenen yerler dışında kalan firmalar için yapılandırma olanağı bulunmamakta.
Beklenen yapılandırma düzenlemesi neleri kapsayabilir?
Yapılandırmalar, genel olarak; vergi dairesine ödenmemiş vergi ve diğer borçların tamamı, vergi aslına bağlı cezaları, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını, vergi incelemesi devam eden alacakları, motorlu taşıtlar vergilerini, idari ve adli para cezalarını, trafik para cezalarını, öğrenim kredisi alacaklarını, önceden yapılandırılan veya 6183 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirilen borçları, ödenmemiş olan SSK ve Bağ-Kur sigorta primini, işsizlik sigortası primini, sosyal güvenlik destek primini, isteğe bağlı sigorta primini, topluluk sigortası primini, genel sağlık sigortası primini kapsamaktadır… Listeyi uzatmak olanaklı. Yelpaze oldukça geniş. Kapsamda başta SGK ve Maliye Bakanlığı olmak üzere birçok kamu kurumunun alacakları bulunuyor.
Diğer yandan yapılandırma düzenlemeleri dava konusu yapılan ihtilafları sulh yoluyla sonlandırdığı gibi dava konusu olmamış borçların da dava yoluna gitmesini önlemektedir.
Bunların yanı sıra gecikme zammı ve faizi yerine uygulanan Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) her ne kadar güncelleme yapsa da; özellikle geçmiş yıllarda kalan borçların ödenmesinde kolaylık sağlanmaktadır. Yapılandırmadan yararlananlar, borçlarını 48 aya kadar varabilen taksitler halinde ödeyebildikleri gibi, peşin ödemelerde Yİ-ÜFE oranında hesaplanan tutardan %90 indirim oranlarına varan olanaktan da faydalanabiliyorlar.
Bir Soru – Bir Yanıt
İş-Kur yazısı ile engelli işçi çalıştırmamız gerektiği söylendi. Engelli işçi çalıştırma sorumluluğu olup olmadığını nasıl belirlerken kanundaki 50 işçi sayısını nasıl hesaplamamız gerekli?
Toplam işçi sayısının %3’üne karşılık gelen sayıda engelli işçi çalıştırması zorunludur. Bunun yanı sıra engelli işçiler; meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırması gerekmektedir. Yasadaki 50 işçi sayısının hesabında ve yürütülecek işlemlerde aşağıda sıralanan esasları izlemeniz gerekmektedir.
- Aynı il sınırları içerisinde işverene ait işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı 50 veya üstünde ise engelli işçi çalıştırılması,
- Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre ya da deneme süresinde çalıştırılan işçilerin tamamının hesaba dahil edileceği, (yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hariç) kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlarda ise çalışma sürelerine göre hesabın yapılacağı,
- Özel güvenlik şirketi işçiler, geçici iş ilişkisi içinde çalışanlar, taşeron işçileri, stajyerler ve çıraklar ile hali hazırda işyerinde çalışan engelli işçilerin 50 sayısının hesabına alınmayacağı,
- Yıllık izinde ve ücretsiz izinde bulunan işçilerin hesaba alınması,
- %3 oranın hesaplanmasında: yarıma kadar olan kesirlerin yukarı yuvarlanmayacağı, yarımdan fazla kesirlerin tama iblağ edileceği,
- Sağlık kurulu raporunda %40 ve üstü engel oranı bulunması,
- İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlayacağı hususlarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com