Hackerlar, FBI ve Güvenliğin Çöküşü

Ya hackerlar, FBI’ın telefon görüşmelerine ve mesajlarına erişti desem?

Filmlerde olur gibi geliyor, değil mi?

Ama bu sefer gerçek. Hem de bayağı ciddi bir gerçek. FBI ajanlarının AT&T üzerinden yaptığı iletişim sızdırılmış. Sadece ajanların değil, muhbirlerin de hayatı tehlikede olabilir.

Olay geçen yıl gerçekleşmiş. FBI, hackerların AT&T sistemlerine nasıl girdiğini hâlâ çözebilmiş değil.

Evet, FBI!

Filmlerde her şeyi çözen o süper ajanların sırları şimdi başkalarının elinde. Bloomberg’in ulaştığı belgelerde hackerların FBI ajanlarının kullandığı cihazlardaki tüm verilere eriştiği yazıyor.

İletişim kayıtları, mesajlar, aramalar… Yani düşünün, muhbirlerle yaptıkları gizli konuşmalar bile açığa çıkmış durumda.

Neler Olmuş, Bir Anlatalım!

AT&T, FBI’ın güvenlik için kullandığı bir hizmet sağlıyor. Ama hackerlar, bu hizmetin zayıflıklarını bulup, resmen FBI’ın kalbine bir siber hançer saplamışlar.

Bloomberg’e konuşan eski ajanlardan biri, bu durumu "teknolojik bir hata değil, operasyonel bir güvenlik hatası" olarak nitelendirmiş. Yani, hackerlar zayıf bir noktayı bulmuşlar ama bu zayıflık FBI’ın kendi ihmalkârlığından kaynaklanıyor.

Şimdi bir örnekle düşünelim: Bir dedektif olduğunuzu hayal edin. Bir suçluyu yakalamak için içeriden bilgi sağlayan bir muhbirle konuşuyorsunuz. O konuşma eğer hackerların eline geçerse, suçlu hem sizin kim olduğunuzu hem de muhbirinizi öğrenir. İşte FBI’ın yaşadığı olay tam olarak bu. Muhbirler artık daha tehlikede ve belki de birçoğu güvende değil.

Eski Ajanlar Ne Diyor?

Eski FBI ajanı William Evanina, durumu oldukça tehlikeli buluyor. “Muhbirlerin kimlikleri ifşa edilirse bu sadece FBI için değil, soruşturmalar için de büyük bir kayıp” diyor.

Bir diğer eski ajan Miguel Clarke ise, sorunun teknolojiyle ilgili olmadığını, tamamen güvenlik eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor.

Peki, FBI Ne Yapıyor?

FBI, “tehditlere karşı sürekli kendimizi geliştiriyoruz” diyor. Ama biraz klişe bir cevap gibi, değil mi?

Çünkü böyle bir açık verdikten sonra, kendinizi ne kadar geliştirseniz de birileri “ama daha önce şunları kaybettiniz” diye soracaktır.

AT&T sözcüsü Alex Byers, "Suçlular müşteri verilerini çaldıktan sonra, FBI ile birlikte çalıştık" demiş. Ama bu işbirliği, hasarı ne kadar azaltır, tartışılır.

Bir kere sızdırılan bilgi, Pandora’nın kutusu gibi. Bir kez açıldı mı, geri döndüremezsiniz.

Güvenlik Hepimiz İçin Önemli

Yaşanan sızıntı FBI’ı değil, bizi de düşündürmeli. Telefonlarımıza, mesajlarımıza kimlerin erişebileceğini bir düşünelim.

Güvenlik zafiyetleri her yerde olabilir. Şifresiz bir Wi-Fi ağına bağlanmak bile başınızı derde sokabilir. Bu yüzden teknolojiyi kullanırken hep bir adım dikkatli olmalıyız.

Güvenli bir sistem mi arıyorsun? Üzgünüm, böyle bir şey yok. Bu, dijital dünyanın masalıdır.

Son olarak şunu söylemek isterim: Yaşanan olay bize, “Büyük kurumlar bile hata yapar” gerçeğini hatırlatıyor.

FBI bile bu hatadan kaçamamışsa, bireyler olarak bizim dikkatli olmamız şart.

Şimdi telefonunuzda kayıtlı olan her şeyin bir başkası tarafından görülebileceğini düşünün.

Rahatsız edici bir his değil mi? O zaman, güvenliğe biraz daha dikkat etmekte fayda var!

***

Not: “Siber İstihbarat / Kapımızdaki Siber Tehlike” tüm kitapçılarda.

Yazarın Diğer Yazıları