Halk neyin derdinde CHP neyin derdinde?!

CHP yönetimi ne yaptığının farkında değil. İllâ cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz, diyorlar.

Madem deyimlerle, atasözleriyle meram anlatıyoruz, biz de ortada fol yok yumurta yok; bu neyin telaşı, diyelim.

Şu da akla gelmeli: Recep Tayyip Erdoğan, turpun büyüğünün heybede olduğunu söyledi. Bu heybede ne var, daha bilinmiyor.

Saray, cumhurbaşkanı adayı gösterilecekleri didik didik ediyor.

Mansur Yavaş CHP yönetiminin, cumhurbaşkanı adayını CHP’liler seçsin, ısrarı karşısında peşin geri duracağını söyledi ama aday değilim, sözünü etmedi. Aday belirlemenin erken olduğunda ısrarlı. Ne demişti:

“Televizyonda yayımlanan tartışma programlarında gündemdeki konular konuşulmuyor. Ya tutuklananlar, haklarında dava açılanlar ya da 'aday kim olacak' tartışmaları var. 5 yıl boyunca ‘aday kim olacak’ diye tartıştılar. Şimdi de ben bilerek tartıştırdıklarını düşünüyorum. Bilerek bu gündemleri yarattıklarını düşünüyorum ki bu konular konuşulmasın diye. Ama ben iddia ediyorum; önceliğimiz budur, ekonomidir. Ve eğer iktidarı değiştirmek istiyorsanız ilk yapılacak şey; bu yoksul insanlara, darda kalan insanlara hem belediyeler hem muhalefet partisi olarak sahip çıkmaktır.” (7 Şubat 2025)

Dediğim gibi ortada fol yok yumurta yok...

Elbette R. T. Erdoğan, şu anda kanunlara göre tekrar aday olamıyor. Anayasa değişirse veya seçim erkene alınırsa aday olabiliyor.

Özgür Özer ve yakın mesaî arkadaşlarının kafasında yatan şu olmalı:

R. T. Erdoğan’ın oyununa gelebiliriz. Adayımızı hemen belirleyelim, diyebilirler. Bir şey daha diyebilirler... Mansur Yavaş, hemen bütün kamuoyu yoklamalarında, Recep Tayyip Erdoğan’ın da önünde görünüyor. Mansur Bey, bizim için zaten ödünç belediye başkanı. Ödünç cumhurbaşkanı adayı olması, demek, CHP’nin varlık göstermemesi, muhafazakâr/milliyetçi kesime teslim olması demektir. Oyuna gelmeyelim. Mansur Bey’in aday olamayacağı sistem içinde, ön hazırlık yapalım.

Kendilerini “has CHP’li” görenlerin kafalarında geçenler başka nasıl izah edilebilir?

CHP çizgisinde bir önemli isim, Mansur Yavaş için daha yakın zamanda “Asla ve kat‘a!” demeye gelen sözler etmedi mi? MetroPOLL araştırma şirketinin kurucusu Prof. Dr. Özer Sancar: “Söylenmesi gerekeni birileri söylemeli.” diyor ve ekliyor: “Mansur Bey CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yapılamaz.”

Özer Sancar, Mansur Yavaş’ın neden cumhurbaşkanı adayı gösterilemeyeceğini kendince anlatıyor. Bu anlattıkları, Özgür Özer’in önceliklerine tıpatıp da uyuyor:

“Söylenmesi gerekeni birileri söylemeli. CHP hem kendine hem seçmenine hem kurucu babaları ve tarihine karşı hem de Mansur beye karşı dürüst olmak mecburiyetindedir. Mansur bey CHP’nin CB adayı yapılamaz. Bu kendi kendini inkâr anlamı taşır. Bu oyunu daha fazla sürdürmemelidir.”

Sonra bir X daha atıyor:

“Belediye başkanlığı stratejik bir tercihtir. Başkanlık ise bir rejim tercihidir.” (8 Şubat 2025)

Kökten CHP’li Prof. Dr. Hurşit Güneş, cumhurbaşkanı adayının erken açıklanmasına karşı çıkıyor. CHP’nin önde gelen isimlerinden eski dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı Prof. Dr. Turan Güneş’in (1921-1982) oğlu. Kendisi de CHP’den milletvekili seçilmiş, parti meclisi üyeliğinde bulunmuştu. Politikadan kopmuş değil. İl il dolaşıyor, nabız yokluyor.

Hurşit Güneş, şunları söylüyor:

“CHP’nin cumhurbaşkanı adayını açıklamanın zamanı değil. Seçimin ne zaman olacağı belli değil. Normal şartlarda 2028 Mayıs’ta olacak ya da en koşullarda 2027 Mayıs’ta böyle bir seçim sathına gireceğiz. 2027 Mayıs’ına kadar bir adayı ilan etmenin ne gibi faydaları olabilir anlamış değilim... Adayın tartışılmasını çok zararlı buluyorum. Çünkü 2023’te bunu tartıştık, bize bir fayda getirmedi.” (Saygı Öztürk, “Cumhurbaşkanlığı adayı şimdiden açıklanmamalı”, Sözcü, 9 Şubat 2025)

Kamuoyu yoklamalarında birinci sırada aday görünen bir isim varken, neden dar alanda ön seçime gidip herkese kucaklamayan bir aday çıkarılmak isteniyor?

İşte köklü CHP’li Hurşit Güneş söylüyor. Aday belirlenmesi erken.

İnsan düşünüyor. Zaman içinde Mansur Yavaş’ı, halk bağrına basar, dönülmez yola gireriz, kendi elimizle kökten CHP’li olmayan birini cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttururuz, demek mi istiyorlar?

Böyle düşünme kendileri için de partileri içinde çok tehlikeli.

Özgür Özel, iki gün önceki partisinin grup toplantısında, TBMM çatısı altında, “Biz Deniz Gezmiş ve arkadaşları nerede duruyorsa oradayız.” cümlesini kurdu.

CHP grubunun en uzun alkışı bu cümleye idi.

Fikirlerini “Deniz Gezmiş ve arkadaşları”yla sınırlayanların nereye varabileceklerini sonra ele alacağız.

Yazarın Diğer Yazıları