Hayaller ulaşılamayacak kadar uzak
Daha önceleri!..
Daha önceleri dediğim de epey bir zaman önce anketlere pek inanmazdım.
“Milyonlarca nüfusa sahip bir ülkede öyle birkaç binlerle ifade edilen sayıdaki kişilerle yapılan anket, nasıl olur da ülke seçmeninin nereye meyilli olduğunu gösterir.” diye düşünür, anketlere pek inanmaz, sonucu beklerdim.
*
Sonuç da ne olurdu?
Haklı olduğum da… yanıldığım da olurdu.
*
O zamanlar hayata bakışım daha bir heyecanlıydı…
Daha bir önyargılı…
Daha bir beklenti içinde…
Ve daha bir, düşüncem tarafı kazansın isterdim ya, anladım ki işin aslı öyle değilmiş.
Üstelik bu işe, dua-mua da etkili olmuyormuş!
Yapılan icraatların vatandaşta karşılık bulması ya da bulamaması önemliymiş.
*
Hep söylüyorum, zaman zaman da yazıyorum.
AKP’nin, 2010-11’e kadar icraatları da…
Anketlerin sonuçları da AKP’den yana idi ve hep de öyle oldu.
Öyle oldu da sonunda ne oldu?
Nasıl oldu işler tersine döndü?
*
Bir Gezi Parkı çevre olayı patlak verdi…
Dönemin Başbakanı gençlerle konuşmayıp, baskıyı tercih etti ve uyguladı.
Sonrasında 2016 yılının 15 Temmuz’unda -üstelik de iktidarın o ana kadarki kankalarınca- hain bir kalkışma gerçekleştirildi ve ondan sonra da Türkiye olarak belimizi doğrultamadık.
Daha doğrusu iktidar, içinde bulunduğumuz durumu doğru dürüst yönetemedi.
*
Geçim sıkıntısı arttı…
Marketlerde fiyat etiketleri bırakın altı ayda bir değiştirilmeyi…
Ayda bir…
Haftalık…
Hatta günlük değiştirilir oldu.
Pazarlar da keza ona göre!..
*
Sonra ne oldu?
Hayatın gerçeği böyle iken, iktidarın gerçeği “Her şey yolunda gidiyor.” olarak vatandaşa anlatılmaya çalışılsa da yaşanan sıkıntıların sesleri, Beştepe’ye kadar uzanınca, gerçekle yüzleşen iktidar, işin üstüne gideceğini söylese de onu da tam olarak yapamadı.
Ve anketler, yerel yönetim seçimlerinde CHP’nin, AKP’den önde olduğunu söylemesine iktidar inanmasa da 31 Mart 2024 seçimleri, -yenilmezmiş gibi görünen-Erdoğan’ı yerel yönetim seçimlerinde ikinci parti yaptı.
*
“Söylemde nerede yanlış yaptık” denilmiş olsa da iktidar bildiğini okudu.
*
Hayat daha bir pahalandı.
Kadın cinayetleri insanın psikolojisini bozacak noktaya geldi…
Muhalefetin uyarıları dikkate alınmadı…
Sokaklarda, zor durumda olan insanların, seslerini duyurma çabaları da iktidarı etkilemeyince…
Asgari ücret istenilen düzeye getirilemeyince…
Emekliyi bildiğiniz gibi unutup kendi haline bırakınca…
Ev kiraları olağanüstü artış göstermesi ve bu durumun sadece izlenmesi toplum üzerinde sahiden ‘İnfial’ noktasında etkisini gösterince, bunlar anketlere de yansıdı.
*
Son günlerde yaşadığımız önlenebilir felaketler önlenemeyip, Bolu Kartalkaya’daki otelde çıkan yangın sonucu 79 insanımızın ölümüne neden olunca da…
Yani ciğerler daha da yanınca, bunun bir bedeli olmalıydı.
Anketlere de yansıyan o bedel iktidarı uyarıyordu!
*
Sayın Erdoğan oldukça tecrübeli bir siyasetçi.
Mutlaka bunları değerlendiriyordur da Sayın Erdoğan da iyiyi çağrıştıran…
Umut veren pek de bir şey ortaya koyamıyor.
*
Heyecanlı konuşsa da…
Muhalefeti ayaklar altına alsa da…
Mutfak yine boş…
Karınlar aç…
Hayaller, ulaşılamayacak kadar da uzak.
İster istemez de vatandaşın tepkisi anketlere yansımış.
Benden demesi…
İstanbul Üniversitesi’nin tüzel kişiliğine de haksızlık
Bugünler iyi günlerimizdir ne bileyim!
Bunu en çok da mart yapıyormuş meğer!
Akıl ve sevgi gücümüzü gösterelim!
Belki de şu günlerde sırat köprüsünden geçiyoruz
Vebali hepimiz için ağır olur!
Becayiş mi yapılmak isteniyor?
Senarist kaleme almış, Yapımcı yaparız demiş, TRT de yayınlamış
Ben mi yanılıyorum, çözümsüz değil miyiz?
Umudum kalmadı yalan dünyada!









