Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Hukuk Güvenliğine Bir Tehdit Daha

Pazar günkü yazıda denetimsizlikten bahsettik. Denetleme yok dedik, iktidar denetimsiz, kurumlar denetimsiz dedik… Ancak geçtiğimiz ay, henüz komisyondayken incelediğim Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) verilen ve yasalaşan yetkiye değinmeden olmaz.

Zira, denetim kavramının anlamını kaybettiğinin, denetlemekten ziyade gözdağı ve baskı aracına dönüştüğünü görmek gerek.

DDK neyi denetleyecek?

Kasım ayındaki kabine toplantısından sonra, Cumhurbaşkanının DDK’nın yeterince çalışamadığına yönelik imasını içeren konuşması ve hemen ardından DDK’ya yapılan üç yeni atama, ardından yeni bir adımın geleceğinin habercisi gibiydi.

Beklenen oldu; DDK’ya yargı kararı olmaksızın her kademe ve rütbedeki kamu görevlisini görevden uzaklaştırma yetkisi verildi.

Daha açık ifadesiyle;

Bakanlıklar, valilikler, belediyeler, il özel idareler, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, SPK vb düzenleyici kurumlar ile kamu bankaları, tabip odaları, ticaret odaları, devlet ve vakıf üniversiteleri gibi kurumlarda çalışanlar, yargı kararı olmaksızın” görevden uzaklaştırılabilecek.

Yani DDK, yaptığı denetim sonucu hazırladığı raporları ilgili kurumlara ileten bir kurulken, şimdi doğrudan yaptırım uygulayabilen bir icra organına dönüşmüş oluyor.

Hukuk devleti ilkesine” yine ihlal

DDK, cumhurbaşkanının isteği üzerine” (Anayasa m.108) her türlü soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapmakla görevli bir kurul.

Üyeleri, doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atanıyor.

Hal böyleyken, böylesine kapsamı geniş bir yetkinin bu kurula verilmesi, keyfiliğe kapı açarak hukuk güvenliği ilkesine büyük bir tehdit oluşturuyor.

Üstelik yetki, mevcut düzenlemedeki gibi, denetim ve soruşturma gruplarının başkanlığını yürüten Kurul üyesi olarak tanımlanan Grup Başkanına değil, “ilgili Kurul üyesi veya denetçi” tarafından kullanılabilir hale geliyor. Böyle olunca keyfiyet riski daha da artıyor.

Bu keyfiyet riski, ölçüsüz ve sınırsız bir yetkiyle karşı karşıya olmamızı ve sonucunda pek çok hukuk ve temel hak ihlaliyle daha karşılaşmamız an meselesi.

Ekonomide de rasyonel kararlar alınabilmesi ve uzun vadeli planlar yapılabilmesi açısından önemli güvence sağlayan hukuki güvenlik ilkesi açısından bu tür riskler taşıyan yasal düzenlemeler, arzu ettiğimiz ekonomik refaha ulaşmamız önünde de önemli engel olarak belirecektir.

Yazarın Diğer Yazıları