İHAM'da rekor Türkiye'nin!

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), 2020 yılı istatistiklerini geçtiğimiz hafta Mahkeme Başkanı Robert Spano'nun katılımıyla gerçekleştirilen bir basın toplantısında açıkladı.

Burada parantez açıp bir konuya açıklık getirmek istiyorum: Önceki yazılarımdan birinde bir okuyucum, İHAM ifadesini yanlışlıkla kullandığımı zannederek beni uyarmış. Kendisine dikkati için buradan teşekkür ediyorum ancak İngilizcesi "European Court of Human Rights" olan mahkemenin "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" çevirisi ve dolayısıyla AİHM kısaltması yerine, "İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi" çevirisini ve İHAM kısaltmasını tercih etmem, pek çok hukukçu gibi benim için de bilinçli bir tercihtir. Konu üzerine pek çok tartışma bulunmakla birlikte, kanaatim "İnsan Hakları"nın önünde "Avrupa" ifadesinin yer almamasının ve ifadenin yalnızca mahkemenin konumunu belirtmek için kullanılmasının, insan haklarının evrenselliğini daha iyi yansıttığı yönündedir. Bu yüzden bilinçli olarak İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi söylemini benimsiyor ve yazılarımda AİHM şeklindeki yaygın kullanımı yalnızca anlaşılırlığı arttırmak için nadiren tercih ediyorum.

Gelelim konuya…

Söz konusu istatistiğe göre;

İHAM, 2020 yılında toplam 871 davada karar açıkladı.

Kararların 97'si Türkiye'ye karşı verildi.

97 kararın 85'inde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin (İHAS) en az bir maddesinin ihlal edildiği saptandı.

85 ihlal kararının içerisinde en fazla ihlal edilen hak ve özgürlükler ise, 31 ihlal ile ifade özgürlüğü, 21 ihlal ile adil yargılanma hakkı, 16 ihlal ile özgürlük ve güvenlik hakkı ve 14 ihlal ile mülkiyet hakkı oldu.

İstatistiğe genel bir bakış ve Türkiye

2020 yılında hakkında en çok karar verilen (185 karar) ve sözleşmeyi en çok ihlal eden ülke 173 ihlal kararı ile Rusya.

Rusya'nın ardından gelen ülke Türkiye.

Türkiye'yi ise hakkında verilen 86 kararın 82'sinde sözleşmenin en az bir maddesini ihlal eden Ukrayna ve verilen 82 kararda hakkında 64 ihlal kararı çıkan Romanya takip ediyor.

Mahkeme önünde karara bağlanmayı bekleyen davaların yüzde 22'si Rusya'ya, yüzde 18'i Türkiye'ye, yüzde 16'sı ise Ukrayna'ya ait. Romanya'ya (yüzde 12) ve İtalya'ya (yüzde 6) ait bekleyen davalar ile bu 5 ülke toplam başvuruların yüzde 75'inin muhatabı durumunda.

Türkiye, öncesindeki son üç senede olduğu gibi, 2020'de de 31 ihlal kararıyla ifade özgürlüğünün en fazla ihlal edildiği Avrupa Konseyi ülkesi.

Bunun yanı sıra 1959 yılından beri;

Hakkında 3.742 karar verilen Türkiye, İHAM'ın en çok karar verdiği ülke.

Hakkında verilen 3.309 ihlal kararıyla Türkiye, İHAS'ı en fazla ihlal eden ülke.

953 ihlal kararıyla Türkiye, adil yargılanma hakkını en çok ihlal eden Avrupa Konseyi ülkesi.

387 ihlal kararıyla Türkiye, ifade özgürlüğünü en fazla ihlal eden Avrupa Konseyi ülkesi.

108 toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ihlaliyle bu maddeyi de en fazla ihlal eden Avrupa Konseyi ülkesi ise yine Türkiye.

Kararların uygulanma(ma)sı meselesi

Vaziyet böyleyken, şimdilerde bir de "İHAM kararları bizi bağlamaz" şeklinde bir tavır takınılarak yanlış bir şekilde bu mahkemenin yetkileri, milli egemenliğin devri ile ilişkilendiriliyor.

Oysa mahkemenin verdiği kararların bağlayıcılığını 1989'da kabul eden ve 2004 Anayasa değişikliği ile bunu iç hukukuna da uyarlayan Türkiye açısından İHAM kararlarının bağlayıcılığı hususunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Bu mahkemece tespit edilen hak ihlallerinin giderilmesi gerekir. Aksi tavır, Türkiye'ye yönelik siyasi yaptırımların devreye girmesine neden olur.

Nitekim, geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu'nda konuşma metni okunan ve Türkiye'nin İHAM'ın bazı kararlarını uygulamamasına dikkat çeken Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell'in Mart ayında düzenlenecek AB Zirvesi'nde sunacağı Türkiye raporunda yer alabilecek eleştiriler şimdiden bellidir. Türkiye'nin bu zirveye kadar, İHAM kararlarını uygulamayan ülke imajından kurtulması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları