Ekrem İmamoğlu Mart 2019’da gerçekleşen yerel seçimlerde Binali Yıldırım’ı 13 bin 729 oy farkla yendi.

İstanbul’da 1994’ten beri hakim olan zihniyetin yıkımıydı bu sonuç!

Sonuçla şaşkına dönen afallayan AKP, İmamoğlu’na mazbatasını vermedi!

Aynı zarfta olan oy pusulalarında ilçelerde değil ama ilde şaibe var iddiasıyla YSK’ya başvurdu ve seçimi yeniletti!

Eeee bizim millet mazlumu sever!

İmamoğlu Haziran’da yenilenen seçimleri 800 binden fazla oy farkıyla kazandı!

Mazbatasını aldı, görevine makamdan indirilen Atatürk resmini koyarak başladı!

İmamoğlu Karadeniz fırtınası gibi esiyordu!

Her kesime yakın durmaya, her seçmenden oy almaya çalışıyordu!

Bu nedenle İBB Başkanı olduktan sonra alt kademede çalışan hiçbir İBB çalışanını sırf AKP’li olduğu için işten çıkartmadı.

Bunun yanlış olduğunu söyleyenler çıktı İmamoğlu’na.

Kimseye aldırış etmedi, kulaklarını tıkadı, kendince doğru bildiğini yaptı!

Bu sürede esen Karadeniz fırtınasıyla İmamoğlu’nun ismi cumhurbaşkanlığı için geçmeye başladı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı durumunda kritik olan seçimlerin elden gideceğini düşünen seçmenler, İmamoğlu’nun adaylığını dillendirmeye başladı.

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na karşı bir çıkış yapmadığı gibi, Kılıçdaroğlu’nun baba-oğul ilişkisi açıklaması sonrası da tam geri adım attı!

Akşener'in çağrılarına rağmen cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmaktan vazgeçti!

Bu süreçteki çekinceleri nispeten anlaşılabilir çünkü hakkında verilen hapis cezası başının üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanıyordu!

Ancak göz göre göre kaybedilen seçim sonrası Kılıçdaroğlu’nun CHP koltuğuna ahtapot gibi yapışmasından rahatsız olanların başlattığı değişim hareketine de öncülük etmedi İmamoğlu!

Sadece “CHP’de değişim, CHP’de değişim” deyip durdu!

Değişimin içeriğini soranlara “Anlayış değişikliği” dedi sadece?

İmamoğlu’na göre partiyi Atatürk çizgisinden uzaklaştıran ve şu an partide hakim olan anlayışın mimarı Kılıçdaroğlu değişmemeli demek ki!

İmamoğlu adeta kendi rüzgarını kendisi kesti bu davranışlarıyla!

Peki bir de İstanbul’a bakalım!

İstanbul’da yerel belediyecilik anlamında seçmene dokunan herhangi bir yatırım yapılmadı!

Anne kart, ücretsiz süt gibi yatırımlar dışında şehir dışından gelen öğrencilere burs vermekle yetindi İmamoğlu!

Genele yatırım yapayım derken yerelin elinden gittiğinin farkına varmadı İmamoğlu!

Kar yağdı şehir dışındaydı, sel oldu şehir dışındaydı!

Rakiplerine prim üstüne prim verdi!

Şimdi yeni yeni İstanbul’da yürüyen merdivenlerin sabote edildiği görüntüler servis ediliyor!

Bunlar yeni değil ki?

Örneğin yeni açılan Yenibosna metrosunun yürüyen merdivenlerinden biri çalışırken biri muhakkak bozuk oluyor!

Diyelim ki sabote var, eee orada güvenlik neden var?

Yoksa güvenlikler İmamoğlu’nun ilk işe başladığında işten çıkarmadığı AKP’liler de, saboteye müdahale mi etmiyor yoksa?

İstanbul’un birçok noktasında durum bu!

Özellikle İmamoğlu şehir dışında olduğunda hiç arızalanmayan metrolar arızalanıyor, hiç bozulmayan toplu taşıma araçlarının bozulası tutuyor!

Ortada bir sabotaj olduğu kesin ve bu aslında 2019 yılından beri uygulanıyor!

İmamoğlu ise, bunu yapan, buna göz yuman İBB çalışanlarını kovmayarak tekrar seçileceğini düşünüyor!

Belki de seçilmek istemiyordur!

Kim bilir?