İnsan kaynağını tüketmek

İnsan kaynağını tüketmek

Geçen hafta sosyal medyada bir fotoğraf yayınlandı.

Her halde milyon kere paylaşıldı ve birçok gazetede haber oldu.

Almanya''nın güneyinde bir hastanede biri kadın 3 Türk doktoru.

Fotoğrafın altında "Bugün vizite serviste 3 Türk hekim olduk. Sayımız her geçen gün artıyor bu arada!"

Fotoğraf, "Eserinle gurur duy Türkiye''m" başlığı altında verildi.

3 Türk genci... Pırıl pırıl. Büyük emeklerle okuyup tıp fakültesini bitirdiler ve gelecek aramak için elin Alman''ının vicdanına sığınıyorlar.

Olay para değil!

Gidiş nedenleri emeğin ve insan kaynağının değersizleştirilmesi.

Son bir yılda Almanya''ya giden doktor sayısı binden fazla. En az bu sayının üç katı doktor da gidebilmek için Almanca kurslarında çaba harcıyor.

Her şey son 10 yılda oldu.

AKP zihniyeti Türkiye''de insan kaynağını adeta bozuk para gibi harcadı. Önce kendi içindeki kaynağı tüketti sonra Türkiye''nin her köşesindeki liyakat sahibi insanları harcadı yok etti.

Türkiye''nin en iyi üniversitelerinde okumuş liyakat sahibi insanları kendi zihniyetine ters geldiği için harcadı.

İnsan kaynağını hoyratça harcama sadece Devlet kurumlarında olmadı.

Özel sektör de adeta kesti doğradı.

Bunların başında bankacılık sektörü geliyor.

Sektör bir dönemin en gözdesiydi. Bankacı olmak kolay değildi.

İnsanlar sınava girer kazanır ve bankacılık sektörünün her biriminde çalışarak müdürlüğe kadar yükselirdi.

Banka müdürü o kadar itibarlı insanlardı ki, Anadolu''da protokolde yer alırlardı.

Yabancı sermayenin girdiği bu sektörde insan kaynağı o kadar ucuz harcandı ki!

Mülkiye gibi çok değerli okuldan mezun olup sektöre giren insanlar, sırf müşterisini kazıklamayıp işini adam gibi yapmak istediği için işten atıldı. Onun yerine sektör tencere tava satıcısı gibi insanlarla dolduruldu.

Bankalar çok para kazandı ama bu kez vatandaş bezdi!

Alınan haksız ücretlere, faizlere ve daha birçok adil olmayan ticarete isyan etti.

Bu ülkenin en güçlü insanı Cumhurbaşkanı Erdoğan bile özel bankalara tepkisini ortaya koydu! Onları sömürücü olarak nitelendirdi.

Peki Erdoğan vatandaşların Türkiye Bankalar Birliği''nde bekleyen sayısı on binleri bulan tüketici şikayetlerini tek bir kararname ile çözüyor mu?

Yorum yok!

Bankalar Birliği verilerine göre, Türkiye''de bankacılık sektöründe çalışan personel sayısı hızla azalıyor. 2017 yılında 193 bin 504 olan sektör çalışan sayısı 2012 Aralık ayı itibariyle 185 bine geriledi.

Bankacılık sektörü aynı tasarrufu şubelerde de yaptı. Mevduat bankaları Aralık 2020 itibariyle 9 bin 875 şube ile hizmet verirken bu sayıyı 9 bin 724''e düşürdüler. Bu rakam 2017 yılında 10 bin 550 şubeydi. Yani bankalar daha az şubede daha az personel ile çok müşteriye hizmet verme dönemi başlatmış oldu. Nitekim 100 bin kişiye düşen çalışan ve şube sayısı 222 oldu. Yine 100 bin kişiye düşen şube sayısı ise 11.7''ye düştü.

Özetle Türkiye''nin içi hem ekonomik hem de insan kaynağı olarak boşaltılıyor.

Gün olacak ameliyat yapacak doktor bulamayacağız.

Çöken bankacılık sistemini ayağa kaldırmak için mühendisi para ile Amerika''dan getirttireceğiz.

Türkiye''nin insan kaynağını hoyratça harcama lüksü yok. AKP bu lüksü yaşıyor. Ama emin olun artık kendi bile atama için insan bulamıyor.

Bakın son atamalara...

Öğrencilik döneminde bekar evinde ve yurtlarda kalanlar iyi bilir. Sık çamaşır yıkanamadığı için dolaptan kirlinin en temizi seçilir giyilirdi.

Allah acısın bu ülkeye ve millete.

Yazarın Diğer Yazıları