Türkiye, 2025 yılında eskiye göre yaşlanan bir nüfusla karşı karşıya. TÜİK verilerine göre, 65 yaş ve üzeri nüfus oranı %10’nu aştı. Dolayısıyla iş gücünde 55 yaş üstü çalışanların varlığı da giderek artıyor. Ancak, iş yerlerimiz bu demografik değişime ne kadar hazırlıklı oldukları belirsiz. Yaşı ileri çalışanlar, iş hayatının görünmez ve unutulacak kahramanları olarak mı kalacak ya da hak ettikleri değeri görerek iş hayatını dönüştürecek bir güç olarak mı değerlendirilecek, yine belirsiz.

Yaşı ileri çalışanların sahip oldukları yılların getirdiği deneyim, sektörel bilgi ve kriz yönetimi becerileri, onları aslında vazgeçilmez kılmalı. Örneğin, bir imalat firmasında 30 yıllık tecrübesiyle bir ustabaşı, genç çalışanlara sadece teknik bilgi değil, aynı zamanda sabır ve problem çözme yeteneği de kazandırıyor. Yine, bir finans şirketinde uzun yıllar çalışmış bir yönetici, ekonomik dalgalanmalara karşı stratejik öngörüleriyle ekibine yön veriyor. Aslında bu birikim, özellikle ekonomik sorunların yoğun olduğu bir ortamda, şirketler için değerli bir kaynak.

Diğer yanda ise yaşı ileri çalışanların iş gücüne katılımı sadece fırsatlar sunmuyor, zorlukları da beraberinde getiriyor. Günümüzde dijital dönüşüm, iş süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Yapay zekâ, otomasyon ve veri analitiği gibi alanlar, genç nesiller için bile öğrenmesi zor beceriler gerektiriyor, hatta iş alanlarını daraltıyor. Yaşı ileri çalışanlar da doğal olarak bu teknolojilere uyum sağlamakta bazen zorlanıyor. Örneğin, bir muhasebeci, yeni bir bulut tabanlı yazılımı öğrenmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda. İşverenlerin bu konuda sunduğu eğitim olanakları ise hâlâ sınırlı ve kararsız. Ek olarak fiziksel sağlık gereksinimleri veya esnek çalışma talepleri; yaşı ileri çalışanlar için iş yerlerinde akla ilk gelen engeller.

Toplumdaki yaşlılık algısı da bir başka sorun. Türkiye’de yaşlılık, genellikle emeklilik ve dinlenmeyle bir algılanıyor. Yaşlılar yenilikten uzak gibi önyargılar, iş yerlerinde yaş ayrımcılığına yol açıyor. Oysa ekonomik koşullar birçok yaşı ileri bireyi çalışmaya itiyor. Aslında bu zorunluluk, aynı zamanda bir fırsat. Yaşı ileri çalışanlar, iş yerlerinde istikrar ve bağlılık sunarken, genç nesillerle beraber sinerji yaratma potansiyeline sahip.

Peki, iş yerleri bu potansiyeli nasıl realize edebilir: İlk adım, yaş dostu çalışma ortamları oluşturmaya başlamakla atılabilir. Ergonomik ofis tasarımları, esnek çalışma saatleri ve sağlık destek programları, yaşlı çalışanların gereksinimlerini yanıtlayabilir. Örneğin, bir banka, kolaylıkla yaşlı çalışanlarına haftada birkaç gün uzaktan çalışma seçeneği sunabilir ki; bu, hem verimliliği hem de memnuniyeti artıracaktır. İkinci olarak, kuşaklar arası mentorluk programları çerçevesinde; genç çalışanlar, teknolojik becerilerini paylaşırken, yaşlı çalışanlar deneyimlerini aktarabilir. Bu da iş yerinde bir öğrenme kültürü ve kurumsal çatı oluşturur.

Yaşı ileri çalışanların mesai düzenlemelerinde esneklik, hem onların refahını hem de iş verimliliğini artıracaktır. Nitekim, dijital dönüşüm ve uzaktan çalışma olanakları, bu esnekliği sağlamak için eşsiz fırsatlar sunuyor.

Denenebilecek başlıca mesai modelleri:

Kısmi Zamanlı Çalışma: Yaşlı çalışanlara haftada 15-20 saatlik çalışma seçenekleri sunulabilir. Bu yolla özellikle sağlık veya aile sorumlulukları olanlar için ideal bir mesai modeli olur.

Esnek Saatler: Sabah erken veya öğleden sonra gibi kişiselleştirilmiş mesai saatleri, yaşı ileri çalışanların enerjilerine uygun düzenlemeler olabilir.

Uzaktan Çalışma Seçenekleri: Ofis ortamına gelmekte zorlananlar için, özellikle beyaz yaka işlerde, haftanın belirli günlerinde uzaktan çalışma olanağı getirilebilir.

Dinlenme Molaları: Uzun mesailerde ek molalar veya ergonomik çalışma alanları, fiziksel konforu destekleyecektir.

Adil mesai ve deneyime dayalı ücret politikaları, yaşı ileri çalışanların iş gücüne katılımını teşvik ederken, yeni kuşaklar için de gelecek belirsizliğini ortadan kaldırır. Bu politikalar, günün sonunda; işverenlerin yetkin çalışanları elde tutmasını sağlayarak rekabet avantajı sunacak ve kurumsal hedeflere ulaşmada kolaylık sağlayacaktır.

Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com