İstatistik yasağı bilim ve anayasa

İstatistik yasağı bilim ve anayasa

TÜİK tarafından açıklanan verilerin doğruluğuna uzun zamandır inanan pek kalmadı. Öyle ki, geçen yıl, Amerikan Mahkemesi''nin ABD''li bir fon yöneticisi tarafından açılan davada Arjantin devletini gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) verilerini nasıl hesapladığını açıklamaya hükmetmesi, TÜİK verilerinin de tahkim konusu olup olamayacağının tartışılmasına yol açmıştı.

Zira, ABD''de görülen davada, Arjantin yönetiminin GSYİH verilerini yanlış beyan ederek borçlu oldukları milyarlarca dolarlık menkul kıymet sahiplerine daha yüksek miktarda ödeme yapmaktan kaçınmaya çalışması gösteriyor ki, devlet tarafından açıklanan istatistiklerin etkileri oldukça büyük.

Aynı durum pek tabii TÜİK''in açıkladığı veriler için de geçerli. Zira, açıkladığı veriler, işçilerin, memurların ve emeklilerin maaşları için temel ölçüt işlevi görüyor.

İstatistik yasağı

Ancak, TÜİK''in verileri, bilimsel diğer araştırmalarla örtüşmüyor. Hatta çarşıda gördüklerimiz ve yaşadıklarımızla da uyuşmuyor. Hâl bu olunca, bilime duydukları saygı gereği, ''bu işin doğrusunu biz açıklayalım'' diyen sosyal bilimciler ortaya çıkıyor ancak şimdilerde TÜİK''ten izin almaksızın istatistik açıklayanlara hapis cezası getirilmesi konuşuluyor. Kimilerince bu duyum yalanlansa da daha önce TÜİK''in açıkladığı verilerden farklı enflasyon oranı açıklaması nedeniyle ENAGrup hakkında "kamuoyunu yanlış yönlendirme" suçlamasında bulunduğu gerçeği de malum.

Ancak… Soruyorum;

Anayasamıza göre, hiç kimse düşünce ve kanaatleri nedeniyle kınanamaz ve suçlanamazken (Anayasa m.25), bilimsel verilerin açıklanması nasıl suç teşkil edebilir?

Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı resim veya başka yolla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına (Anayasa m.26) sahipken, bağımsız bir kuruluşun bilimsel hesaplamalarla bulduğu verileri açıklaması suç olabilir mi?

Anayasanın neresinde yer alıyor, bilimsel bir verinin veya tamamen keyfi, şahsi bir kanaatin açıklanması için devletten izin alınması gerektiği?

Hadi daha da açık bir hükme bakalım: Anayasa madde 27''ye göre, "Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahip" değil mi?

Temel hak ve hürriyetlerin Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olarak kısıtlanması (Anayasa m.13) değil midir böyle bir yasak?

TÜİK''in açıkladığından farklı istatistik açıklamayı yasaklamak, devletin amaç ve görevleriyle (Anayasa m.5) bağdaşır mı?

Bilim karşıtlığı

Türkiye''nin yönetim anlayışında farklı fikre yer olmadığı gibi, farklı bilimsel veriye de yer yok.

Oysa bilim nettir. Matematik, kişisel görüş barındırmaz. Bunca yıllık devlet tarihinde verilerin hesap kitabının nasıl tutulduğu da sabittir. Hesaplama yöntemlerini değiştirerek alınan olumlu sonuçlarla karşılaştırma yapılmaz.

Hal bu iken, TÜİK''i topladığı verilerle ilgili şeffaflığa davet etmek ve TÜİK''i bilime davet etmek yerine, "bilimsel verileri nasıl engelleriz" düşüncesinde olunursa, devlete güvensizliğin artması, ekonominin daha kötüye gitmesi ve TÜİK''in iktidarın işine gelen rakamları açıklamasının zorlaşması da kaçınılmaz olur.

Yazarın Diğer Yazıları