İsterseniz sahip çıkmayın aşka!..

Farkında mıyız, sabah kalktığımızda; gökyüzünün maviliğini, Güneş’in bütün parlaklığıyla Dünya’nın üzerine serpişmişliğini, perdenin aralığından şöyle bir -acabalarımızla- bakıverdiğimizde nasıl da içimiz açılır.

Aydınlıktır her taraf,

Her taraf “Günlük güneşliktir” ve aşk kadar çekicidir hayat.

*

Aslında aşktır, Güneş’le Dünya’nın arasındaki bilemediğimiz bağ.

Aşktır Güneş’in Dünya’dan bir türlü vazgeçemezliği,

Onun içindir parlaklığı,

Sıcaklığı,

Sabrı,

Ve birbirlerinden vazgeçilmezlikleri.

*

Kimi zaman dünyalılarla Güneş arasına bulutlar girse de…

Beyaz olanı…

Kara olanı…

Parçalısı…

Hangisi olursa olsun, yine de Güneş, daha yukarılardan bütün sabrıyla bulutların arasından aydınlığını ne yapar eder bir yolunu bulur ve gönderiverir insanoğluna.

“Sakın umutsuzluğa kapılma” dercesine, kendisinin hep umut olduğunu hatırlatır.

Çünkü Güneş’in aşkıdır dünyanın; aşkıdır Dünya Güneş’in öyle değil mi?

Başka türlü bu vazgeçememezlik nasıl olabilir ki.

*

Ve bizim bilmediğimiz kim bilir neler yaşandı aralarında, evrende yerini almaya başladıklarında!..

Evrende yerini almalarıyla birlikte başlayan bu aşk olmamış olsaydı eğer, bu kadar birbirlerine bağlanabilirler miydi?

*

Geçmişten bu yana aramızda aşk olmasaydı, biz insanoğlu olarak bu kadar birbirimize bağlanabilir miydik?

Katlanabilir miydik?

Sevebilir miydik birbirimizi?

Birbirimizin kaprislerini çeker, çekilmezliğine göz yumabilir miydik en olmadık zamanlarda?

*

Bize göre; en doğru mantığı yürütürken, pat diye aklın doğru bulduğundan vazgeçer de duygusala bağlar mıydık kendimizi?

*

Aşk varsa; oluyor işte…

Aşk varsa; nelere katlanmıyor ki insan…

*

Aşk varsa; bütün beden başkalaşıyor.

Aşk varsa; farklı hissediyor insan kendini, daha farklı duygusallaşıyor insanoğlu.

Dayanılmazlara sabrediyor aşk varsa.

Aşk yoksa, sabır da yok!..

Aşk varsa; her türlü olumsuzluğa karşı öyle bir direniyor ki insan!

Aşk varsa; beklemesini de biliyor yıllar yılı da bir türlü, umudunu kaybetmiyor.

Özlemine sarılıyor…

Yanışına dayanıyor…

Ve hiç kuşkusuz, birbirlerine binlerce yıl mesafede olsalar da kavuşma umuduyla dipdiri tutabiliyorlar kendilerini.

Aşk varsa; bütün bu olmazlar oluyor işte!..

*

Aşk varsa; gözün başka bir şeyi göremiyor.

Aşk varsa; insanın ruhunda, bedeninde, dünyasında müthiş değişimler yaşanıyor farkında olunmasa da.

Duygusal akıl, mantıksal aklı ikna ediyor, aşk varsa!

Aşk varsa ruh var…

Ruh varsa nefes…

Nefes varsa yaşam var oluyor.

*

Aşk nelere kadir, görmez misiniz?

İsterseniz sahip çıkmayın aşka...

Siz bilirsiniz!

Yazarın Diğer Yazıları