Kader olan coğrafya mı yoksa *dejavu mu?

Coğrafya kader!
Doğrudur! Bunu en iyi anlayan millet biziz. En azından bu milletin bir kesimi.
Tarih boyunca hep aynı kaderi yaşadık durduk. Sürekli yaşanan kriz ve iki yakası bir araya gelmeyen bir ülke.
Bir yandan öğrenilmiş çaresizlikle "kaderimiz" derken, diğer yandan bir dejavu gibi yaşanan döngü.
Sürekli olarak tekrarlanan büyük krizler ve krizlerin sebebi hep aynı.
Her krizin sebebi bizim kendi oylarımızla seçtiğimiz ve daha sonra takım tutar gibi sahiplendiğimiz siyasiler.
Türkiye günlerdir 128 milyar doları tartışıyor.
128 milyar nerede?
128 milyar dolar gerçekten Türkiye gibi bir ülke için büyük para. Merkez Bankası''nın kasasında olması gereken, ülkenin ekonomik istikrarı için tutulması gereken bir rezerv.
Ancak bizim oylarımızla seçilen ve sonsuz yetki verdiğimiz bir iktidarın yanlış politikası ile eriyip yok olan bir rezerv.
128 milyar doların erimesini bile tıpkı Galatasaray-Fenerbahçe taraftarlığı gibi tartışıyoruz.
Bir kesim, iktidarın yanlış politikalarla bu parayı çarçur ettiğini, birilerine adeta tanzim satış yaparak ucuza sattığını iddia ederken, bir kesim ise sorgulama gereği bile duymadan bu kişileri politikacıların telkini ile vatan hainliğiyle suçluyor.
Biz bu filmi daha önce de gördük.
Hatta defalarca gördük.
1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008 ve 2018-2021 dönemlerinde yaşanan krizler başlıca örnekleridir.
75 yılda 13 büyük ekonomik kriz. Bunu böldüğümüzde yaklaşık her 6 yılda bir kriz yaşamışız.
Daha fazla vergi verip, daha az kazanıp daha da fakirleşmişiz. Ama buna rağmen futbol takımı gibi tuttuğumuz siyasi lideri alkışlamaya devam etmişiz.
Türkiye bir kez daha derin ama çok derin bir kriz yaşıyor.
Süleyman Demirel''in meşhur sözündeki gibi, 50 sente muhtaç haldeyiz.
Çünkü kasamız boş. Hatta kasamız 60 milyar dolar da ekside.
Tarih bir kez daha tekrar ediyor. Biz bir kez daha coğrafya kader derken, birileri bu coğrafyadaki kaderini değiştirmek için siyasi çevrelerini kullanarak parasını kaçırıyor, ya da gri pasaportla kendisi kaçıyor.
Coğrafya kaderini değiştirmeye ilk çalışanları 5 yıl önce gördük anlamadık. Türkiye''nin en büyük bankasının sahiplerinden bir aile Malta vatandaşlığı alıp, parasının bir bölümünü aktarırken hiç uyanmadık.
Bunu sadece bu aile mi yaptı?
Elbette hayır!
Binlerce insan yaptı. Evini arabasını, malını mülkünü hatta bazıları fabrikasını bile satıp, tanzim satıştan dolar alıp bu ülkeden tüydü.
Yani kaderini değiştirdi.
Artık kasada para kalmadı. Bu saatten sonra kaderini değiştirmeye çalışanlar bazı belediyeler vasıtasıyla gri pasaport alıp Avrupa''ya kaçıyor.
Son vurgunu ise 27 yaşındaki genç yaptı.
Milletin üç beş kuruşunu 10 kuruş yapması için yatırdığı sanal paraları alıp kaderini değiştirmek için başka bir coğrafyaya uçtu gitti.
Giderken götürdüğü paranın 2 milyar dolar olduğu sanılıyor.
Tüm bunlar olurken, biz bu coğrafyada kaderini yaşayan vatandaşlar olarak 128 milyar dolar nerede diye bağırıp duruyoruz.
Birileri ise kendisine de ait bu paraların yok olmasına aldırmayıp, sırf tuttuğu takımı pardon partiyi desteklemek için bu insanlara vatan hainliği suçlaması yapıyor.
Buyurun siz karar verin.
Bu bizim kaderimiz mi yoksa bir dejavu mu?
....
*Dejavu: Yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu. Anı daha önceden yaşamışlık hâlidir..

Yazarın Diğer Yazıları