Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Kaset komplocularına para veren AKP ve MHP’nin oyu

Bize göre hiçbir zaman yoktu ama, var idi ise bile artık MHP’nin barajı aşma diye zerre bir sorunu yoktur.
Peki bu nasıl mı oldu?
Kurulan kaset komploları ile!
İşte ilahi adalet bir kere daha  tecelli ediyor.
MHP’yi baraj altına indirmek için aylardır bel altı hazırlık yapanlar kendi kazdıkları kuyuya düştüler ve MHP’ye ilave oy kazandıracaklar.
Evet, MHP son  komplolarla bugün toplum vicdanında mağdur haldedir.
Öyle, çünkü seçime birkaç gün kala ardı ardına yapılan bu kaset servislerinin başka türlü izahı asla mümkün değildir.
Artık en avamı da, eğitimsizi de biliyor ki bu kaset tezgahı MHP’yi Meclis’e sokmamak ve AKP’yi 367 sayısına eriştirmek içindir.
Malum AKP 367 mebus çıkarırsa, Türkiye’de rejim referanduma gidilmeksizin yani halka sorulmaksızın değişecek.
Peki rejim değişikliği ile ne mi olacak?
Üniter devlet bitecek, federatif sisteme geçilecek.
Kürdistan’a bağımsızlığın ilk adımı olarak özerklik verilecek!
Özerklikle beraber Kürtçe ikinci resmi dil yapılacak.
Ayyıldızlı şanlı bayrağımız değişecek ve devletin Türkiye ismi tartışmaya açılarak Anadolu Federe Devletler Topluluğu ismi teklifi tartışmaya açılacak!
Ankara artık Başkent olmayacak!
Kürtler Anayasa’da kurucu unsur olarak yer bulacak.
Anayasada yer alan Türkiye laik ve sosyal hukuk devletidir ilkesi kaldırılacak.
Abdullah Öcalan’a önce ev hapsi olmak şeklinde kademeli af getirilecek!
Sakın bu kadarını da yapamazlar demeyin, son birkaç yıldır yapılanlar ortada değil mi?
Kim AKP öncesinde Abdullah Öcalan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile müzakere masasına oturacağına inanırdı? Kazara böyle bir şeyi dillendirene deli demezler miydi? Kim  hükümetin PKK yerine Türk Silahlı Kuvvetlerini öncelikli düşman diye hedefe oturtabileceğini  akla getirebilirdi?
Bunlar bugün oluyor ise hiç kuşkunuz olmasın yukarıda aktardıklarım da olabilir ve AKP durdurulmazsa  kesin olacak!
İşte MHP’ye kurulan kaset komplolarının ardında bu  karanlık hedef ya da amaç vardır!
MHP Meclis’te olmasın ve AKP 367’ye erişsin diye iktidarın izleme ve dinleme araçları aylardır MHP’ye tezgah için teyakkuz halindedir.
İktidarın diyorum ve bu ifadeye bilinçli kullanıyorum zira iktidar desteği olmaksızın 10 MHP yöneticisine böyle bir pusu kurulamaz, bu  teknik olarak  mümkün değil.
Kuşkusuz devletten kastım da devlete sızan o malum unsurlardır.
Altını çizerek yazıyorum; Tayyip Erdoğan istese o komplocuları birkaç saat içinde buldurabilir zira internet üzerinden iz sürmek ve faili yakalamak çok kolay!
Peki niye mi bulunmuyor?
Yahu o  sızdırma alçaklığını yapan farklı ülkücüler sitesine AKP seçim için reklam veriyor yani  dolaylı olarak para aktarıyor ise her şey ortada değil mi?
Evet AKP’nin bütün bu niyet ve teşebbüsleri görüldüğü ve anlaşıldığı  için MHP’ye oy vermesi mümkün olmayan kesimler bile şimdi akın akın Üç Hilâl’e koşuyor!
Dedik ya ilahi adalet tecelli ediyor!.. Eee ilahi adaletin başına yandaş bir HSYK tayin edilemediği için de görüyorsunuz hakikatlar örtülemiyor!

Not: Hilmi Güler özür dilediğimi iddia ediyor; oysa öyle bir şey olmadı ve olamaz, zira haberimin doğruluğundan yüzde yüz eminim. Bekle Hilmi Efendi  sana sürprizlerim var!


YİĞİDİ ÖLDÜR...

Bravo Nevzat Yalçıntaş!

Prof.Yalçıntaş’la Türkiye gazetesinde uzun yıllar beraber çalıştık.
Onun hakkında verilen genel hüküm risk ve kimseyi karşısına almadığıdır.
İşte size bir anektot:
Yıl: 2001.
Abdullah Gül başkanlığındaki AKP’ye katılacaklar heyeti Ankara Temsilcisi olduğum Cem Uzan’ın Star Grubunda beni ziyarete geldi.
Abdullah Gül’e; Nevzat Yalçıntaş Hoca sizinle mi, Erbakan Hoca ile mi  beraber diye sordum.
Cevap aynen şöyleydi:
- “Nevzat Hoca’yı sen benden iyi bilirsin. Kimseyi karşısına almaz, kimse ile kavga etmez. Rengini de belli etmez. Garanticidir. Şimdi hem bizi hem Erbakan Hoca’yı idare ediyor ama istikbal gördüğü an bize gelecek.”
Üniversiteden öğrencisi olan Abdullah Gül’ün bu şekilde tasvir ettiği Nevzat Hoca’yı iki gün önce CNN-Türk’te izlerken  şaşkınlığa uğradım.
Çünkü Prof.Yalçıntaş dolaylı olsa da Tayyip Erdoğan’ı dövdü ve hakkaniyet gereği Demirel’e sahip çıktı.
Bazıları bu durumu Prof.Yalçıntaş’ın oğlu Murat’a yapılanlar bağlamında Tayyip Bey’den intikam alması gibi yorumlasa da sonuçta yaptığı  takdire değerdir.
Doğrulara  ve risk almaya hoş geldin hocam!


HAYSİYETSİZLİĞİN BÖYLESİ

Türk adasındaki Yunan bayraklarına suskun medya!..

Adı: Bulamaç ve Eşek Adası.
Lozan ve Paris anlaşmalarına göre bu iki ada vatan toprağı yani Misak-ı Millinin içinde!
Statü bu ama bu iki adada bir süredir Yunan bayrağı dalgalanıyor.
Evet, yanlış okumuyorsunuz; vatan toprakları sessiz bir şekilde Yunan’a peşkeş çekildi.
İddia sahibi ben değilim, DP lideri Namık Kemal Zeybek’tir!
Rezalet iddia olmanın ötesinde somut olarak ortada; zira DP’liler o adalara gittiler ve ancak pasaportla adalara çıkabildiler.
Dahası,Yunan bayraklarını da görüntülediler.
Peki bu ne zamandır mı var?
AKP iktidarı ile!
Soruyorum bu ne rezalettir ey Tayyip Erdoğan!
Muhalafet bu konuyu niçin dillendirmez?
Ey medya bu rezaleti neden görmez ve o adalara muhabir göndermezsin?
Not: Namık Kemal Zeybek 25 Mayıs’ta saat 13.00’de Didim’de o adaların karşısında büyük bir miting yapacak, vatan, bayrak diyen herkes bu mitinge katılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları