AB’nin "Züğürt Ağa"sı

AB’nin "Züğürt Ağa"sı
AB’nin "Züğürt Ağa"sı

Kıbrıs Rum yönetimi, 6 aylık süre için Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlendi. AB’den yardım bekleyen Rum YönetimiR

Kıbrıs Rum yönetimi, 6 aylık süre için Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlendi. AB’den yardım bekleyen Rum Yönetimi’ni bu dönemde hem ekonomik kriz, hem de Türkiye ile ilişkileri zora sokacak

Kıbrıs Rum yönetimi, dünden itibaren 6 aylık süre için Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlendi. Rum yönetimi lideri Dimtiris Hristofyas, 4 Temmuz’da Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Kıbrıs Rum kesiminin AB Dönem Başkanlığı’nın öncelikleri ve programını resmi olarak sunacak. Ekonomik kriz nedeniyle destek mekanizmasına başvuran ve AB Dönem Başkanlığı’nı Danimarka’dan devralan Rumlar, AB’ye başkanlık edecekleri sürede de AB’nin ve IMF’nin denetimi altında olacak. Rum yönetiminin başkanlık edeceği üyelerin denetimi altında bir başkanlık yürütecek olması AB tarihinde bir ilk olacak. Kıbrıs Rum yönetimi, 1 Ocak’tan itibaren yıl sonuna kadar, Avrupa Konseyi’nin, güvenlik ve savunma alanlarındaki başkanlığını da üstlenmişti. 1 Ocak’ta AB dönem başkanı olan Danimarka’nın, AB’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Siyaseti’ne dahil olmaması nedeniyle savunma ve güvenlik alanlarındaki Avrupa Konseyi Başkanlığı’nı Güney Kıbrıs üstlenmişti.Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi’ni resmen tanımadığı için 6 ay boyunca AB Dönem Başkanlığı’nı da tanımayacak.


Türkiye ile ilişkiler
Bu kapsamda Rumların AB Dönem Başkanı sıfatıyla, aday ülke konumunda bulunan Türkiye’ye yapacağı hiçbir çağrı muhatap alınmayacak. Yine bu dönem içerisinde Rum Kesimi’nin yapacağı toplantı ve görüşme davetlerinin yanı sıra dönem başkanı olarak aday ülkelere danışarak yapacağı bazı açıklamalara da Türkiye katılmayacak. 6 ay boyunca ne AB dönem başkanlığından Türkiye’ye ne de Ankara’dan dönem başkanlığına resmi ziyaret de yapılmayacak. Türkiye buna karşılık AB Komisyonu ile ilişkilerini yürütecek. Komisyonla yapılacak çalışmalarda, Fransa’da Sarkozy döneminde dondurulan müzakere başlıkları dahil olmak üzere birçok alanda ilişkileri Rumlar’dan 1 Ocak 2013’de dönem başkanlığını devralacak İrlanda döneminde yeniden canlandırmanın temelleri atılacak. İrlanda döneminde en az 3 - 4 başlığın müzakereye açılması hedefleniyor. Ayrıca vize muafiyeti müzakereleri de, AB Komisyonu’nu ilgilendirdiği için bu çalışmalar aynen devam ettirilecek.


İlklerin dönemi
Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenmesiyle birlikte birçok ilk de gerçekleşecek. Bunlar arasında, ilk kez bölünmüş bir AB ülkesinin bu görevi yürütecek olması, ilk kez komünist bir liderin AB’ye liderlik yapması, bir aday ülkenin Dnme başkanı’nı tanımaması var. Kıbrıs Rum Kesimi’nin kurtarma amaçlı mali yardım talebinde bulunmuş bir ülke olarak Dönem Başkanlığı yapması da yine bir başka ilk olacak.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Rumların dönem başkanı olmasına, “Siyasi ve ekonomik kriz içindeki bir ülkeyi AB dönem başkanı yapmak, AB ilkelerine uymuyor” şeklinde tepki gösterdi.


Suriye düşerse Kıbrıs Rus üssü olur

Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenmesi KKTC’de de yankı buldu. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda, Suriye’de Esad rejiminin düşmesinin, Kıbrıs adasını, hatta tüm dünyayı yakından etkileyeceğini belirterek, “Suriye düşerse, Rusya’nın geleceği yer Kıbrıs olur. 15 bin Rus şu anda güneyde yerleşik olarak yaşıyor. Bu da bölünmüşlüğü pekiştirir” dedi. Eroğlu, röportajda, şimdilerde görüştüğü tüm AB yetkililerinin “yanlış yapmışız” dediğini söylüyor ve şunları ekliyor: “Rumlar 1 Temmuz’da koltuğa oturuyor. Brüksel’de anımsayacağınız gibi 4 bin kişi bunu protesto etti. Birçok Batılı lider, bize verdiği bütün yanıtlarda ’Rumları alarak hata yaptık ama bunun geri dönüşü mümkün değil’diyorlar. Hatta İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw ’Rum Kesimi’nin AB’ye alınması büyük bir hataydı. Rumlar Annan Planı’na evet diyeceğiz diye bizi kandırdılar. Ben bunları şimdi söyleyebiliyorum. Ama o dönemde Dışişleri Bakanı olarak dile getiremedim’dedi.”


“Ucu açık müzakere olmaz”
KKTC’de, Kıbrıs sorununun çözümü için daha şimdiden bir yıl sonrasının hesaplarının yapıldığını söyleyen Eroğlu “masadan kalkmayacağım” diyor ancak şartlarını da tekrarlıyor: “Yeni dönem müzakereler için iki şartımız var; Müzakeler ucu açık olmasın ve ambargolar kalksın. Ucu açık müzakere devam edemez. Ambargolar sürerken masaya oturamayız. Çünkü Rum Kesimi hem AB üyesi, hem dönem başkanı bir de Rusya tarafından himaye ediliyor. Rum tarafı, ’al-ver’ler ve belirli bir takvim ile müzakereler biter noktasına gelmeden bu sorunun çözülebileceğini düşünmüyorum.”