Kovid-19 vaka sayısının yüksek olduğu illerden Samsun''da sağlık çalışanlarının salgınla mücadeleleri sürüyor. Şehirde Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi''nde görevli hemşire Derya Çelik ve Savaş Koncak, tedavi sürecinde kendi ve hastaların yaşadıklarını anlattı.
‘HASTALARIMIZ DENİZDE BOĞULUYORMUŞ HİSSİ YAŞIYORLAR’
Hastanelerin normal yoğun bakım servisleri ile korona virüs yoğun bakımının birbirinden çok farklı olduğunu ifade eden hemşire Derya Çelik, “Hastalarımızın durumları çok daha ağır oluyor. Solunum sıkıntıları çok yüksek oluyor. Hastalarımızın bir günü diğer günlerini tutmuyor. Bir anda fenalaşıp durumları kötüye gidebiliyorlar. Böyle durumlarda bizim de psikolojimiz çok bozuluyor. Hasta yemek yer durumda iken bir anda solunum cihazına bağlanabiliyor. Bu da bizi kötü etkileyebiliyor. Hastalarımız denizde boğuluyormuş hissi yaşıyorlar. Bir hastamızın çocukları resim yapıp getiriyordu. O hastamız vefat edince ben çok etkilenmiştim” ifadelerini kullandı.
‘NEFES ALAMAMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU DAHA İYİ ANLIYORUZ’
Kendisinin de korona virüse yakalandığını ve zor bir süreç geçirdiği anlatan Derya Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Benim ilk akciğerimde tutulmalar yaşandı. Daha sonra ateşim yükselmeye başladı ve eklem ağrıları yaşamaya başladım. Durumu kendim yaşayınca çok daha farkına vardım. En azından onların neler hissettiğini bizler de hissedebiliyoruz. Bazen boğuluyormuş hissini ben de yaşadım. Nefes alamamanın ne demek olduğunu daha iyi anlıyoruz. Yarın bir gün bir akrabamız da orada olabilir diye düşünüyoruz. O yüzden de hastalarımızla bağımız çok daha farklı oluyor. Onlara bir şey olunca yakınımızı kaybetmiş gibi üzülüyoruz. Herkes lütfen maskelerini taksın ve sosyal mesafeye çok dikkat etsinler”
‘GÜNÜMÜN 12 SAATİNİ BURADA HASTALARIMIZLA GEÇİRİYORUM’
8 yıldır hemşirelik yaptığını söyleyen Savaş Koncak da Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi''ndeki hastalarla yakından ilgilendiklerini söyledi. Hastaların genelde solunum sıkıntısı yaşadığını belirten Koncak, ''''Biz de elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Günümün 12 saatini burada hastalarımızla geçiriyorum. Burada biz hastalarımızı birer aile bireyimiz gibi bakıyoruz. Bu şefkatle onlara yaklaşıyoruz. Onlarda birilerinin anne ve babaları biz de böyle düşünüp yardımcı olmaya çalışıyoruz. Benim ailem de bu süreci yaşadı. Nasıl zor atlatıldığı en yakından bildiğim için o şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
