Elon Musk’ın dünyayı şaşırtmayı ne kadar sevdiğini artık hepimiz ezbere biliyoruz.

Ama bu seferki hamlesi başka Amerika Partisi. Evet, adam kendi siyasi partisini kurdu.

Hem de Donald Trump’la fena kapıştıktan birkaç hafta sonra.

CNN International diyor ki, Musk aslında ABD’nin %80’ini temsil edecek bir parti hayal ediyor. Yani “Ne Demokrat, ne Cumhuriyetçi… Hepimiz Amerika’yız” diyor kısaca.

Tabii işin içeriğine bakınca, Musk’ın fikirleri biraz karmaşık. İklim değişikliğiyle savaşmak istiyor, devleti fazla büyütmeyelim diyor.

Kadınlar daha çok çocuk yapsın istiyor, yasa dışı göçmenleri ülke için varoluşsal tehdit olarak görüyor.

Mali olarak muhafazakâr, sosyal olarak liberal, hatta yer yer liberten bir kafa.

Washington, “Amerikalıların %56’sı üçüncü bir parti lazım diyor ama sandık başına gidince yine Demokrat ya da Cumhuriyetçi’ye oy veriyor.” 2024 seçimlerinde bile oyların %98,2’si Trump ile Kamala Harris arasında paylaşılmış.

Axios da “Musk önce eyalet bazında seçim kazanmalı” diye uyarıyor. Çünkü ABD’de parti kurmak kolay iş değil. Federal Seçim Komisyonu’nun (FEC) türlü türlü kuralları var. Ayrıca Musk gibi kutuplaştırıcı bir ismin seçmene kendini sürekli hatırlatması lazım.

Al Jazeera de, “Musk’ın parası çok ama bu iş kolay değil.” İki partili sistem 160 yıldır ayakta. Trump’ın bile hâlâ %40’ın üzerinde kemik bir oyu var. Daha önce Ross Perot gibi milyarderler de bu işe kalkıştı, %20 oy aldı ama tek bir eyalet bile kazanamadı.

New York Post cephesine gelirsek… Onlar diyor ki, Musk’ın denemesi, son 150 yılın tüm üçüncü parti denemeleri gibi başarısız olur.

Çünkü ABD’de son kez 1858’de Cumhuriyetçi Parti başarılı oldu. O da Whig Partisi dağılmak üzereyken. Bugünse Demokratlar ve Cumhuriyetçiler hâlâ çok güçlü.

Musk’ın elinde başkalarının sahip olmadığı dev bir koz var: big data.

Adamın elinde X (eski Twitter), Tesla’nın araçlarından akan veri, Starlink, Neuralink… Her yerden data akıyor.

Şaka değil! Milyarlarca insanın yazdığı, çizdiği, konuştuğu şeyler Musk’ın serverlarında dönüyor.

Sadece big data değil, bir de siber istihbarat gücü var. Dijital DNA’yı düşün.

Hepimizin sosyal medyadaki davranışlarımızdan, beğenilerimizden, kimlerle etkileşime girdiğimizden çıkarılan dijital profiller. Kimin hangi meseleye tepki verir, neye sinirlenir, neyi destekler…

Musk bu verilere belki de ABD hükümetinden bile daha iyi erişiyor.

Bu yüzden ben şunu soruyorum, Musk, kendi Cambridge Analytica’sını kurarsa ne olur?

Hatırlayın, Cambridge Analytica ne yapmıştı? Facebook üzerinden insanların psikolojik profillerini çıkarmış, hangi seçmene nasıl mesaj verilirse oyunun değişeceğini hesaplamıştı.

Musk elindeki X, Starlink, yapay zekâ ve algoritmalarla benzer bir operasyon yapabilir mi? Bence teknik olarak kesinlikle mümkün.

Yani Amerika Partisi’nin “hiç şansı yok” demek biraz kolaycılık olur.

Çünkü Musk’ın dijital kası bugüne kadar hiçbir üçüncü partinin elinde yoktu. Siyasetçiler hâlâ billboard ve TV reklamlarıyla uğraşırken, Musk seçmene algoritmalarla fısıldayabilir.

Tabii bu işin bir de borsaya yansıması var.

Parti kurulduğu açıklanınca Tesla hisseleri %7 düştü. Yatırımcılar diyor ki, “Elon şirketine mi odaklanacak, yoksa Washington’a mı?” Ayrıca Trump’la arası açık diye Tesla’nın devlet desteklerini kaybetmesinden de korkuyorlar.

Ve Trump da boş durmuyor tabii. Musk’ın partisini “çok saçma” ilan etti bile.

Musk’ın kafasındaki %80’lik süper parti vizyonu kulağa devrimsel geliyor.

ABD’de iki partili düzeni yıkmak, Mars’a koloni kurmaktan bile daha zor olabilir.

Şimdilik “Amerika Partisi” sanki Elon Musk’ın kişisel manifestosu gibi duruyor. Bir yandan da, dijital DNA’sıyla seçimi hackler mi? diye düşünmeden edemiyor insan.

Bu Musk sonuçta… Yarın bir bakarız, siyaseti de roket gibi fırlatmış. Kim bilir?