Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından dün açıklanan 2013 yılı Ocak-Ekim dönemi cari işlemler açığı, bir önceki yıl
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından dün açıklanan 2013 yılı Ocak-Ekim dönemi cari işlemler açığı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 12 milyar 348 milyon dolar artarak; 51 milyar 901 milyon dolara yükselirken, parasal olmayan altın hariç cari işlemler açığı 2 milyar 318 milyon dolar azalarak 42 milyar 220 milyon dolara geriledi.
Dış ticaret açığı
Türkiye’nin Ekim ayında cari işlemler açığı 2 milyar 890 milyon dolar olurken, yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığı 60 milyar 855 milyon dolar oldu.
Söz konusu dönemde cari işlemler açığının artmasında, turizm ve diğer taşımacılık kaynaklı net hizmet gelirlerindeki artışa rağmen, dış ticaret ile gelir dengesi kaynaklı açıklardaki artışlar etkili oldu.
Ocak-Ekim dönemi dış ticaret açığı 11 milyar 552 milyon dolar artarak 66 milyar 236 milyon dolara yükselirken, parasal olmayan altın kalemi hariç dış ticaret açığı 3 milyar 114 milyon dolar azalarak 56 milyar 555 milyon dolara geriledi.
On aylık dönemde turizm gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre 2 milyar 829 milyon dolar artarak 25 milyar 41 milyon dolara, turizm giderleri de 798 milyon dolar artarak 4 milyar 83 milyon dolara ulaştı.
Gizemli para
Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre 2013 yılı Ekim ayında, (nereden geldiği ya da nereye gittiği tam olarak ayırt edilemeyen girişin yer aldığı kalem olarak ifade edilen) “net hata noksan” kaleminde, 1 milyar 450 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para çıkışı yaşandı. 3 aylık gizemli para girişinin ardından Ekim ayında yaşanan bu çıkışla birlikte 10 aylık dönemde Türkiye’ye giren gizemli para; 3 milyar 837 milyon dolar oldu. Geçen yıl 10 aylık dönemde 3 milyar 746 milyon dolar düzeyinde kaynağı belirsiz para girişi kayıtlara geçmişti.
Başkan Başçı umut dağıttı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı, “Hane halkının aşırı borçlanmasıyla ilgili tedbirler cari işlemler açığındaki iyileşmeyi destekleyecektir. İhracatın ithalatı karşılama oranının büyük ihtimalle önümüzdeki sene yüzde 65-70 bandında hareket etmesi mümkün. Türkiye, sıfır portföy girişiyle cari açığını finanse eder. Vade, taksit sınırlaması arzu edilen sonucu verecektir. Yüzde 5,5’lik bir cari açığa 3 yıllık bir dönemden daha erken ulaşabiliriz diye işaret var. Onları takip ediyoruz”
