‘Moskof’la İttifak’
Moskof deyince, “düşman” Ruslar akla gelir. Geçmişte “düşman” yerine “Moskof” denirdi. Osmanlı Ruslarla 13 defa savaştı, 11’inde kaybetti. Ruslar bir derdi Akdeniz’e inmekti. Bir derdi de Ortodoksların merkezi Konstantiniye’yi ele geçirmekti. Bu arzu zihinlerinden silinmiş değil. Ukrayna’dan Kırım’ı koparan, bu yetmez, sınırlarıma bitişik yerlerde Ukrayna tarafında Ruslar yaşıyor, onların yaşadığı alanları da alacağız, diyerek savaş çıkaran Rusya, Ukrayna’yı kendince dize getirdikten sonra Türkiye’nin üzerindeki hesabı için manevra yapmayacağını söyleyebilir miyiz?
Türkiye’nin şu andaki yönetimi, Rusya ile de ilişkileri iyi yürütmek istese de gönlü Ukrayna’dadır. Bu gönül yolculuğu yerindedir. Ukrayna güçlü olursa, bizim şimal sırtımız pek olacaktır.
Ruslarla iyi olalım, alışverişimizi, gidiş gelişimiz alabildiğine açılsın, Rus turistlere her türlü kolaylığı sağlayalım. Biz de Rusya’ya gidelim, vizesiz istediğimiz gibi dolaşalım ve hatta Ukrayna’ya, Güncistan’a pasaportu kaldırdığımız gibi, nüfus kâğıdı yeterli olsun.
Ama...
İşte düğüm burada. Rusya’nın Entelijansiyasının beyin çeperlerinden hâkim Rus fikrini, genişleyen toprak arzusunu nasıl silip atacaksınız?!
Putin Ukrayna’nın bütününü almak istiyor aslında. “Avrasya” ideali gözünü karartmış. (Bu mevzuya girersek günlerce yazmak gerekir. Bir “sosyolist”in yazdığı şu makale bize bir fikir verecektir. İçinde Türkiye hâkimiyeti yok ama, o hâkimiyet fikrinin şuuraltında olduğunu bilelim: https://www.sosyalizm.org/avrasyacilik-ve-rus-jeopolitigi--6289)
Karl Marx’ın hiç sevmediği Rusya’ya komünizm gelmesi, Birinci Dünya Savaşı’nda bizi Ruslardan kurtardı. Lenin ve adamları iktidarı ele alınca, askerler ister istemez iç savaşa çekildiler. Bunun da ötesinde İstiklâl Savaşa sırasında Moskova’ya heyetler gidip geldi. Yardım bile alındı.
***
Bu köşede 11 Mart 2020 günü çıkan “Moskof’la savaşımız” başlıklı yazımın girişini vereceğim önce. Sonra yeni çıkan Şenay Döner’in “Moskof’la İttifak” kitabını hatırlatacağım:
“Ruslarla savaşımız 13. Rusların 2015’te Suriye’ye asker yığmaya başlamasıyla birlikte karşı karşıya geldik ve son kertede mevzi diyebileceğimiz bir savaşa tutuştuk. Bu savaşla birlikte sayı 14 oluyor. Ruslarla karşı karşıya geldiğimiz tarihler:
1677-1681 2) 1686 - 1699; 3) 1711; 4)1712; 5) 1713; 6) 1736 - 1739; 7) 1768-1774; 8) 1787-1792; 9) 1807-1812; 10); 1828 - 1829; 11) 1853-1855; 12) 1877-1878; 13) 1914 -1918; 2020-.
Son savaşın önü açık. Geçici ateşkes yaptık.
Bir not düşmem gerekli: 12 Eylül 1980 öncesinde, çok sayıda şehit verildi ve biz o zaman ‘Moskof uşakları şehit etti.’ derdik. Komünist rejim, Sovyetler falan boş. Ruslar var. O zaman halkın, içimizdeki maşalara karşı verdiği mücadele Moskof’a karşı verilen mücadeleydi.
Komünistlerimiz alınmasınlar. Kendilerine sözüm yok. Elbette uşaklık etmek için komünist değillerdi. Ama, ideolojileri onları Kuzey’e sürüklüyordu. İktidar olsalardı, Türkiye'nin kapısını ilk kime açacaklardı?! Afganistan örneğini asla unutmayalım. Afganistan’da Marxistler iktidara geldiler, Moskof'u buyur ettiler.”
Yazımda Ruslarla Suriye’deki iç savaş yüzünden karşı karşıya geldiğimizden bahsediyorum. Niçin karşı karşıya geldiğimizi Vikipedi’den aktaracağım
“015 Rus Su-24 uçağının düşürülmesi, 24 Kasım 2015 tarihinde Rusya Hava Kuvvetleri'ne ait Suhov Su-24 tipi uçağın sınır ihlali gerçekleştirmesinden dolayı Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi olayıdır. Aynı zamanda 1950’li yıllardan beri ve Soğuk Savaş süreci sonrası ilk kez bir NATO üyesi ülke tarafından doğrudan Rus uçağı düşürüldü. Rusya, Suriye İç Savaşı'na müdahil olduğundan beri ilk ciddi kaybını bu olay neticesinde yaşadı.”
(Ara not: Bu satırların Türkçesi üzerinde çok kısa duracağım. Cümleler kulak tırmalıyor. 1. “uçağın sınır ihlali gerçekleştirmesinden dolayı” değil; “uçağın sınır ihlali yüzünden”, 2. “ilk ciddi kaybını bu olay neticesinde yaşadı” değil; “ilk ciddi kaybı” demek yeterli. “kayıp” zaten meydana gelen bir olay. Kayıp olan bir şey yaşanır mı?!)
***
Osmanlı, bir dönem Rusya ile ittifak kurmuştu. Akademisyen Şenay Döner, doktora çalışması “Moskof’la İttifak – Osmanlı-Rus Diplomatik İlişkileri (1832 -1841)” kitabıyla bu dönemi işliyor. (Timaş Yayınları, 318 s.)
Giriş’te “Mısır Kuvvetlerinin Anadolu'yu İstilasına Giden Süreç” başlığı altında Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın isyanı ve getirdikleri-götürdükleri üzerinde duruluyor.
Eser beş bölüm. Bölüm başlıklarına bakacağız:
Bölüm 1: İttifaka Giden Yolda Osmanlı Diplomasisi / Bölüm 2: Avrupa’yla Rus Ruleti / Bölüm 3: Rusya'nın Büyük Zaferi: Hünkâr İskelesi Antlaşması”
Kitabın tanıtma yazısı bize bir fikir verecektir:
“Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın isyanı ve askerî kuvvetlerinin kazandığı zafer sonucunda Osmanlı için Mısır meselesi ciddi bir tehdit haline gelmişti. Bu durum, isyanın başından itibaren Osmanlı Devleti'ne müdahale için fırsat kollayan Rusya'nın, Doğu Sorunu'nda en önemli aktör konumuna yerleşmesine yol açtı.
Son dönemlerde içinde bulunduğu koşullar nedeniyle Rusya için bir tehdit olmaktan çıkan Osmanlı Devleti'nin varlığının muhafazası, özellikle I. Pavel’in saltanat devrinden itibaren Rus dış politikasının temel kaidesi haline gelmişti. Rusya, bu politikanın mimarı Kont Viktor Koçubey'in ifadesiyle, "kendisinden daha rahat ve sessiz bir komşu düşünülemeyecek olan" Osmanlı için ciddi bir tehlike olarak gördüğü Mehmed Ali Paşa karşısında son derece kararlı bir siyaset izleyecekti.
Dr. Şenay Döner Osmanlı'nın zihin dünyasında azılı bir düşman olarak görülen ve "Moskof" tabiriyle isimlendirilen Rusya ile Osmanlı Devleti arasında nispeten ılımlı rüzgârların estiği bir dönemi ele alıyor. Babıâli'nin bu süreçte Rusya ve Avrupa devletleri arasında izlediği siyaseti ortaya koyarak 19. yüzyıl Osmanlı diplomasi tarihine katkı sağlıyor, İngilizce, Rusça ve Türkçe kaynakları bir arada değerlendirerek ittifakın her iki tarafındaki niyetleri, zihniyeti ve üçüncü bir taraf olarak Avrupa devletlerinin bu gelişmeye verdiği tepkileri, başka bir deyişle, Osmanlı-Rus ittifakının Avrupa başkentlerindeki yansımalarını analiz ediyor.”
Dr. Şenay Döner’in hocası Prof. Dr. Ali Akyıldız’a ithaf ettiği eseri “Moskof’la İttifak”, ayrıntılı bir çalışma. 19. yüzyılın bir dönemini aydınlatıyor.
Okumak lâzım.
‘Türk Dünyası Şamanizmi’
Rusya-Ukrayna savaşı İstanbul’da biter mi?
Yine aynı: ‘PKK’lılar dediklerini yaptıracaklardır’
Ankara PKK’ya kanar mı?
Hangi dil bayramı! Hangi Türkçe?!
Öcalan, Diyarbakır’da MHP’nin mitingine katılır mı?!
‘Moskof’la İttifak’
Beyazıt Meydanı’nda neler olmuştu?
Dr. Devlet Bahçeli: ‘Sağda Birleşme: Niçin ve Nasıl?’
Öldüre öldüre kadınları bitirecekler!









