Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

“Mülakat gibi mülakat yapacağız”

“Mülakat gibi mülakat yapacağız”

Bu cümle aslında son derecede yalın ve kısa bir cümle ama 20 küsur yıllık AKP iktidarının kamuya işe alımlarda uyguladığı adaletsiz icraatlarını çok net bir şekilde ifşa ediyor…

Bu cümleyi kuran da sıradan bir siyasetçi değil, kamuda en çok alım yapan kurumlardan birinin başı Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin!

Hâlbuki seçim kampanyası boyunca Recep Bey mülakatın kaldırılacağını söylemiş durmuş, açık ve net bir şekilde mülakatın kaldırılacağını taahhüt etmişti.

Seçim geldi geçti ve ne yazık ki mülakat kaldırılmadı.

Üstelik daha da vahimi Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin çıktı geçmişte yapılan mülakatların tarafgir olduğunu; hak, hukuk, adalet ve liyakatin gözetilmediğini itiraf etti artık eskisi gibi yapmayacağız, bundan sonra “mülakatları mülakat gibi yapacağız” dedi.

Olay aslında şöyle gelişti Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin önce çıktığı bir televizyon programında öğretmenlikte mülakatın kaldırılmayacağını ancak içeriğinin değişeceğini söyledi. Bakan Tekin "Şu an üzerinde çalışıyoruz ama şöyle bir projeksiyonumuz var. Öğretmenler, 3 kişiden oluşan bir jürinin karşında 45 dakikalık bir mülakata alınacak. Bu mülakatta kendisine sorulan konuyla ilgili konuşması ve anlatması istenecek. Ayrıca bu 45 dakikalık süre içerisinde öğretmen adayı yazılı bir beyan da verecek. Tüm bu süreç kamera ile kayıt altına alınacak. Bu sayede hem torpil iddialarını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz hem de adayların üniversitede öğrendiklerini ne kadar özümsediklerini ölçmek istiyoruz" dedi. İşte bu noktada “mülakat gibi mülakat yapacağız” ifadesini kullandı.

Daha sonra ise Bakan Tekin, eğitimde "öğretmene mülakat" polemiğiyle ilgili yeni açıklamalar yaptı. Öğretmen atamalarında mülakatın devam edeceğini aktaran Bakan Tekin “Mülakat gibi mülakat' ifadesini kullandım. Buradan başladı eleştirilerin bir kısmı. Bu eleştiriyi gerçekten art niyetli olarak görüyorum” dedi.

Bakan Tekin “Biz ise şöyle bir mekanizma geliştirmek istiyoruz, KPSS skoru, onun yüzdelik dilimini alacağız yüzde 50. yüzde 50 de mülakat performansını alacağız arkadaşımızın. Yüzde 50-50 planlıyoruz" diye ekledi. Bu cümle ise aslında bugüne kadar KPSS puanının hiç dikkate alınmadığına da işaret etmektedir.

Birçok kişi AKP iktidarını bugüne kadar kamuya işe alımlarda tarafgir davranmakla liyakati değil sadakati ön plana almakla suçluyordu.

Zaten çok sayıda kişinin KPSS’de son derecede yüksek puan almasına rağmen mülakatta elendiği yerlerine iktidar partisine yakın kişilerin alındığı dedikoduları ayyuka çıkmıştı.

Diğer yandan ülkemizde yakın geçmişte yaşanan bir FETÖ gerçeği de var!

Bu terör örgütünün çok uzun yıllar boyunca sınavlarda hile yapmak dâhil birçok sinsi ve ahlaksızca yöntemi kullanarak devlette kadrolaştığını da biliyoruz.

Bu sinsiliğin devletin ve milletin başına nasıl bir çorap ördüğünü hep beraber yaşadık ve gördük değil mi?

Bir devlet için en büyük beka sorunu liyakat ehli bilgili kadrolar tarafından yönetilmemesidir.

Bunun iki önemli sonucu olur:

1. Liyakat ve bilgisi olan kadrolar olmazsa devlet işleri asla doğru düzgün yürümez. Devlet iyi yönetilemez en nihayetinde verimlilik ve rekabet gücü düşer, devlet zayıflar.

2. Kamuya işe alımlarda akraba ve yandaş kayırmacılığı yayılırsa toplumda gerçekten de liyakat ehli olan kişiler umutsuzluğa kapılır, ülkeden ve gelecekten umudunu kesen nitelikli kadrolar göçüp başka ülkelere gitmeye yönlenir. Beyin göçü dediğimiz bu olgu toplum için korkunç bir tehdittir. Nitelikli insan dokusunu kaybeden bir toplum küresel rekabette var olamaz ve yok olur gider, işte asıl BEKA sorunu da budur!

Bu saydığım nedenlerden dolayı kamuda mülakat çok istisnai durumlar dışında hiçbir şekilde kabul edilemez.

AKP’yi bugüne kadar uyguladığı adil olmayan bu mülakat uygulamasından acil olarak vazgeçmeye ve Recep Bey’i de taahhüdüne sahip çıkmaya davet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları