Nadir bulunan çiçeklerden Kırgız Aygül Çiçeği  Anadolu'da Ters Lale -1-

Sevgili okuyucularım bu hafta sizlere Anadolu''da bulunan nadide çiçeklerimizden Ters Lale''nin öyküsünü iki bölüm halinde anlatmak istiyorum.

Bir Kırgız atasözü, "Baban sağ iken halkını, ata binerken topraklarını tanı" der. İşte bu atasözü ile Kırgızistan''da büyükler çocuklarına halkı ve sahip oldukları toprakları tanıtırlar. Gerek Kırgız, gerekse Anadolu Türk halkı için yeni neslin sosyal ve etnik kimliğini koruması açısından tarihin ve kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması büyük önem taşır.

Kırgızistan''da Aygül Çiçeği, Anadolu''da Ters Lale denilen ve Kırgız halkının kutsal kabul ettiği ''Aygül'' çiçeği için, Kırgız halk kültürü anlatmaları arasında ilginç bir efsaneye de rastlanmaktadır:

"Bir zamanlar zengin bir adamın Aygül adlı kızının Kozu Ulan adında bir sevgilisi varmış. Halk arasında cesur biri olarak tanınan Kozu Ulan, Aygül''e duyduğu samimi duygular nedeniyle bir birlerine çok yakıştırılırmış. Akrabaların ve babasının rızasını alan Aygül ile Kozu Ulan''ın nikahı kıyılmış.

Gençlerin evlilik günü geldiğinde düşman birlikler bölge halkına saldırmış. Yöre halkıyla birlikte düşmanlara karşı koyan Kozu Ulan hayatını kaybetmiş. Düşman karşısında zafer kazanan yöre atlıları, Kozu Ulan''ın kalbini getirip, Aygül''e teslim etmişler.

Güzel Aygül, eşinin ölümünü kabul edememiş, onun kalbini alarak çıktığı kayalığın tepesinden kendisini aşağıya bırakmış.

Günler sonra aynı yerde ismi bilinmeyen bir çiçek yükselmiş. Halk bu çiçeğe Aygül adını vermiş." biçimindeki anlatının Anadolu''da ''Ters Lale'' adı ile benzerleri bulunmaktadır.

Bitkiler, özellikle de çiçekli olanlar insanlar için duygusal açıdan bir rahatlama, güzel düşünceye yöneltme gibi çeşitli psikolojik etkilere sahiptir. Bazı bitkiler farklı din ve medeniyetlerde değişik duygular çağrıştırmaktadır. Bu bitkilerden biri de Osmanlı İmparatorluğu''nun bir dönemine adını veren laledir.

Türklerin millÎ çiçeği kabul edilen lale, Arap harfleri ile Allah yazarken kullanılan bir elif, iki lâm ve bir h harfi ile yazıldığı için lale de aynı harfler kullanılarak ''L-A-L-H'' harfleriyle yazıldığından halk arasında kutsal sayanlar görülmekte olup, Osmanlı''da bir döneme adını vermesini de bu ilişkiye bağlayanlar bulunmaktadır.

Mitolojide de geniş yer verilen lale, bitki tanrısı Adonis''in ölümü sırasında akan kanlarıyla sulanan toprakta kendiliğinden yetiştiği anlatılan bir bitkidir.

İran mitolojisinde yeşil bir yaprak üzerindeki çiğ tanesine şimşeğin isabetiyle yaprağın alevlenip kızarması kıvrılıp çiçek şekline bürünmesiyle oluştuğuna inanılmakta olup üzerindeki siyah noktaların gönül yarasını işaret ettiği var sayılmaktadır.

Lale, uzun yaprakları, kadeh biçiminde çiçekleri olan ve birçok rengi bulunan soğanlı bir süs bitkisidir. İlkbaharda renk renk çiçekler açan lale, özellikle Türkler için hayat ve bereket simgesi halini almıştır. Anavatanının Orta Asya olduğu ve buradan Anadolu''ya yayıldığı bilinmektedir.

Lalenin, Orta Asya''da Tien Şan Dağları ve Pamir Dağları ile Azerbaycan arasında kalan yörede ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Lale ve lale kültürünü Türkler Anadolu''ya beraberlerinde getirmişlerdir. Selçuklu eserlerinde lale motifine çok yer verilmesi, 13. yüzyıldan itibaren Anadolu tezyinatında kullanılması bunun karşısında Roma ve Bizans süslemelerinde hiç yer verilmeyişi Türk kültürüyle yakın bağının en önemli kanıtlarındandır.

Türklerin Anadolu''ya yerleşmesi ile Atayurt''tan Anadolu topraklarına gelen lale, Türk kültür damgalarının Selçuklu eserlerinde kullanılan lale motifleri ile perçinlenmiş, Osmanlılarda, 16-17. yüzyıllarda süslemeciliğin baş motifi olarak kullanılmıştır.  

Tarih boyunca laleye en çok değer verildiği dönem Osmanlı İmparatorluğu dönemidir. Fatih, İstanbul park ve bahçelerini lalelerle süsletmiştir. III. Ahmet döneminde belli bir zaman dilimine Lale Devri denmesi Türk kültüründeki öneminin işaretleri arasındadır.

 Bunun ötesinde edebiyatımızda Hz. Muhammed''in gül ile, Tanrı''nın da lale ile sembolize edilmesi geleneksel kültürümüzdeki yeri ve önemini daha da perçinlemektedir. Şiirimizde ilk kez Mevlâna''da

Ey lâle gel de sen yanağımdan renk al

Bir yüz ki, bakışı o güle ve lâleye dönmüştür.

biçimindeki örneklerle rastlanan lale, dünyada etrafında zengin bir kültür öğesi oluşturan tek çiçektir.

(Konuya yarın devam edeceğim.)

Yazarın Diğer Yazıları