PKK/DEM, yedek partinin başkanını da alıp Barzanistan ve Talabistan bölgelerine gittiler.
Siz kimsin? Ne için bu bölgelerdesiniz? Ankara adına mı, kendi adınıza mı?
Erbil Barzanistan’ın, Süleymaniye Talabistan’ın kontrolünde. İdarî yapıda ise görünürde Talabistan da Kuzey Irak yönetimi altında. Celal Talabanî’nin uşakları Bafil’le Kubat kendi başlarına buyruk. Ayrı devlet gibi hareket ediyorlar.
PKK’nın bölgedeki koruyucuları Bafil’le Kubat. Süleymaniye’de ABD askerlerine Türk askerlerinin başına çuval geçirtenler de Talabanîler. Biliyorsunuz. Kaç defa yazdık.
Devlet yetkilileri Barzanîlerle görüşürler, bir hesap varsa, PKK’nın üzerine gidilecekse Talabanîlerle de görüşürler.
Herhangi bir siyasî parti, PKK ile iç içe girmiş bir bölge hâkimiyle ne maksatla görüşür?
PKK’nın başındakilerin asıl yuvası Talabisan. Türk askerinin başına çuval geçirten Talabanîlerden daha hesap sorulmadı.
PKK/DEM’ciler dün Basil ve Kubat’ın ayağına gittiler.
Hazır Kuzey Irak’a geçmişken “Mam Celal”in oğlanlarına da bir selâm verelim, demiş olamazlar.
Biliyorsunuz Abdullah Öcalan, Suriye’ye ilk geçişinde kendisini koruyup kollayan, yer tutmasını sağlayan Celal Talabanî’ye “Mam” (amca) der.
Belli ki, PKK/DEM yedeğindeki partililer Celal Talabanî’nin yavrularına yalvar yakar olacaklar. Aman bizim mektubu Kandil’dekilere ulaştırın. 2013-2015 yılları arası rahatlığımız yok. O yıllarda açın kapıları Kandil’e çıkacağız, diyorduk, Ankara’dakiler emriniz olur diyorlar, hemen kapıları açıyorlar, biz Kandil’e çıkıyor, Murat Karayılan’la, Cemil Bayık’la, diğer yıllanmış “gerillacılar”la yarenlik ediyor, sonra Serok Apo’ya selâmlarını alıp İmralı’ya geçiyor, “Sayın Başkanım Kandil’den selâm var, diyor” o da “Aleyküm selâm” karşılığını veriyordu.
(PKK’nın “İmralı Notları” kitabını açın, Kandil’le nasıl selâmlaşıldığını, nasıl emirler götürüldüğünü okursunuz. Bu selâm getirip götürenler içinde şimdiki İmralı ziyaretçileri Pervin Buldan başta olmak üzere Sırrı Süreyya Önder de var.)
***
Şimdi şartlar değişti. Pervin, Süreyya, diğerleri Kandil’e çıkamıyorlar. Mecburen Talabanîler aracı olacaklar. Kandil’dekileri koruyup kollayanlar asıl onlar.
Talabanîlerin ayağına giden PKK/DEM’ciler sizce neler söylemişlerdir?
Çözüm döneminde -şimdilik- değiliz. Aman fincancı katırlarını ürkütmeyelim. Bi zahmet Kandil’e Apo başkanımızın selâmını götürün. Aman şunu demeyi de unutmayın. Bizim meselemiz serokumuzu İmralı’dan çıkarmak, TBMM’ye getirmek, DEM’in toplantısında konuşturmak. Sağolsun Devlet Bahçeli, serokumuza gel mecliste konuş, dedi. Bizim derdimiz Apomuzu dört duvar arasından kurtarmak. Apomuz silahı bırakın dediyse, bıraktık desinler. Silah bu. Her zaman her yerde bulunur. Türkiye’yi dağıtmak isteyen nice ülke var. ABD meselâ, İsrail Meselâ... Size sonra TIR’lar dolusu silah verirler. Şimdilik, silahları gömsünler. Zaten Recep Tayyip Erdoğan da gömsünler, demişti. Ama gömdükleri yeri iyi bellemeleri gerek. Gerçi Türkiye’yi dağıtmak isteyen bahsettiğimiz ülkeler silah vereceklerdir. Olur a... Silahın gelmesi gecikir, o zaman gömdüklerini çıkarırlar.
Kubat kardeş, Basil kardeş lütfen, Kandil’dekileri ikna edin. Silahları gömdük desinler, birkaç da gömme fotoğrafı göndersinler. Hatta görüntü de çeksinler. İnandırıcı olmak lâzım. Apo’muzu yeter ki, TBMM’ye getirelim.
Yahu dilimiz de sürçüyor. TBMM diyoruz. Hedefimiz “Türkiye” değil mi? TBMM’nin “Türkiye”sini yakın zamanda kaldıracağız, Allah’ın inayetiyle.
“Allah’ın inayetiyle” dediysek, dil alışkanlığı, yoksa Marxist/Komünist ideolojiden gelen PKK Allah’ı anar mı? Apo daha önceki ziyaretlerimizde asıl komünizm Ortadoğu’da, demişti.
“İmralı Notları” elimizde. Size de getirdik. Serokumuz Apo’yu ziyaretlerimizde bize öyle dersler verdi ki...
Birçok defa sosyalizm/komünizmden bahsetti. Meselâ 301. sayfa. Sizin Kürtçeyle bizim Kürtçe de farklı. Nasıl anlatacağız bilemedik. Biz okuyalım, bir arkadaş Arapçaya çevirsin. Öyle anlarsınız:
“A. Öcalan: Mitolojiyi bilmeyen felsefeyi de, dini de, siyaseti de bilemez. Mitolojinin dilini dinin diline çeviren de Urfa, Kudüs ve Mekke’dir. Sosyalizm eğer olacaksa Batı’nın oryantalist materyalizmi üzerinde olmaz. Sosyalizmi İslam’ın göbeğinde aramak gerekir. Baba İshak, Sultan Sencer gibi örnekler incelenirse onların hepsi sosyalizmle ilgilidir. Tipik bir Magna Charta’dır. İslam’daki ve daha önceki tarihi sosyalistleştirmeden başaramayız. O özendikleri Avrupa’nın tarihi bin yıllıktır. Sosyalizmin Allah’ı da Ortadoğu’dadır. İslam’ın ana gövdesi toplumsallıktır. Bizim tarihimizi inkâr eden bu anlayışı ben yıkmaya çalışınca anlamıyorlar. Oysa Erbakan ve AKP bile kendi iktidarını bu tarih üzerinden sağladılar. Şunu demek istiyorum: Sosyalizmin beşbin-onbin yıllık özü de bizde mevcuttur. Avrupa taklitçiliği ile ne sosyalizme gidilebilir, ne de kadın özgürleşebilir.”
Kandil’dekiler muhakkak bilirler, “inayeti/yardımı” niçin kullandığımızı.
***
Talabanîler niye ziyaret edilir ki... Dert Abdullah Öcalan’ı hapisten çıkarmak. Bunun yolu da Kandil’dekilerden geçiyor.
Silahı gömmek de yetmez. Her biri bir tarafa dağıldıklarını, bütün örgütü bitirdiklerini söylemeliler. Yine yetmez, Suriye’dekiler de “paydos” demeli, diyoruz ama...
Mantıkta ne var: Olmayana ergi.