Öcalan turpun büyüğünü açıklayacak ‘PeKeKe’ bitecek!

Bugün ayın 10’u. Sayalım, 11.,1 2., 13., 14. ve 15. gün.

Çok muhterem, çok saygıdeğer, bütün zamanların en büyük düşünürü, erişilmez eşsin insan “PeKeKe”nin “yaratıcı” lideri Abdullah Öcalan, altını çize çize yazıyorum, 15 Şubat 2025 günü, saat 10.00 itibarıyla, ABD’nin uçuk başkanı Donald Trump’a bile, ben niye bunları düşünemedim, dedirtecek, Ortadoğu’da taşları yerinden oynatacak açıklamasını yapacak.

Hepimiz büyük heyecanla bekliyoruz.

“Turpun büyüğü heybede” deyimini kullandığı için reis-i cumhurumuz muhterem Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye şükranlarımızı arz ederiz. Sağ olsunlar, heybeyi hatırlattılar, turpu hatırlattılar, başka bir şey için hatırlatsalar da, ister istemez en bük turpu akla getirdiler.

Abdullah Öcalan’ın heybesindekini turp kadar hiç kimsenin heybesindeki turp büyük olamaz.

Gelmiş geçmiş en büyük barış severimiz, teröristlere silah bıraktırıcımız Abdullah Öcalan tarihî açıklamasıyla heybesinden en büyük turpu önümüze koyacak.

Sağolsunlar, var olsunlar!...

***

(Ar not: “Turpun büyüğü heybede” deyim mi yoksa atasözü mü? Kimi yerde atasözü, kimi yerde deyim olduğu yazılı. “Turpun büyüğü heybede” sözü deyimdir.

“Deyim”le “atasözü”nü nasıl ayırt edeceğiz?

“Edebiyatımızda Terimler” kitabımızda, “Atasözü” ve “Deyim” maddelerin ayrıntılı işledik.

Atasözü ve deyim arasındaki farkı burada çok kısa göstereceğiz:

Deyim; çokluk gerçek anlamı dışında bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözlere denir. Kı­sa ve özlü anlatım aracıdır. En az iki ke­li­mey­le kurulur. Teşbih, istiare, mecaz ve ki­naye unsurlarıyla bir olayı tasvir veya ifade eder. Eskiden “tabir” olarak adlandırılırdı.

Deyimler, şekil bakımından, “ağır başlı” gibi söz öbeği ve “Dostlar alışverişte gör­sün.” gibi cümle hâlinde bulunur.

Deyimlerin asıl karakterleri bir kavramı belirten özel anlatım kalıpları olmalarıdır. İfadeyi etkili kılmak için ortak kültürün bir ürünü olarak ortaya konmuşlardır. Atasöz­le­ri gibi hüküm anlamları yoktur. “Bitli bak­la­nın kör alıcısı olur.” atasözüdür. Çünkü bitli baklanın kör alıcısı olur; bu ge­nel bir ku­ral­dır. “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” deyimdir. Çünkü her zaman atı alan Üskü­dar’ı geçmez, bu ge­nel kural değildir. Bir hüküm anlamı taşı­maz.

Deyimler, bir kavramı özel kalıp içinde veya çekici bir anlatımla belirtirler. Ata­söz­lerinin özelliği ise, yol göstermek, öğüt ver­mektir.

Bazı sözlerin atasözü veya deyim oluşu yoruma bağlıdır. “Çam sakızı çoban arma­ğanı.” dediğimiz zaman “Zengin olmayan kimsenin armağanı, pahalı bir şey olmaz.” diye yorumlarsak atasözü; “Sunduğum şey değersiz ama gücüm ancak buna yetiyor,” diye yorumlarsak deyim olur.

Bazı sözler, fiil çekiminin değişmesiyle atasözü iken deyim, deyim iken atasözü du­rumuna geçer. Örnek: “Dağ yürümezse abdal yürür.” atasözü, “Dağ yürümezse abdal yürü­sün.” deyimdir.

“Deyim”, “deyiş”le de karıştırılıyor.

Deyiş: Türk halk dilinde hece vezniyle söy­lenen şiirlere verilen addır. Türkü, des­tan, koçaklama, güzelleme, taşlama, nefes, koş­ma, tekerleme vb. gibi şiir türlerinin hep­sine deyiş denir. Diğer bir adı da deme’dir.)

***

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. PKK’nın ve DEM Parti’nin adamları, Abdullah Öcalan’ın asıl neleri nasıl açıklaması gerektiğinin çerçevesini çizdiler.

Abdullah Öcalan’ın DM’cilere ve Kandil’dekilere paralel açıklama yapmak mecburiyetindedir. Zaten, silahı bırakın, partiyi kaptın, Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda hepimizin cumhuriyetidir. Parçalanmasına izin veremeyiz, diyemez. Yoksa 50 yıllık “Apuculuğu”, “PeKeKeciliği” silip atarsa, kendisini İmralı’ya gömer.

Akıl var izan var. Adam, bir şey almayacaksa, niye Ankara’nın taleplerini karşılayacak açıklama yapsın?! Defalarca bunları yazdık.

Belli kesimler Abdullah Öcalan’dan gelecek açıklamaya kilitlendiler. Özellikle PKK’ya kapı aralayan haber kanallarında, Abdullah Öcalan, açıklıyor, açıkladı, haberleri baş köşede... Bu kadar mantıksızlık olur mu?!

Önce, Kandildekilerin ve DEM’cilerin açıklamalarına baksınlar. “Abdullah Öcalan’ı serokumuz, başkanımız diye yağlar yüzleriz ama bizim, inisiyatifimizin dışında yapacağı açıklamayı hiçbir surette kabul etmeyiz.” demeye gelen sözler etmiyorlar mı?

***

DEM/PKK’dan Meral Daniş Beştaş’ın X’inden aldığımız satırlar (8 Şubat 2025)

“Eş Sözcümüz Meral Danış Beştaş’ın açılış konuşması ile başlayan Çözüm Barışta konferansımızın ilk günü değerli katılımcılarımızın; Kürt sorunu: 1. Yüzyıl’dan 2. Yüzyıl’a Hakikatin Direnişi; Kürt Sorununun Demokratik Çözümü ve Barış Perspektifi; Savaşın İçinde, Barışın Yolunda: Çözüm Arayışları, Deneyimler ve Modeller olmak üzere üç farklı başlıkta gerçekleştirdiği sunum ile tamamlandı.

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Eş Sözcümüz ‘Tarih, halkların direnişini yazmaya devam ediyor. Bugün burada, bizler de bu tarihin bir parçasıyız. Haklarımız, özgürlüğümüz ve barış talebimiz için sesimizi yükseltmeye, mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.’”

Kandil’de Abudullah Öcalan’ın koltuğuna oturan Murat Karayılan’ın, 6 Şubat 2025’te, PKK’nın televizyon kanalında yaptığı konuşmayı Rûdaw “Karayılan PKK’nin silah bırakma şartların açıkladı” başlığıyla verdi.

“Öncelikle ateşkes gerekir” başlığı altında Murat Karayılan’ın kurduğu cümleleri okuyalım:

“Öncelikle bir ateşkes gerekir. Ateşkes olmadığı müddetçe biz burada nasıl silah bırakmayı gündemimize alabiliriz ki! Her gün silahlar kullanılıyor ve biz silahlar sayesinde kendimizi koruyoruz. Dolayısıyla öncelikle zemin yaratılması gerekiyor. Zemin nasıl yaratılabilir? Önce çift taraflı ateşkes olabilir; sonra dil değiştirilerek barış dili kullanılabilir; ikna çalışmaları yürütülür; kanaat oluşturulur ve o zaman gerekenler yapılır. Bizler silaha aşık insanlar değiliz; bizler özgürlüğe, demokrasiye ve eşit yaşama aşığız. Biz bunlar için canımızı ortaya koyuyoruz...”

DEM’ci Tuncay Bakırhan’ın 8 Şubat 2025’te Diyarbakır’da düzenledikleri mitingde yaptığı konuşmaya hiç girmeyelim. Murat Karayılan’ın konuşmasından farkı yok.

Bütün bunlar “Abdullah, tamam başkanımızsın ama, biz işareti verdik. Ne konuşacağını bilmen gerekir. Dolayısıyla hiç konuşmasan daha iyi.” demek değil mi?

***

Abdullah Öcalan defteri kapatılmalı. Adama ceza verilmiş. Medet ummanız kendinizi alçaltmadır.

Yazarın Diğer Yazıları