Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Öcalan’a 15 Haziran’ı bekle diyen kim?

Abdullah Öcalan, “15 Haziran’da ya anlaşma ya da iç savaş” olacak diyor.
Hemen soralım, Öcalan neden seçimin hemen ertesi olan 15 Haziran tarihini verdi?
10 küsur yıldır hapis olan Öcalan, durduk yerde anlaşma gibi bir sözcüğü ağzına alabilir mi?
Evet cevap arıyorum, neden15 Haziran?
Yoksa birileri Öcalan’a; seçim geçsin hem şahsın hem de Kürtler için şunları şunları yapacağız şeklinde taahhütlerde mi bulundu?
Böyle bir taahhüt yoksa, Öcalan’daki bu beklenti niye?
Ayrıca malum, Öcalan uzun bir süredir iktidarla masada!
Başbakan devlet diyerek örtmeye çalışıyor ama MİT’in kendisine rağmen İmralı kayığına bile binemeyeceği herkeslerin malumu!
Buradan hareketle ortaya çıkan, Öcalan’a bekle diyenlerin bizzat iktidarın zirvelerinden olmalarıdır.
Öcalan, yazımın girişinde sunduğum, “15 Haziran’da ya anlaşma ya iç savaş” ifadesiyle aslında varılan mutabakatı afişe ediyor ve de  oyun bozanlık halinde iş savaş diyerek korku ya da tehdit salmaya çalışıyor.
Görülüyor ki tablo net, Öcalan’a seçim sonrasını bekle denmiştir ki  içeriği milletten devlet sırrı gibi gizlenen yeni Anayasa olayı da bu fotoğrafla uyum gösteriyor.
Peki açıklanmayan Öcalan-AKP mutabakatında neler mi olabilir?
Bir hafta önce Bülent Arınç aslında bunun işaretlerini verdi.
Mesela Türk bayrağı kaldırılabilir.
Türkçe resmi dil olmaktan çıkarılabilir.
Ankara artık Başkent olmayabilir.
Keza Kürtlerin devletin kurucu unsuru olduğu yeni Anayasa’ya  girebilir.
Güneydoğu’da sınırları geniş özerk bir yönetim söz konusu olabilir.
Bölgedeki valilerin halk tarafından seçimi kabul edilebilir.
Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilebilir ve Kürtçe eğitime izin verilebilir.
Bölgedeki madenlerin işletim hakkı yerel yönetimlere devredilebilir.
Abdullah Öcalan’a önce ev hapsi, akabinde salıverme gibi aşamalı  af söz konusu olabilir.
Yok bütün bunlar fantezi değil, gelinen noktada maalesef gündem artık bu konulardır.
Öyle çünkü PKK ve Öcalan, AKP sayesinde terörist olmaktan çıkmış Ulusal Kurtuluş Hareketi ve önderi imajına terfi etmiştir.
Tabloya bakar mısınız, Türkiye’nin Batısı ya da Kuzeyinde gençler sadece yumurta attı ya da pankart açtı diye 14 yıl hapisle yargılanırken, Güneydoğu’yu her gün kana boğan, şehirleri yakan eşkıya çeteleri için  bırakın dava açmak, gözaltı bile söz konusu değildir.
Hülasa, 15 Haziran tarihi Kürdistan’ın doğum günüdür haberiniz ola!


SUSMA

Kürşat Tüzmen, servetin kaç on milyon dolar?

Tayyip Erdoğan ne diyor?
- “Yanlış yapan bazı Bakanları aday yapmadım” diyor.
Peki bir Bakanın milletvekili adayı yapılamayacak kadar bir yanlışı ne olabilir?
Herhalde kırmızı ışıkta geçmesi değil, kast ya da ima edilen usulsüzlük ya da yolsuzluktur.
Böyle bir durumda o Bakanların, Başbakan’ı dava etmesi gerekmiyor mu?
Normalde olması gereken bu, ama eski AKP’li Bakanlarda tık yok!
Tersine, Kürşat Tüzmen gibi bazıları hâlâ Tayyip Bey’in ardında koşturuyor ve ona göstermelik olarak militanlık yapıyor.
Aslında çok iyi biliyorum ve çok sayıda şahidim var, Kürşat Tüzmen Tayyip Erdoğan’ı sevmez ve onunla Türkiye’nin bölüneceğine inanır  lakin ne hikmetse bunu açığa vuramıyor.
Niye acaba?
Yoksa Kürşat Tüzmen’in izah edemeyeceği şeyler mi var?
Tam bu noktada, Kürşat Tüzmen’e servetini açıklaması çağrısını yapıyoruz.
Sadece kendisinin değil, ortağı olan kardeşinin servetini de  açıklamalıdır...
Keza Kürşat Bey, Mersin Serbest Bölge’de neler döndüğünü de açıklamalıdır...
O susarsa ben öğrendiklerimi yazacağım!


İLK ADIM

Zahit’in RTÜK’ü, Kürdistan’ı tanıdı!

Proje adım adım realize ediliyor.
Önce devlet eliyle Kürtçe TV kanalı kuruldu ve 4 ayrı lehçesi olan ve birbirini anlamayan Kürtler, Kırmançı lehçesinde bir araya getirildi.
Akabinde PKK legalleştirildi.
Derken Kürdistan ismi özel haber kanallarında dillendirilmeye başlandı.
Amaç belli, toplumu bölünmeye hazırlamak yani bu süreç, alıştırma dönemi!
NTV’de Çiğdem Anad’ın programında Türkiye’nin Güneydoğusu açıktan Kürdistan diye nitelenince konu RTÜK’e gitti.
Peki ne mi dedi Deniz Feneri yiğidi(!) Zahit Akman’ın önce başkan şimdi üye olduğu RTÜK?
Kullanılabilir, sakınca yok buyurdu!
Evet şaşırmayın, devletin yayın kurumu bu şekilde resmen Kürdistan’ı tanımış oldu!
Devlet Bahçeli bu rezilliği meydanlarda neden dillendirmiyor?


YAZIK

Şanlı Azerbaycan Türkü ve Abdullah Gül’ün ayıbı!

Malum Eurovision şarkı yarışmasında Azerbaycan birinci oldu.
Bana göre bu birincilikten daha önemli olan, sonucun ilanı sonrasında sahneye çıkan Azerbaycanlı soydaş sanatçıların elindeki Türk bayrağıydı.
Evet Azerbaycanlı Türk sanatçıların elinde ay yıldızlı şanlı bayrağımız vardı.
O muhteşem sahneyi görür görmez o rezil sahneleri hatırladım birden!
Bursa’da Ermenilere cici görünmek için bizzat Abdullah Gül’ün emriyle stada soydaş Azerbaycan bayraklarının sokulmasının yasaklanması emrini!
Vallahi de tallahi de şanlı Azerbaycan Türkünün o yaptığı jestten sonra utandım!
Diyeceksiniz ki utanması gereken sen değilsin Abdullah Gül, zira emri veren o?
Haklısınız öyle, ama Gül’de soydaşlık ve Türklük temelinde bir hassasiyet olsaydı zaten Ermeni’yi Azerbaycan Türküne tercih etmezdi. Millet olarak yapılana yine biz mahcup olalım... Bizi utandıranlara ise diyeceğini millet desin.

Yazarın Diğer Yazıları