Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Brüksel karşıtı politikaları, Avrupa Birliği içinde ciddi bir gerilime yol açıyor. Eski AB Komiseri Laszlo Andor’a göre Orban’ın partisi Fidesz, yıllar önce halk arasında Ukrayna’daki savaşa karşı bir direnç bulunduğunu fark etti. Bu toplumsal eğilim, hükümet tarafından sistematik şekilde Ukrayna’ya desteği reddetmek için kullanılıyor.

Andor, “Toplumdaki savaş karşıtlığı, iktidar tarafından Ukrayna’ya gerçek destek verilmemesini haklı göstermek için kullanılıyor” diyerek Orban yönetiminin stratejisini özetliyor.

andor-seminar-ec.jpg

UKRAYNA’YA DESTEK YERİNE SİYASİ MANEVRALAR

Macaristan, AB'nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımları birçok kez engellemeye çalıştı. Her ne kadar zaman zaman geri adım atmış olsa da, Budapeşte bazı kritik kararları engellemeyi başardı. Örneğin Ukrayna’ya askeri yardım amacıyla ayrılan 6 milyar euroluk bütçeyi dondurttu ve Ukrayna’ya destek beyanı içeren iki kilit deklarasyonu imzalamayı reddetti.

Bu tutum, AB’nin ortak politikalarını baltalarken, Brüksel’de Orban’ın niyetlerine dair endişeler artıyor. Üstelik bu gelişmeler, Orban’ın iç siyasette en ciddi rakibiyle karşı karşıya olduğu bir döneme denk geliyor.

AB’DEN RADİKAL ÖNLEMLER GÜNDEMDE

AB üyesi ülkeler, Macaristan’a karşı daha radikal adımlar atmayı tartışıyor. Gündemdeki en dikkat çekici senaryo, Avrupa Birliği Antlaşması’nın 7. maddesinin işletilmesiyle Macaristan’ın oy hakkının askıya alınması. Bu hamle, sadece oybirliğiyle mümkün olduğu için şimdilik spekülatif görünse de, kulislerde bu ihtimal giderek daha fazla dillendiriliyor.

Daha önce Polonya, Macaristan’ı veto hakkıyla koruyacağını açıklamıştı. Ancak bugün bu rolü Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun üstlenebileceği tahmin ediliyor. Macaristan hakkında 7. madde süreci 2018 yılında başlatılmış olsa da, o günden bu yana kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Ancak Brüksel’deki siyasi iklim artık değişmiş durumda.

BRÜKSEL SABIR SINIRINDA: GÜVENLİK TEHDİT ALTINDA

Laszlo Andor, Orban’ın bugün artık açıkça Avrupa’nın güvenliği için kritik kabul edilen girişimlere engel olduğunu ifade ediyor. Ona göre, Macaristan’da 2010–2011 yıllarında yargı bağımsızlığına yönelik müdahalelerle başlayan sorunlar, artık AB’nin bütünlüğünü tehdit eden bir boyuta ulaştı.

Brüksel’deki pek çok yetkili, Macaristan’ın Rusya’ya yönelik yaptırımların uzatılmasını veto etmesinden endişe ediyor. Özellikle dondurulmuş 210 milyar euroluk Rus mal varlığı, Ukrayna direnişinin ve savaş sonrası yeniden inşanın finansmanı açısından hayati önemde. Bu kararların süresi Temmuz sonunda doluyor ve uzatılması için tüm üyelerin oybirliği gerekiyor.

Bir AB diplomatı ise açık konuşuyor:

Eğer ABD’nin desteğini arkalarına alsalardı, Macarlar bu kararı rahatlıkla bloke ederdi.

ORBAN İÇİN ÇİFTE BASKI: İÇERİDE MUHALEFET, DIŞARIDA İZOLASYON

Macaristan, Brüksel ile giriştiği bu güç mücadelesinde yalnız değil. Ancak yalnız kalmaya da oldukça yakın. İç siyasette Orban, son on yılın en güçlü rakibiyle karşı karşıya. Ekonomik durgunluk, artan hayat pahalılığı ve Avrupa’dan kopma riski, iktidarı zor durumda bırakıyor.

Avrupa’da ise birçok ülke, Macaristan’ın Rusya yanlısı tutumundan rahatsız. Orban, kendi ülkesinde seçim kazanmak uğruna AB’nin kolektif karar alma yapısını riske atmakla suçlanıyor.

von-der-leyen-knde-u603174261921iid-1200x840diario-abc.webp