Genelde uzmanı olmadığım konularda danışmayı tercih ederim. O nedenle de bu gün köşemi kamuoyunun daha çok göç politikaları ile ilgili değerlendirmelerinden tanıdığı İlay Aksoy hanım efendi ile gerçekleştirdiğimiz bir söyleşiye ayırmayı tercih ettim.

Suriye de Irak gibi parçalanıyor mu?

Suriye, Irak gibi değil eski Yugoslavya gibi böldürüleceğini düşünüyorum. ABD’nin yeni dünya düzenindeki hedefi büyük yekpare bloklar istemiyor. AB için de aynı mantık yürütüyor. Böl, parçala yönet. Şimdiden Suriye’nin fiilen

1. İsrail

2. PYD/ABD

3. Dürziler/Aleviler ve muhtemelen Hıristiyanlarda onlara katılır

4. Sünnilerin bölgesel olarak konumlandığını görüyoruz. Bundan sonraki süreçte bu bölgelerin bir tanesine özerklik ilan etmesine geldi sıra ( ki Dürziler geçen gün bunu yaptı )BM tarafından ( tıpkı İsrail’e yaptığı gibi) tanındıktan sonra fiilen bölünmenin ilk ayağı tamamlanmış olacak. Bana kalırsa Al Sharaa’nın görevi tam da bu.

Burada da Irak benzeri bir yapı oluşursa 1981 deki Oded Yinon planı büyük İsrail yerine şimdilik küçük komşular şeklinde işlemiş olmaz mı?

Irak’ta özerk alanlar henüz tam bağımsızlığı ilan edemiyor, her be kadar İtalya gibi ülkeler onlara yurtdışında temsil ofisleri açtırsa da. Burada Suriye’ye “Balkanlar” modeli uygulamaktır diye ön görüyorum.

Suriye batısında; Lazkiye, Tartus ve Arvad Adası'nı kapsayan Ugarit bölgesinde özerklik ilan edildi.

Fiilen 4 parçalı bir Suriye ye mi gidiyoruz?

Evet haklısınız. Görünürde mezhep, görünmeyen tarafında ise yer altı kaynaklar, liman işletmeleri ve İsrail’in Büyük Orta Doğu projesini gerçekleştirmek için gerekli koridor oluşturmak. Suriye’deki nüfusun Türkiye’ye nakledilmesinin sebebi de budur. Alan boşaltıldı.

İsrail ve ABD’nin bölgenin tamamı için bir ticari faaliyet alanı oluşturma planı mı var?

İsrail’in kuruluş sebebi Batı’nın en zengin stratejik üssü olmaktı. Kutsal topraklar tam bir hikaye, neden bunu söylüyorum çünkü eğer gerçekten din amaçlı yapılmış olsaydı o zaman neden ilk kurulurken başka ülkeler düşünülmüş örneğin Uganda, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Guyana, Surinam gibi?

Lokasyon olarak öncelikle İngiltere’nin Hindistan ticari rotasını çok kısaltan ama daha da önemlisi 1.Dünya savaşından sonra sınırları yeniden İngilizler ve Fransızlar çizerken bölgede onların adına kontrol altında tutabilecek bir strateji üs görevi görüyor. Ticaret elbette bu işgallerin en önemli parçası çünkü bir ter altı ve yer üst çok zenginlik var bölgede.

Hindistan dan gelen ticaret yolları projesi daha ekonomik olmasına rağmen neden Türkiye yerine İsrail den geçiyor. Biz kazandıysak?

Biz kazanmadık, biz hükümetin aracılığıyla sömürüldük. BOP projesinin gerçekleşmesi tüm bölge ülkelerin istikrarsızlaştırılmasından geçiyor. Biz kazanmadık söylemleri sadece propagandadan ibaret. Yarın İsrail’in işi Al Sharaa’yla tamamen bittiğinde kendisini imha edecek, diğer teröristlere yaptığı gibi. Bu durumda Suriye’deki konumumuz çok sıkıntılı olmayacak mi? İşin içinden çıkmak için ağır tavizler vermeye müsait olmayacak mı? Küreselciler şu an BRİCS’ın kurucu üyelerini rakip görüyor, ve ona göre strateji geliştiriyor. Hindistan da kurucu üye. Biz BRİCS’te sadece “partner” statüsündeyiz.

Büyük ve güçlü bir Devletiz sizce Ortadoğu’nun bu günkü durumundan, yeni Osmanlı gibi bir imparatorluk oluşturmak mümkün olabilir mi.

Mümkün değil. Bir kere Osmanlı’nın altındaki ülkelerin tümü her ne kadar tartışmaya açık da olsa bağımsızlıklarını ilan etti. Mikro düzeyde bir milliyetçilik oluştu. Çağ değişti, insanların eğitim seviyeleri yükseldi, koşullar değişti ve en önemlisi ihtiyaçlar değişti. Bu da propagandadan ibaret.

Trump şu anda bölgeyi tam olarak bir ticaret sahası gibi anlatıyor ve Filistin konusundaki niyetlerini açık ediyor. Burada biz ne yapmalıyız.

Trump çok sıra dışı çıkışları olsa da çok pragmatik ve başarılı iş adamı. Amerikan’ın menfaatleri koruyor. İktidar dış politikada biraz içeride muhalefet benziyor. Hamle hem karşıdan gelmesini bekliyor gibi gözüküyor. Bir kere Suriye politikasını acilen değiştirmeli. İhvan ideolojisinden uzaklaşmalı. Seçimlerin yapılması için Suriye baskı kurmalı, ülkemizde bulunan Suriyelilere sağlanan imkanları fesih etmeli çünkü savaş yok artık ve geri dönebilirler. Buradaki yabancıların geri dönmesini zorlarsak ve AB ile yapılan 18 Mart 2016 protokolünü iptal edersek yeniden oyun kurucusu olabiliriz.

ABD nin genç Başkan Yardımcısı J. D Vans da şu atalar Musk kadar gündem de sanki ve siz konuya dikkat çekmiştiniz. O konuyu da biraz açar mısınız.

ABD, yeni bir jeopolitik döneme girdi ve bunu gerçekleştirmek için de yeni kadrolar sahneye çıkartıyor. Yeni dünya düzenini kuruyor ama bir yandan da bunu devam edecek yeni kadroları yetiştiriyor. Şu an ABD yönetimi tam bir sentez. Trump, ABD oligarşiyi, sermayeyi temsil ederken Vance işçi sınıfı, orta sınıfı temsil ediyor. Vance, ABD halkına yeniden “Amerikan Dream” mümkün olduğunu hatırlatıyor. Kameralar karşısında Musk ve Vance sürekli çocuklarıyla çıkması da tesadüf değildir. Tüm Amerikalılara “çocuklarımız bu ülkenin geleceğidir ve onlar için mücadele ediyoruz” mesajı veriyorlar. Bir yerde liberallerin “Woke” kültürüne karşı koymaktır.

Özetle o zaman, aslında bölgede asıl kim kazandı, ya da kazanacak, diye sorsam?

“Biz insanımıza, teknolojiye, tarıma, sanayiye, inovasyona yatırım yapmadığımız için kazanmamız mümkün gözükmüyor. Suudi Arabistan’ın 2030 diye bir vizyon planı var, bizim var mı?.. yok. Ukrayna müzakere masasında biz alınmadık örneğin, oysa ilk müzakere sürecini biz yürüttük. Yani sizin dünyayla rekabet edecek özellikleriniz olmalı. İnsanımıza yapılan yatırımı iktidar potansiyel muhalefet olarak gördüğü sürece yeni dünya düzeninde güçlü bir rol almamız pek mümkün gözükmüyor, ne yazık ki”