Arif Coperfield!

Arif Coperfield!
Arif Coperfield!

Hep söylüyoruz: Senaryo yazarlarımızın elinin ayarı yok. Gayet ciddi bir konunun işlendiği bir sahnede nasıl beceriyorlarsa, işi

Hep söylüyoruz: Senaryo yazarlarımızın elinin ayarı yok. Gayet ciddi bir konunun işlendiği bir sahnede nasıl beceriyorlarsa, işi öyle bir sulandırıyorlar ki, ekran başında tüm konsantrasyon sıfırlanıyor. “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” adlı dizide, siyasi çatışma içindeki gençlerden bir grup, başka bir gruba dahil olan Arif adlı kişinin evini basıyor ve arkadaşlarını öldürdüğünü düşündükleri birini arıyorlar. Ellerinde bilgi de var, kaçak girişteki dolabın içindeki gizli bölümde saklanıyor. Dolabı açıp gizli bölüme geçiyorlar ki, kaçak yok ama bir kaz var. Şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir durum. Peki kaçak nerede? Odadaki sandığın içinde... Eee, evi basanlar o sandığa da bakmışlardı. İllüzyon bu olsa gerek. Ne gerek varsa, böyle bir sahneye?