'Pamuklara sarıp saklamalıyız' diyerek açıkladı. Şansal Büyüka Milli Takım'daki büyük zaafı ortaya çıkardı

'Pamuklara sarıp saklamalıyız' diyerek açıkladı. Şansal Büyüka Milli Takım'daki büyük zaafı ortaya çıkardı
Spor basınının 1 numarası Şansal Büyüka 'Onu pamuklara sarıp saklamalıyız' diyerek milli takımın zaafını açıkladı.

Şansal Büyüka

Milli takım oyuncuları Alman Kuntz'un buzdolabından titreyerek çıktılar, İtalyan Montella'nın pizza fırınında fıkır fıkır kaynamaya başladılar. 10 gün içindeki akla hayale sığmayacak değişikliğin başka açıklaması olamaz.

Alman disiplinli Kuntz'un 5 karış suratından bıkan milli futbolcular Akdenizli sıcakkanlığındaki Montella'nın büyülü dokunuşlarıyla hayat buldular.

Futbolcular aynı futbolcular. O zaman ben bu büyülü değişikliği Montella'nın kısa süredeki dokunuşlarında buluyorum. Öyle ki Letonya maçı sonrası oynayan oynamayan bütün futbolcuların Montella'yı karga tulumba yapmaları, bu kadar kısa sürede ne kadar sıcak samimi ve tutkulu ilişkilerin kurulduğunu çok açık ortaya koydu.

Bir de işin futbol tarafına bakalım.

Her zaman söylerim gerçekçi olmaya çalışıyorum. Hırvatistan maçındaki etkili futbolu farklı kazanmamıza rağmen Letonya maçında pek de ortaya koyamadık. Öyle ki oyun 1-0 giderken ve top da tam rakibin ayağındayken kaleci Uğurcan'ın ahtapot gibi genişleyip golü önlemesi, ardından rakibin kafa vuruşunun üst direkten dönmesi maçın kaderini belirledi. Bakmayan 4-0'a ikinci yarının 20-25 dakikası ecel terleri döktüğümüzü söylemeliyiz.

Futbolda ayrıntılar önemli. Eğer deplasmanda oynuyorsak gözü kapalı ilk 11'de 1. sıraya Barış Alper'i koyarım. Eğer içerde kapanan takıma karşı oynuyorsak Barış Alper'i ilk 11'e koymam. Her maçın kendine has özelliği var. Barış Alper geniş alan bulunca tutulamayan rakibin belini kıran bir oyuncu. Nitekim bunu Hırvatistan maçında gösterdi. Ama futbol yapısı gereği kapanan savunmalar karşısında doğal olarak bu özelliğini gösteremiyor. Montella'nın bu ve buna benzer ayrıntılara dikkat etmesi gerekir.

Ayrıca her maçı santrforsuz oynayamazsınız. Almanya finallerine kadar Cenk Tosun'u daha diri daha iyi duruma getirmek ve pamuklara sarıp bakmak zorundayız. Bertuğ'u, Juventuslu Kenan Yıldız'ı hatta Fenerbahçeli Umut Nayir'i çok hızla ve en iyi biçimde finallere hazırlamalıyız. Unutulmasın her maç santrforsuz oynanmaz. Almanya'ya giderken kadromuzda en az 2 çok iyi santrfor bulunması gerekiyor. Montella oynatır oynatmaz o başka.

2024 Haziran'a kadar daha çok var. TFF özel maçlar için takvim yaratmalı. Kendimizden zayıf değil en az bizim gücümüzde hatta daha güçlü takımlarla hazırlık maçları oynamalıyız. Bazı ülkelerin oynamak istemediğini duydum. Ama Avrupa'nın kuzey ülkeleri var. Rusya var, Ukrayna var. Hadi orada savaş bulunduğu için Türkiye'de oynayalım. Hatta Güney Amerika ülkeleri var. En az kendimizden daha güçlü 4-5 rakiple hazırlık maçı yapmamız lazım.

Bu işler 2 maçta "Vatan millet sakarya" coşkusu ve duygusuyla çözülecek işler değil. Milli takımın altın çocukları İsmail Yüksek'i, Kerem'i, Abdülkerim'i, Ferdi'yi ve diğerlerini aynı formla Almanya'ya götürmek zorundayız.

Ligin yıpranmışlığı ve hırpalanmışlığı ile Almanya'ya giderlerse asla bu verimi ortaya koyamazlar. Gerekirse federasyon ligin bir iki haftasını hafta araları oynatmalı, ligi erken bitirmeli ve milli takım oyuncularına hem dinlenecek, hem yeteri kadar hazırlanacak zamanı fırsatı yaratmalı.

Bu arada işin ticaretine de bakalım. Kerem'in attığı golde kaç metreden geldiği keşke kaç kilometre hızla geldiği ölçülebilse. Taaa santradan müthiş bir depar attı ve golle buluştu. Bu Kerem, bu formuyla İsmail Yüksek iddia ediyorum Almanya'dan Türkiye'ye dönmeden transfer borsasında 40-50 milyon euroluk teklifi yakalarlar.

Gelelim son satırlara... Davul zurna bayram yapıyoruz. Bu son derece hakkımız. Kabul edelim ki başarılara çok alışık değiliz. Böyle kazandık mı açıkçası fazlaca da şımarıyoruz.

Kimse şunu aklından çıkarmasın; önümüzde Galler maçı var. Türkiye'nin Galler'in Hırvatistan'ın alınacak sonuçlara göre grubu 16'şar puanla bitirme ihtimalleri var. Bu bakımdan biz Galler deplasmanından en az bir puan almalı ve grubu mutlaka 1. bitirmeliyiz. "Nasıl olsa Almanya'ya gittik" diye gevşemek bize büyük avantajlar kaybettirir. Çünkü Almanya'ya 1. gidersek grup eşleşmelerinde, maçların çapraz buluşmalarında çok büyük avantajlar yakalayacağız. Elimize ayağımıza kadar gelen bu fırsatı kaçırmayalım.

Sevinelim şımarmayalım. Galler'den çekinelim korkmayalım. Grup birincisi olarak Almanya'ya gitmek Türkiye'ye ayrıca parayla pulla satın alınamayacak bir onur da yükleyecektir. Bu onur bizim olsun.

İlgili Haberler