Yazı için masaya oturdum. İnternette haber ve yorumları okurken "Fikir Babalarımdan E.Tüm.General Hasan Peker Günal"ın tespitlerini okuyunca gıpta ettim. Memleketin hali bu kadar mı güzel anlatılır. 

* Ordu, polis, yargı ve bürokraside liyakat bitirildi ve partizanlaştırıldı.

* Ekonomi çökerttirildi, gariban halk dilenciliğe alıştırıldı.

* Eğitim arapsaçına döndürüldü.

* Medya ve sanat  baskılandı.

* Halk kamplara bölündü.

* Din yozlaştırıldı.

* Ülke mafya, uyuşturucu ve kara para aklama merkezine çevrildi.

* Yalancılık, ahlaksızlık, hırsızlık ve yolsuzluk olağanlaştırıldı. (Sodom ve Gomore halt etmiş.)

* İç politikaya meze yapılması, sokak diplomasisi ve  diplomasız diplomatlar nedeniyle ülke yalnızlaştırıldı. (Ancak jeopolitik önemi gereği zoraki ilişkiler sürdürülebiliyor. Türkiye artık -19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğuna yakıştırıldığı gibi- "Hasta Adam"dır.)

* Daha neler, neler...

Kısacası, ülke  9,9 luk bir depreme uğramışçasına enkaza döndürüldü.

Hepsi düzeltilir, ancak kimi uzun kimi kısa zaman alacaktır. Ancak ülkemizin Arap, Afgan, Pakistanlı ve Afrikalı sığınmacı ve kaçak göçmen cenneti haline dönüştürülerek demografik yapının bozulması, "ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün özellikli" T.C.nin sonu olabilir. Bugün buna direniş göstermeyen herkesi gelecek kuşaklar lanetliyecektir.

Hasan Paşam yazar da öğrencileri boş durur mu? Kuleli''den can kardeşim Haluk Ertuğrul''da döşenmiş.

SALLIYOR !

Zat-ı şahaneleri mütemadiyen sallıyor.

Tutturamıyor... bir daha sallıyor.

AKP literatüründe bunun adı "güncelleme"!..

Ben "sallama" diyorum, tutmayan şeye başka ne denebilir ki?

Ne aslı var, ne astarı... ne de tutarı!..

Ben ekonomistim diyor, başlıyor sallamaya...

Enflasyonu makul seviyeye indirecekmiş!

İki ayda bir vadeleri öteliyor, adeta yeniden yapılandırıyor.

Geçen yıl sonunda 2022 baharında Mart''tan itibaren iniş başlayacak demişti.  Olmadı...

Haziran''da inişi göreceğiz dedi, şahlanışı gördük.

Ağustos''a öteledi... tutmadı!..

Dün "2023 Şubat''ında makul seviyeye indireceğiz" dedi.

Bu kez altı ay sonraya, Şubat''a salladı!

Nasılsa ucu açık... salla gitsin!

Artık akla ziyan şeyler sallıyor emsalsiz ekonomist; "Faiz sebep, enflasyon neticedir" teorisinin doğru çalıştığını ve bütün dünyanın bu teoriyi anlamaya başladığını söyledi iyi mi?

Oysa ki veriler tam tersi... gözünü kırpmadan desteksiz atıyor!

Ne yiyor, ne içiyor; merak konusu bu kafayı neyle yapıyor?

Hadi biz alıştık böyle şeylere, bari dünya aleme rezil etme bizi!.. Dinlemiyor sallamaya devam ediyor.

Geçen gün, önümüzdeki seçimde ilk defa oy kullanacak gençlere sallamış ; ''''seçme yaşı 30''du,18''e biz indirdik bizzz"!..

Bu sözün neresini düzelteceksin; seçmen yaşı hiçbir zaman 30 olmamış, 18''e de 1995 yılında indirilmiş.

"Hazır indirilmiş bir şey var; ben indirmiş gibi yapayım, yuttururum belki!" diye düşünmüş olmalı.

Takmış illa indirecek!

Sayın CB bu gençler yemez, onlar suya götürüp susuz getirdiklerine benzemez.

Daha dün yeniden "Abdülhamit 33 sene bir gram toprak kaybetmedi" iddiasını ortaya attı. Abdülhamit''in saltanatı boyunca Türkiye''nin iki katı büyüklüğünde toprağı kaybettiği tarihte kayıtlı, belgeli. Tarihçiler her defasında kaybedilen yerleri saymaktan bıktılar, usandılar. Şahsım vazgeçmedi, hiç oralı değil... takmış fesi kafaya sallıyor Fesli Kadir misali...

Artık klasik olmuş yalanları var: zamanı gelince tedavüle sokuyor.

"Kabataş yalanı..."

"Camide içki içtiler yalanı..."

"Camileri ahır yaptılar yalanı..."

Say say bitmez! O kadar tekrarladı ki; ezberletti millete!

Koymuş milleti beşiğe masallar eşliğinde tıngır mıngır sallıyor:

"Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde...

Develer tellal, pireler berber iken..."

Bu sütunu iki değerli ismin teşhis ve tespitleri paylaşmak bu satırların yazarı için ayrı gurur kaynağıdır.