Önce kullandığı minibüse binen genç kıza ‘sarkıntılığa’ başlıyor; karşılık alamayınca ‘tecavüze’ yelteniyor; karşı koyunca levye ile ‘kafasına’ vurarak bayıltıyor; yetmiyor olanları başkalarına anlatır diye ‘boğazından’ bıçaklıyor; yetmiyor tırnaklarının arasında DNA örneği kalır diye ‘ellerini’ kesiyor; o da yetmiyor suç delillerini ortadan kaldırmak amacıyla ‘can çekişen’ bedeni diri diri yakarak dere kenarına atıyor.

Bu nasıl bir ‘sapkın’ hâletiruhiyedir, bu nasıl bir ‘canavarlıktır’ ey iman edenler?
Vahşetin boyutunu, genç kızın annesi şu cümle ile adeta özetliyor:
- “Keşke kurşunla öldürselerdi de bu kadar acı çekmeseydi?”
* * *
Her gün ‘yüzlerce kadın’ şiddete maruz kalıyor; ülke gündemi her gün ‘taciz’, ‘tecavüz’’darp’, ‘cinayet’ haberleri ile çalkalanıyor.
Ama Özgecan Aslan isimli genç kızın böylesine korkunç bir cinayete kurban gitmesi, zaten ‘patlamaya hazır’ bir bomba haline gelen toplumda ‘infial’ etkisi yarattı.
Vahşet karşısında öfkeye kapılan vatandaşlar, ‘siyahlara’ bürünerek sokaklara indi.
Şimdi herkes sanki ağız birliği etmişçesine, bu tür suçlara karışanlar için ‘idam’ cezasının geri getirilmesini ve ‘hadım’seçeneğinin devreye sokulmasını istiyor.
Herkes ‘sivrisinekler’ile uğraşıyor, ama o sineklerin ‘nasıl bir bataklıkta’ ürediklerini akıllarına bile getirmiyor.
* * *
‘Milli’ ve ‘manevi’ değerlerin çözülme evresine girdiği, ‘hukukun’ ayaklar altında paspas edildiği, ‘adalet’ terazisinin tutukluk yapmaya başladığı noktada ‘ahlaksızlık’, ‘sapkınlık’ ve ‘çürüme’ yükselmeye başlar.
Başında güya ‘muhafazakarların’ ve ‘dindarların’ olduğu bir ülke, tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ‘ahlak erozyonu’ ile karşı karşıya.
‘Aile yapısı’çatırdıyor; ‘boşanmalar’artıyor; ‘cinsel nitelikli’ suçlar son 15 yıl içerisinde ‘yüzde 500’ oranında artış gösteriyor.
‘Dindar bir nesil yetiştiriyoruz “ diye nara atanların, aslında ‘nasıl bir canavar’ yetiştirdikleri bu vahşet ile birlikte kendini bir kez daha açığa vuruyor.
* * *
Bir milletvekilinin ‘kadına karşı şiddete’ dikkat çekmek için düzenlenen eylemdeki dansını çarpıtıp ağızlarına dolayanlar, lafa gelince ‘dini’, ‘imanı’, ‘ahlakı’ kimselere bırakmayanlar, acaba iktidarda geçirdikleri ‘15 yıl içerisinde’ ne yaptılar?
‘Çalmaktan’, ‘çırpmaktan’ başlarını kaldırıp da ‘dışarıdan’ve ‘içeriden’ her türlü saldırıya maruz kalan ‘milli’ ve ‘manevi’ değerleri korumak, ‘ahlaklı bir neslin’ yetişmesine katkı sağlamak amacına yönelik ‘hangi ciddi projelere’ imza attılar?
‘Şerefi’, ‘namusu’, ‘iffeti’, ‘arı’, ‘hayayı’’edebi’, ‘terbiyeyi’genç kuşaklara ‘ahlaki bir değer’olarak gösteren kaç tane ‘sinema’ ve ‘dizi’ filme öncülük ettiler?
* * *
‘Vicdanları’ kanayan vatandaşlar ne kadar ‘karalar’ bağlasa haklı da peki sizlere ne oluyor ey ‘ahlaksız toplum’ projesinin öncü yaratıkları?
Ellerine fırsat geçse o vahşi canavarın yaptıklarını ‘on misline’ katlayacak bir hâletiruhiyeye sahip olan; oynadıkları karakterler ile toplumun ‘savunma refleksini’ sistemli bir şekilde yok eden, yaşadıkları hayat tarzları ile ‘sapıklıkları’ özendiren, ‘ahlaki erozyona’ çanak tutan bir takım sözde ‘rol’ modeller.
Siz neden ‘siyahlar’ içindesiniz?
Akşam birbirlerinin eşlerini ayartıp, buna ‘düzeyli ilişki’yahut ‘aşk’ adını verenlerin, sabah kalkıp millete ‘ahlak dersi’ vermeye kalkışmaları nasıl bir ikiyüzlülüktür?
* * *
Sizler, Batı’nın ‘kokuşmuş’ değerlerini kutsayıp ‘toplumsal yozlaşmaya’ zemin hazırlayan; ‘çağdaşlık’ adı altında her türlü ‘sapkın akıma’ kucak açan, ‘müstehcenliğe’ alkış tutan; ‘gayliğe’ ve ‘lezbiyenliğe’ prim veren; kadını bir ‘pazarlama’, ‘teşhir’ ve ‘cinsellik’ malzemesi haline getiren ‘külahlı’ müşrikler.
Sizler, Allah’ın emirlerini hiçe sayıp kadınları ‘ikinci sınıf’ insan seviyesine indiren, anneleri ‘sırtında sopanın, karnında sıpanın’ eksik edilmemesi gereken bir mahluk olarak gören, aralarında anlattıkları ‘birbirinden sapık’ hikâyeler ile bilinç altlarındaki canavarları uyandıran ‘takkeli’ münafıklar.
Bu vahşette sizin payınız yok mu?
* * *
Yeni Türkiye, kadına karşı şiddetin yükselişe geçtiği; ‘tacizlerin’, ‘tecavüzlerin’, ‘cinayetlerin’ tavan yaptığı bir ülke olarak anılmaya başlandı.
Kim bilir, şu anda beyinleri ‘iğfal’ edilmiş kaç ‘potansiyel’ canavar, köşe başlarında kurbanlarını ağlarına düşürmek için fırsat kolluyordur.
Bu canavar, aslında bir prototiptir.
‘Yeni Türkiye’nin prototipidir.