Sendikanın hiç mi suçu yok!

Sendikanın hiç mi suçu yok!

Türkiye''nin en büyük bankalarından birinin sendikası yetki alamadı ve devre dışı kaldı.

Yetki alamamasının nedeni yeterli üye sayısının bulunmaması.

Sendikanın üye sayısını kaybetmesinde elbette işverenin gayrihukuki davranışlarının etkisi var. Son grev kararından sonra bankanın neredeyse bütün bölge müdürleri personele sendikadan çıkın diye baskı yaptı.

Çok sayıda üye çıktı.

Burada önemli olan soru şu: Bu insanlar işverenin sendikadan çık demesiyle neden bu kadar kolay sendikayı terk etti?

Tekstil, maden ve benzeri sektörlerde çalışan fazla eğitimli olmayan çalışanların direndiği bu baskıya beyaz yakalı olarak tanımlanan eğitimli kişiler neden direnmedi?

Neden hemen sendikadan çıktı?

Bu kadar kolay mı?

Bu sorunun yanıtı: Sendika suçlu!

Evet bu gayriahlaki ve hukuki baskıda binlerce üyenin istifa etmesinde sendika suçludur!

Sendika geçen hafta üyelerine mesaj atmış: Sen suçlusun! Diye

Bu mesaj son derece çirkin ve gereksizdir.

Sendika eğer suçlu arıyorsa önce aynaya bakmalı.

Baktığında şunu görecektir:

-Üyelerine yıllardır sendikal kültür ve bilinç veremeyen bir sendika…

-İşverenin çık demesi ile üyeler eğer sendikayı terk ediyorsa burada üye sendikayı yeterince tanımıyor ve güvenmiyor demektir.

-İşverenin bu baskısı karşısında sendika ne yaptı? Tek bir basın açıklaması! O da yazılı ve oturdukları yerden yapıldı. Oysa gerekirse bu mesaj bankanın genel müdürlüğünün önünde verilmeliydi.

-İşverenin şeytanın bile aklına gelmeyecek bir cinlikte uydurduğu kapsam dışı teklifi ile binlerce sendikalı bir anda kapsam dışı bırakıldı. -İşverenin bu ahlaksız teklifini toplu iş sözleşmesine sokup kim kabul etti? Dahası kim imzaladı?

-Sendikanın ipini çeken aslında bu karara imza atanlardır. Bu nedenle sendika, üyelerine suçlusun diye mesaj atmadan önce kendi ile yüzleşmeli. Yaptığı hataları gözden geçirmeli ve evet benim de yanlışım buydu demeli.

-Sendika bugüne kadar işten atılan kaç üyesine hukuki destek verdi? Kaç tanesinin yanında yer aldı? İşte bu da üyelerin "sendika ne iş yapıyor" diye sorgulamasına neden oldu.

-Senin sözüne güvenip sendikaya üye olanların listesini yanlışlıkla oldu diyerek işverene kim faks çekti?

-Bu güven sarsıcı hatayı kim işledi?

Sendika önce kendi hataları ile yüzleşmeden olmaz.

Gelelim son soruya: Bu sendikaya yeniden üye olmak gerek mi?

Kesinlikle yeniden e-devlet üzerinden üye olunmalı. Çoğunluk yeniden sağlanmalı.

Sendika yeniden genel kurula gitmeli ve hatalarıyla yüzleştikten sonra yeni bir başlangıçla gerekirse tek tek şubelere gidip, içeri alınmıyorsa cep telefonlarından ulaşılıp yapılacak olanları anlatmaları lazım.

Sendika üyesi bankacılar da şunu çok iyi görmeli ki, hiç çalışmayan o sendikanın hayrına bugüne kadar primlerinizi aldınız. On satırlık sendika basın bülteni bile banka yönetimi üzerinde baskı oluşturuyordu. En azından o bülteni Paramedya.com.tr bütün Türkiye''ye duyuruyordu.

Bak yılbaşından sonra artık çift maaş da alamayacaksın. Önce bunu maaşına ilave ediyoruz diyecek sonra o pul olup gidecek.

Benden söylemesi.

Her iki taraf da aklını başına toplamalı ve hakkını savunmalı.

Hadi şimdi sendikaya üye olmaya koşun!

Yazarın Diğer Yazıları