Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Sistemin eleştirilemezliği

TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Arif Aras’ın “sistem eleştirileri, kendisi hakkında soruşturma açılmasına neden oldu. Baştan belirteyim, TÜSİAD tarafından yapılan açıklamaların zamanı eleştirilebilir, hatta içeriğine karşı çıkılabilir. Ancak bir suç teşkil ettiğini iddia edilmesi oldukça endişe verici.

Gelişim için önce eleştiri ve olumsuzlukların kabulü gerekse, Türkiye’de iş dünyasını yöneten kesimin açıklamaları, bir tehditten ziyade, tenkit olarak değerlendirilerek, dikkate alınmalıdır. Bu birincisi.

İkincisi ve bu yazının konusu olan mesele, son günlerin siyasi atmosferinde, hükümet politikalarına karşı her eleştirinin bir sebeple soruşturma sebebi olabilmesi ve buna yol açan bazı suçlama sebeplerinin oldukça belirsiz olması.

TÜSİAD YİK Başkanı Aras’ın açıklamalarının ardından hakkında açılan soruşturmaya neden olan suçlamalar da sistemi eleştirilmez kılmak adına hemen herkese yöneltilebilecek kadar ucu açık ve belirsiz.

Gerçeğe aykırı bilgiyi yaymak

Aras’a yöneltilen suçlamaların ilki, gerçeğe aykırı bilgiyi yaymak.

“Tutukluluğun istisna olması gerekirken kural haline geldiğini” söyleyen Aras’ın bu sözü gerçeğe aykırı bir bilgi midir, yoksa sık başvurulan, nedenlere dayanmayan, uzun süreli tutuklamalara karşı bir eleştiri midir?

Aras’ın “teğmenler ordudan atılırken, yıkılan yanan binalardan sorumlu olanlar tacizciler dışarda geziyor”,eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri, çok sıklaştı” ya da “yeni yasal düzenlemelerle, kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınması ve TMSF'nin şirketlere kayyum olarak atanması mümkün oluyor” ifadeleri, gerçeğe aykırı mıdır?

Yargıyı etkileme

Aras’a yöneltilen diğer suçlama yargıya yönelik eleştirileri nedeniyle yargıyı etkilemesi.

Peki, TÜSİAD’a tepki gösteren ve esas olarak yürütmenin bir parçası olan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın” ifadesinden de yargının etkileneceği iddia edilemez mi? Zira, “hukuk çerçevesinde” verilecek en güçlü karşılık, yargının görev alanında değil mi zaten?

Cumhurbaşkanının geçmişteki konuşmalarından da pek çok örnek verilebilir bu hususta. Üstelik, yürütme ve yargının etkileşimi, sisteme en büyük zararı verecek olandır.

Bu açıdan siyasal iktidar artık sistem eleştirilerine kulak tıkamayı bırakmalı. Bugün kendine yöneltilen eleştirilerin ve kaybettiği oyların nedeni dahi eleştiriye kapı açmayan ve tek kişinin yönetimindeki bu sistemdir.

Kavramlar ve sıfatlar bile karıştı. Devlet ve siyasal iktidarın birleşmesi, iktidara yapılan her eleştiriyi devlete; cumhurbaşkanı ile iktidar partisi genel başkanının birleşmesi, iktidar partisi başkanına yapılan her eleştiriyi cumhurbaşkanına yapılmış gibi gösterilmesine yol açtı.

Hal bu olunca, önce siyasal iktidar, şimdi de onun tarafından yönetilen sistem, eleştirilemez kılındı.

Yazarın Diğer Yazıları