Damat Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde Merkez Bankasının 128 milyar dolarının, “Arka Kapı” operasyonu ile buharlaştırıldığını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez Mart 2019'da yerel seçim öncesi açıkladı.

Kılıçdaroğlu, "128 milyar dolar nerede?" kampanyası başlatınca CHP teşkilatlarına afişler asıldı. Yerel seçim başarısına büyük katkı sağladı.

8 Kasım 2020:

Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, bakanlık görevini bırakıp kaçtı.

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı.

19 Nisan 2021'de Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan 128 milyar dolar için “Arka Kapı” satışının nasıl yapıldığını ilk kez resmen şöyle itiraf etti:

“Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında yapılan bir protokol kapsamında satıldı. Detayları ve satış sürecini Merkez Bankasının açıklaması gerekir.”

Açıklandı mı? Elbette hayır…

8 Aralık 2020:

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı ekonomist Cihan Paçacı ile yaptığım söyleşiye, “Bu acı fatura Erdoğan'ı bitirir” başlıklı yazımda yer verdim.

128’nin 132 milyar dolara yükseldiği o gün, Paçacı özetle şu hesabı yaptı:

“Yaptığım bir hesaba göre bir dolar ortalama 6 lira 22 kuruştan satıldı…

Dolar 8,5 lirayı gördü ama bir yana bırakalım ve günümüz kuru olan 7,84''den hesap yapalım.

Aradaki fark 1.62 liradır.

132 milyar dolar ile bu farkı çarparsak 213 milyar lira yani 27 milyar doların rantiyecilere aktarıldığı ve devletin zarara uğratıldığı ortaya çıkar.”

Yasalara göre 27 milyar dolar rant sağlayanlara da “Arka Kapı” satışı yapanlara da maalesef hesap sorulmuyor.

Gelelim günümüze.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan gazetecilere verdiği öğle yemeğinde “Arka Kapı” satışının hala sürdüğü belirterek bu rant zinciri için şunları söyledi;

“Faiz artışı kısa dönemli para kazanma alanına da dönüştü.

Merkez bankası şimdi ayda bir faiz artırıyor.

‘Gelecek ay da artıracağım’ diyor ama acaba öyle mi?

Hem faiz yükseliyor hem kur yükseliyor.

Şimdi Merkez Bankası arka kapıdan döviz satmaya devam ediyor.

2001’den 2015’e kadar Merkez Bankası 8 milyar dolar döviz satışı yaptı.

2019’dan bu yana, hani ‘128 milyar dolar’ diyorduk ya, 4 yılda 250 milyar doları geçti.

Dolar 27 lira civarında. Bu kur piyasada kendi dengesini bularak oluşmuş bir kur mudur?

Yoksa Merkez Bankası arka kapıdan döviz satarak mu kuru burada tutmaktadır?

Bunu bilmek bu milletin hakkı. Genelde kamu bankaları üzerinden satıyorlar. 2019’da bu hastalık başladı. Hem faizi düşürüyoruz hem döviz artmıyor.

OVP terminolojisine döndüler. Ama şeffaflığa dönmediler.

Merkez Bankası faizinin kaç olacağı ise bugün bilimsel değil, keyfi bir alan haline geldi.

Uluslararası yatırımcı bundan faydalanıyor, onlar için bizdeki enflasyonun bir önemi yok. Türk Lirası getiriye ve kur hareketlerine bakıyorlar.”

Değerli okurlarım,

Ekonomiden sorumlu olduğu Erdoğan’ın bakanı olduğu dönemde hakkında bu tür en ufak bir söylenti dahi çıkmayan Ali Babacan’ın şu cümlesi de çok önemli :

“Faizin yükseleceğini bilenler için faiz artışı kısa dönemli para kazanma alanına da dönüştü…”

İşte bu iş uluslararası terimiyle “insider trading” demektir.

Her ülkede yasaktır, cezası da çok ağırdır.

Türkiye’de de “içeriden bilgi alma” yasalara göre suçtur ama hala yapılmaktadır.

Yasaktır ama cezası yoktur.

Haram zıkkım olsun bu rantçılara…

Muhalefet partilerine sesleniyorum.

Bırakın Erdoğan’ın ekonomik krizi unutturma, rantları gizleme amacı taşıyan “yeni anayasa” çağrısı ile gündem değiştirmesine.

DEVA lideri Ali Babacan gibi bu rant zincirinin peşine düşün…