Çok eski zamanlarda
İstanbul'da Galata Köprüsü henüz yokken, Karaköy-Eminönü arası ulaşımı sağlayan kayıkçılar sıkça kavgaya tutuşurdu.
Nedensiz çıkan bu kavgada sesler yükselir, kürekler havaya kalkar, sağa sola savrulurdu.
Karşılıklı suçlamalar, bağırış çağırış, tam bir kargaşa.
Kavga edenlere hiçbir şey olmazken, kavgayı izleyenler küreği kafasına yerdi.
Bu düzmece kavganın amacı, etrafta toplananları soymaktı.
Dilimize "Kayıkçı Kavgası" diye geçen bu deyim, bugün Süper Lig'de sergilenen oyunu da gözler önüne seriyor.
Dikkat edin.
Fenerbahçe ile Galatasaray hep kavga ediyor gibi gözüküyor ama puanları gasp edilen hep diğer takımlar oluyor.
Onlar hep kazanıyor, diğerleri hep soyuluyor.
Son Fenerbahçe-Kasımpaşa ve Galatasaray-Antalyaspor maçları bunun son örnekleri.
Bu oyunun kurallarını belirleyen Futbol Federasyonu, o kuralları uygulayan hakemler ve kurulları, canlı yayınlayan ise Beinsport.
Hep birlikte kurgulanmış bu senaryoyu her hafta kapalı gişe oynatıyorlar.
El ele futbolumuzun içine ediyorlar.
ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİDİR
Bu düzmece kavgayı organize edenler amaçlarına ulaşmak için öyle ince ayrıntılar düşünüyorlar ki, şeytan bunların yanında çırak kalır.
Yıllardır birlikte çalıştığım, kendisinden meslek adına çok şey öğrendiğim, ustam Şansal Büyüka bu ayrıntılardan birine dikkat çekti.
Yeniçağ sayfalarında şöyle yazdı.
"Riva şeytanlarla o kadar dolu ki gerçek şeytanlar korkudan Riva'ya bile yaklaşamıyorlar. Galatasaray'ın Antalya maçına çıkmasına 4 saat kalmış, Disiplin Kurulu toplanıyor. Takımın golcüsü (İcardi) oynayacak mı oynamayacak mı karar veriyor. Yetmedi üstüne bir saatte tahkim kurulu bu kararı onaylamak ya da reddetmek için toplantı yapıyor.
Yani maça 3 saat kalıyor oynayıp oynamayacağı o zaman belli oluyor. Bir futbolcunun oynamayacağı maça 3 saat kala belirlenir mi? Onu ancak hoca belirler. Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu maça 3 saat kala bir futbolcu için karar verebilir mi? Burada Galatasaray'a son derece hak veriyorum. Ama madalyonun bir de diğer yüzü var.
Disiplin Kurulları ben bildim bileli belki 50 senedir salı günleri toplanır. Kurulu apar topar niye pazartesi topluyorsunuz? Aklınızca bir maçlık cezayı Antalya maçında çekip Beşiktaş maçında sahaya çıkabilmesi için. Bu uygulama bugüne kadar Türkiye'de görülmüş yaşanmış duyulmuş bir uygulama değil."
KORKAKLAR ZAFER ABİDELERİ DİKEMEZ
Şansal Büyüka çok haklı.
Bu görülmemiş, yaşanmamış saçmalığın İcardi'nin sırf Beşiktaş maçında forma giyebilmesi için yapıldığı o kadar belli ki.
Tek amacın bu olduğu apaçık ortada.
Kral çıplak.
Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu sırf bunun için apar topar toplandı ve bu kararları aldı.
Senaryosu şeytani beyinler tarafından yazılmış bu film o gün vizyona konuldu.
Bu vicdansızlıktır, bu Türk futboluna ihanettir.
Çünkü o koltuklara liyakatla gelmediler.
Bilgisiz, vizyonsuz ve güçsüzler.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın lobi gücünden korkuyorlar.
Koltuklarını kaybetmemek için bu güce biat ediyorlar.
Ama korkaklar zafer abideleri dikemez.
Bu nedenle Süper Ligin hali ortada!
