Sürgünün 81. yılı... Bir meselemiz de Kırım olmalı
Rusya-Ukrayna savaşında kilit Kırım. Komünist idare çöküp Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılınca, Kırım 1991’de özerk statüde Ukrayna’da kaldı.
Vladimir Putin, 2014’te, Ukrayna’nın çaresizliğinden istifadeyle Kırım’ı işgal ederek Rusya Federasyonu’na kattı. Kırımlı Türkler tedirgin oldular. Türklerin ileri gelenleri Kiev’e geçtiler, Ruslara karşı Ukrayna’nın yanında yer aldılar.
Türkiye de Kırım’ın Ukrayna’dan koparılmasına karşı.
Kırım’ın asıl sahibi Türkler. Başından beri Sovyetler dağılırken Türkiye’nin Kırım’da söz sahibi olması gerektiği üzerinde durdum.
Ukrayna içinde de yerli Türkler var. Kökleri Bulgar Türklerine, Altınordu’ya kadar uzanır.
Ruslar 300 yıl boyunca kendi hanları idaresinde ve Osmanlı Devleti içinde yaşayan Kırım Hanlığı’na göz dikiyor. 1736’da Kırım yarımadasına girerek Bahçesaray’da iki bin evi, Han Sarayı’nı, Selim Giray’ın kurduğu zengin kitaplığı, Akmescit’i yakıyor.
Sonra Kırım Hanı Şahin Giray Osmanlı’ya ihanet ediyor, Ruslara sığınıyor. 1774'te Kaynarca Antlaşması’yla Rusya “Kırım'ın bağımsızlığını ve tarafsızlığını” Osmanlı Devleti'ne kabul ettiriyor. Ama hakimiyet Ruslarda! Ve 1783’te Kırım’ı kendi topraklarına katıyorlar.
1917’de komünist Bolşevikler Moskova’da iktidara gelince Kırım Türkleri bağımsızlıklarını ilân ediyorlar. Ancak, 1920 sonlarında Bolşevikler Kırım’a giriyorlar. 19 Ekim 1921’de özerk Sovyet cumhuriyetleri arasına katıyorlar. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya diktatörü Hitler’in askerleri Kırım’ı işgal ediyor. Türkler böylece Rus işgalinden kurtulabilecekleri hesabı içine giriyorlar. (İşte burada İkinci Dünya Savaşı’da vuruşan ünlü Kırımlı yazar Cengiz Dağcı’nin romanlarını, özellikle O Topraklar Bizimdi’yi okumak gerek.) Naziler yeniliyor, Stalin’in askerleri Kırım’a giriyor.
Türkler 18-20 Mayıs 1944’te, 81 sene önce Kırım’dan hayvan vagonlarına doldurulup Sibirya’ya ve Orta Asya’ya sürülüyorlar. Acının tarifi yok. Binlerce insan yolda, gittikleri yerlerde hayatlarını yitiriyor. Günlükleri yazıldı, romanları yazıldı.
***
Ruslar ve ırk dallarından -Ukraynalılar gibi- önce Türkler yerleşikti. Ayrıca göçürtülmüş Türkler de var. Ahıskalılardan bahsediyorum.
Bir tarihte Ukrayna’da yerli Türklerle de şimdi Putin’in Rusya’ya kattığı Donestk’te de Kiev’de de yerli ve göçkün Türklerle görüştüm. Stalin’in İkinci Dünya Savaşı bitiminde yurtlarından ettiği, Orta Asya içlerine, Sibirya derinliklerine sürdüğü Türkler peyderpey doğdukları topraklara döndüler. En son Kırım Türklerine de yol açıldı. Bir dönemeyenler Ahıska Türkleri olmuştu. O sıra yazdığım gazetenin yaygınlığı itibarıyla da Ahıskalılar için şimdi Gürcistan bölgesinde kalan yurtlarına nasıl dönerler yoklamasına girmiş hem Gürcistan’a hem Donestk’e uzanmış, yine Sovyetler dağıldıktan sonra bir daha sürüldükleri diğer Türk devletlerinde de neler olduğunu araştırmış ve yazmıştım. Bunlara tekrar tekrar girmeyeceğim.
Şimdi meselemiz Kırım olmalı, diyorum.
Rusya ve Ukrayna heyeti “barış” görüşmeleri için geçen hafta İstanbul’daydı. 1000 esir değiş tokuşu için anlaştılar, “barış” ise yok. Savaşa devam. Savaş iki tarafı da yıpratıyor, yaralıyor. Bir yerde artık durmaları gerekiyor ama, “barış” deyince iki taraf daha saldırgan oluyor. Avantaj sağlama yarışına giriyorlar, çatışmayı şiddetlendiriyorlar. Hâliyle bir taraf bitap düşüp “Biz artık dayanamıyoruz” sızıntısına başlayınca barış görüşmeleri yapabiliyorlar.
Savaşın tabiatında bu var.
Kırım’da Osmanlı’dan önce de Türkler vardı, Osmanlı’yla da Türkler vardı, Rus işgalinde, ne kadar Türkleri azaltmak isteseler de yine Türkler vardı ve hâlâ var.
Kırım’da şimdi nüfus ağırlığı Ruslarda. Putin, görüntüde, nüfusu öne çıkarıyor ama, hesapta “geniş alan” istilâsı söz konusu.
Biz Rusya’yla da Ukrayna’yla da eşit görüşüyoruz. Kırım’ın Ukrayna’da kalmasını istiyoruz. Ama Putin’in inadı inat. Barış görüşmeleri olsa ve neticeye varılsa dahi Kırım’ın Rusya’da kalacağı anlaşılıyor.
Biz, Türkiye’de geçmişten bu yana göçmüş Kırım Türklerini de dikkate alarak, Kırım’da Türklerin rahat etmesi için Putin’le nasıl bir pazarlığa girebileceğimizin hesabını yapmalıyız.
Asıl tehlike İsrail için mi İslâm ülkeleri için mi?
HAMAS’ın vebali, Netanyahu’nun vebali
‘Amerika katil katil’
‘Ermeni Kilisesi ve Türkler’
İç tenkit ‘düşmanlık’ mı?!
‘Bildiriler’le nereye varılır?
İllâ Anayasa değişsin diye oyalanmayalım
Devlet Bahçeli asıl ne demek istedi?
PKK ile ‘ilişkiler’e yeni kapı açılırken...
‘Osmanlı Son Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi Kadın Tarihi’









