Ağır silahlarla donatılmış sözde "Özgür Suriye Ordusu" (ÖSO) militanları önceki gece yarısı Türkiye''yi tehdit etmek için utanç verici eylemler düzenledi...

Direklerdeki Türk Bayrakları alçakça küfürler eşliğinde yerinden çıkarıldı ve öfkeyle yakıldı...

Militanlaşmış sözde "ılımlı muhalif" gruplar ellerinde silahlarla, ülkenin birçok bölgesinde Türkiye Cumhuriyeti''ne adeta lanet yağdırdı...

Azez''de Türk Silahlı Kuvvetleri''nin araçları ve karargahları hedef alındı, taşlandı...

El Bab bölgesinde ve diğer kentlerde, Türkiye Cumhuriyeti''nin milyonlarca lira harcayarak yaptırdığı ve üzerinde ay-yıldız olan parklar alçakça tahrip edildi...

Dün Azez''de cuma namazı sonrasında binlerce kişi Türkiye''ye öfke kustu...

Ve Türkiye''ye ağza alınmayacak küfürler ve hakaretlerle saldıran ÖSO militanlarının öfkesi gösterdi ki, Esad bile bu kadar sert ve pervasızca protesto edilmemişti... Peki; Türkiye''nin çok büyük harcamalarla "eğit-donat" kapsamında desteklediği ÖSO neden saldırganlaştı?..

Ansızın gelişen bu sinsi öfkenin ve saldırgan tezgâhın perde gerisinde ne var?..

Sınırda emperyalist kışkırtma!..

++++++++++++++

Evet; önceki gece ve dün ÖSO''nun kontrolündeki Azez, Cerablus gibi bir çok kentte örgüt flamaları ile yürüyen öfkeli kalabalıklar, yaşamlarını Türkiye Cumhuriyeti''ne borçlu olduklarını unutarak ve Türkiye''den giden ekmekle su ile beslendiklerini gözardı ederek Ankara''yı ağır biçimde hedef aldılar...

Türkiye Cumhuriyeti''nin paralarıyla ayakta durduklarını, Türkiye''nin Suriye topraklarında açtığı okullarda, üniversitelerde çocuklarının okuduğunu, Türk hastanelerinde tedavi edildiklerini ve kreşlerde çocuklarına bedava bakıldığını aniden unutuverdi ÖSO militanları!..

Peki; sınırların kevgire dönmesi ve huzur, sağlık, güvenlik için milyarlarca dolar harcanmasına rağmen, ekmek yedikleri sofrayı haince hançerleyen zavallı güruh Türkiye Cumhuriyeti''ni Suriye topraklarında her alanda hedef alırken, düğmeye kim, nerede bastı acaba?..

Neymiş efendim; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli mevkidaşıyla görüştüğünü açıklamış, Türk istihbaratının ise Suriye istihbaratıyla irtibat halinde olduğunu söylemiş...

Peki; ÖSO''nun zavallı öfkesi, sadece Çavuşoğlu''nun "Suriye''de muhalefet ile rejimi bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı barış olmaz. Orada gerçekten bağımsız insanlar da var. Rejim de var, muhalefet de var. 11 yıl geçti, birçok insan öldü" şeklindeki açıklamasından mı kaynaklanıyor?..

Ne yazık ki değil... Orta Doğu''yu biraz bilen herkes anlayacak ki, ÖSO''nun kalkışması emperyal bir istihbarat operasyonundan başka bir şey değil!...

İşte bu saptamayı öne çıkaran çok önemli gelişmeler ve kuşkular var...

Besle kargayı, oysun gözünü!!!

+++++++++++++

Sözde PKK''ya, IŞİD''e ve hatta Esad rejimine karşı Ankara''nın desteğiyle Türkiye''nin yanında mücadele eden ÖSO''nun asıl derdi ne acaba?..

Mevlüt Çavuşoğlu''nun, "muhaliflerle Esad''ı barıştıralım" şeklindeki açıklamasının ardından terör estiren militanlar, bu bahaneyle hangi sinsi planı kamufle ediyorlar?..

Suriye iç savaşı sırasında ayakta dururken, her şeyi Ankara''ya borçlu olan ÖSO neden endişe ediyor acaba?..

Ankara Esad''la görüşmeyi yoğunlaştırırsa, Şam rejiminin hedefi olacağından mı korkuyor ÖSO?..

Yoksa Suriye politikası Türk ekonomisini mahvederken, elindeki iç savaş rantını kaybedeceğinden mi kaygılanıyor ÖSO aşiretleri?..

Ya da; ÖSO''nun, içinde "barış" geçen bir açıklamaya bu kadar öfkelenmesinin perde gerisinde, 100 bin kişilik militan ordusu kuran PKK ile gizli bir anlaşması mı var?..

ÖSO militanlarının arasında kaç PKK/PYD militanı önceki gece Türk hedeflerine karşı yapılan eylemlere karıştı, bayrak yırttı acaba?..

Peki; Türkiye''nin muhaliflerle Esad''ı barıştırma planından korkan paralı asker güruhu, Türk Bayrağı''na saldıracak kadar zıvanadan çıkarken, aslında hangi emperyalist oyuna geldi?..

Perde gerisinde kim var ÖSO''nun karanlık kışkırtmasının?..

Örneğin; İran''ın ve Rusya''nın sahadaki egemenlik mücadelesi ÖSO eylemlerinde ne kadar tetikleyici oldu?..

Türkiye''nin PKK''ya karşı aylardır planladığı operasyonu engellemek uğruna, birilerinin ÖSO''yu provokasyon için ayaklandırdığı kuşkusunu kim gözardı edebilir?..

Ankara tüm bu kuşkulara yoğunlaşıyor mu bilinmez ama, PKK''nın ABD desteğinde 100 bin kişilik ordu kurduğu iddiası yabancı medyaya defalarca yansımışken, ÖSO kalkışmasının arkası çok iyi irdelenmeli...

Çünkü Türk devletinin son sınır ötesi operasyonunu engellemek için Rusya, ABD, İran ve Avrupa''nın TSK''nın önüne duvar çekmeye çalıştığı bir dönemde, Ankara''nın milyarlarca dolar harcayarak beslediği silahlı aşiretlerin Türkiye''yi hedef alması Çavuşoğlu''nun "barıştıralım" içerikli açıklamasına dayandırılamaz...

İçinde "barış" geçen bir açıklamaya, Türkiye Cumhuriyeti''ne adeta savaş açarak yanıt vermenin zerre kadar mantığı olmadığına göre, ÖSO''yu "Besle kargayı, oysun gözünü" ihanetinde kimler figüran olarak kullanıyor?..

Ankara bu sinsi kalkışmanın perde gerisine ısrarla odaklanmalı... Çünkü sınır ötesi operasyon öncesi belli ki PKK''nın dostları ile Türkiye''nin egemenlik çabalarına karşı bölgede ileri karakol kurmaya çalışan devletler Suriye''yi çok karıştıracak!!!