Bunun neresi yerli ve milli! Ülkeyi kim bu hale getirdi

Bunun neresi yerli ve milli! Ülkeyi kim bu hale getirdi
İzlenen yanlış tarım politikaları ve ardı arkası kesilmeyen özelleştirme kararları ile tarım çökertildi. Tarım ülkesi Türkiye, gıdada dışa bağımlı hale geldi. Üretemeyen sadece tüketen bir ülke durumuna gelinince de fiyatlar aldı başını gitti.

 

Şeker fabrikalarının satışıyla ithal gıdalardan biri haline gelen şeker Ukrayna’dan, nohut Meksika’dan, Pirinç Yunanistan’dan, Mısır ABD’den, buğday Rusya’dan gelir oldu. İzlenilen yanlış politikalar tarımı ve çiftçiyi bitirdi.

2000 yılında ülkenin 38.7 milyon hektar tarım alanından 37.8 milyon hektarı işlenirken, 2018 yılında ülke tarım alanı 26.3 milyon hektara, işlenen tarım alanı ise 23.2 milyon hektara düştü. 18 yılda nüfus yaklaşık 20 milyon kişi artarken işlenen tarım alanı neredeyse 15 milyon hektar azaldı.

Çiftçinin desteklenmemesi ve şeker fabrikalarının da özelleştirme girdabına dahil edilmesiyle ülke tarımı adeta çökertildi. Topraklarının verimliliği ile bilinen ülkemiz tarımda dışa bağımlı hale getirildi. Tarımsal girdilerde zaten dışa bağımlı halde olan Türkiye, birçok tarım ve gıda ürününde de ithalatçı konumuna düştü. Aslında yapılan bu ithalatla beraber gıda enflasyonu da ithal edilmiş oluyor. Sonra da, market açarak, tanzim satış çadırı kurarak, sanal mağazalarla gıda fiyatlarını düşürme telaşına düşüyorlar.

Gıda fiyatlarındaki artışın nedenleri dillendirilmeden, market zincirleri işaret edilerek hedef şaşırtılıyor.

BAKIN TÜİK NE DEMİŞ: İTHALAT GEÇEN YILA GÖRE %27,8 ARTTI

TÜİK verilerine göre; Ocak 2021’de, ithalat birim değeri önceki yılın aynı ayına göre %27,8 artışla 565 dolar/ton’a çıktı. İthalattaki artış, dış ticaret dengesine olumsuz yansıdı.

2021 Ocak ayında önceki yılın aynı ayına göre ithalatı değer olarak en çok artan sektörler 106 milyon dolar artış ile Bitkisel Yağ, 46 milyon dolar artış ile Un, 38 milyon dolar artışla Pirinç Değirmenciliği, 38 milyon dolar artışla Hayvan Yemi ve 32 milyon dolar artışla Nişasta Sektörü oldu.

2021 Ocak ayında önceki yılın aynı dönemine göre ihracatın en çok gerilediği sektörler ise Tütün ve Mamulleri Sektörü (20 milyon dolar düşüş), Makarna Sektörü (9 milyon dolar düşüş), Kuru Meyve/Sebze Sektörü (8 milyon dolar düşüş), Bitkisel Yağ Sektörü (5 milyon dolar düşüş) ve Yumurtacılık Sektörü (3 milyon dolar düşüş) oldu.

ZEHİR TÜKETİYORUZ

Türkiye’deki şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve beraberinde mısır şurubuna dayalı tatlandırıcıların piyasaya hakim olması, kanser başta olmak üzere, sağlığımız üzerinde pek çok ölümcül sonucu da beraberinde getiriyor.

Çocuklardaki büyüme geriliğinin sebebi tamamen mısır şurubu şerbeti. Kız çocuklarda görülen folikistiğin sebebi de mısır şurubu şerbeti. Yaşlılarda Alzheimer yapıyor. Ama genç yaşlı herkeste obezitenin kesin nedeni, çünkü doymayan insanlar yaratıyor.

GDO’lu ürünlerin yüzde 80’inde kullanılan ‘glifosat’ insanlarda kansere neden oluyor. Kanada ve ABD’den Türkiye’ye ithal edilen mercimeklerin çoğunda bu ot ilacının kalıntıları bulunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kanser kuruluşu Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu GDO’lu ürünlerin yüzde 80’inde kullanılan ot ilacının (herbisit) etken maddesi olan ‘glifosat’ın insanlarda muhtemelen kansere neden olduğunu açıkladı.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya ise “İnsanlarda muhtemelen kanser yapar” sözünün hafife alınmaması gerektiğini belirterek “Çünkü doğrudan insanlarda deney yapılması mümkün değil. Hayvan deneyleri ile bu sonuca ulaşılıyor.” dedi.

NİSAD''DAN AÇIKLAMA

Konuyla ilgili Nişasta Sanayicileri Derneği''nden açıklama eldi.

Açıklamada şu ifadelere yer verild:

"İlgili haberde, “Türkiye’deki şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve beraberinde mısır şurubuna dayalı tatlandırıcıların piyasaya hakim olması, kanser başta olmak üzere, sağlığımız üzerinde pek çok ölümcül sonucu da beraberinde getiriyor. Çocuklardaki büyüme geriliğinin sebebi tamamen mısır şurubu şerbeti. Kız çocuklarda görülen folikistiğin sebebi de mısır şurubu şerbeti. Yaşlılarda Alzheimer yapıyor. Ama genç yaşlı herkeste obezitenin kesin nedeni, çünkü doymayan insanlar yaratıyor.” ifadelerine yer verilmiş. Vücut serbest fruktoz ile glikozu veya aynı şekerlerin sakaroz ve nişasta bazlı şekerden gelen halini tamamı ile aynı şekilde emer. Bu nedenle nişasta bazlı şekerin bir bileşeni olarak tüketilen fruktozun metabolik anormalliğe yol açması veya aynı kaloriye sahip bir diyette diğer şekerlere göre daha fazla kilo alımına neden olması mümkün görünmemektedir. (1) Bu bilgiler değerlendirildiğinde, toplam şekerin bir parçası ya da serbest şeker olarak bulunmasından bağımsız olarak, beslenme ile alınan fruktozun olumsuz sağlık etkilerine yol açtığına dair yeterli kanıt yoktur. (2)

Ayrıca sofra şekeri ile nişasta bazlı şeker arasında tokluğa etkileri açısından bir fark yoktur. (3)

Ticari bir amaç gütmeden çalışan bir kurum olarak yanlış algılamayı bilimsel gerçeklerle düzeltmeyi ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi bir sorumluluk olarak kabul etmekteyiz. NİSAD olarak, nişasta ve nişasta ürünleriyle ilgili tüm bilimsel kaynaklarımızı sizinle paylaşmaktan memnuniyet duyacağımızı bilmenizi isteriz."

 

İlgili Haberler