Turizm ile ilgili beklentilerimiz büyük.

Bu yıl için 30 ile 50 milyar dolar arası bir gelir bekliyoruz.

Türkler için kapılarını neredeyse tamamen kapatan Ege ve Akdeniz’deki turistik tesisler, İngiliz, Alman ve Rus emeklilerini ve garibanlarını ağırlayacak.

Her şey dâhil konsepti ile onları yedirecek içirecek ve uçakla geri gönderecek.

Üstelik bunu yaparken o gariban turistleri getiren uçaklara para yardımı yapılacak.

Her şey bir avuç dolar için.

Yabancı gelsin Türkiye’ye dolar getirsin diye.

Türk emeklilerine adeta kapatılan o güzelim koy ve plajlar ecnebi emekli ve fakirleri ile dolsun diye.

Emekli ve fakir derken öyle hemen aklınıza bizim emekli ve dar gelirliler gelmesin.

Onların emekli ve dar gelirlileri bizim yok olan orta direkten daha iyi durumda.

Peki o güzelim tesislere gitmek isteyen ve cebinde parası olanlar ne yapacak?

Onlar Türk vatandaşı olduğu için kendi ülkesinde “milliyet farkı” ile cezalandırılacak.

Elin ecnebisinin uçak dâhil 10 gün için bin 500 Euro ödediği tatil için bizim insanımız Türk olduğu için 3 bin Euro ödeyecek.

Ya da?

Ya da tersine turizm.

Sadece turizmciler mi akıllı?

Elbette hayır! O halde cebinde parası olan için alternatif tatil var. Yani Yunanistan!

Sadece orası da değil. Karadağ, İspanya, Portekiz ve daha birçok ülke.

Nasıl olsa Merkez Bankası doları da tutuyor geç kıyının karşı tarafına yarı parasına tatilini yap.

Türkiye turizmde para kazanmak için yırtınırken bir yandan da gelen dövizler bu şekilde uçsun gitsin.

Yapılacak bir şey yok.

Siz ne kadar sıkarsanız o kadar patlar.

Olan da tabii ki güzel ülkemize oluyor.

Cennet ülkemiz işini bilmeyen ama bildiğini sanan politikacılar yüzünden ne hâllere geldi.

Kendi ülkesinde dahi 3 gün tatil yapamaz duruma geldi.

Bize kendi ülkemizdeki koy ve otellere tatil yapmak için “milliyet farkı” ödeten zihniyet utansın!